ANKARA'da, Uzman Dr. Özgür Tarhan'ın (46) evinde ölü bulunan anestezi teknikeri Ayşe Karaman'ın ailesinin avukatı Tuğba Gültekin, sanık Tarhan'ın ifadelerinin, avukatları tarafından mahkemeye sunulan bilimsel mütalaa ile çeliştiğine dikkat çekti. Gültekin, "Sanığa "propofol" etken maddeli ilacın 24-48 saat arasında bozulacağını söyledi. Adli Tıp Uzmanı ise ampulden çıktıktan sonra birkaç saat içinde bozulduğunu söyledi. Bu bilgi çok önemli" dedi.
Anestezi teknikeri Ayşe Karaman, 29 Temmuz sabahı, erkek arkadaşı Uzman Dr. Özgür Tarhan'ın, Çankaya ilçesi Dikmen Mahallesi'ndeki evinde ölü bulundu. Karaman'ın ölümünden sorumlu tutularak tutuklanan Özgür Tarhan, önceki gün Ankara 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Tarhan, suçlamaları kabul etmeyerek, Ayşe Karaman'ın ilacı kendisinin kullanması sonucu öldüğünü iddia etti.
Avukatları da sanığın bu iddialarını destekleyen, Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Çağlar Özdemir'e hazırlattıkları bilimsel mütalaayı mahkemeye sundu.
Savunma ve taleplerin ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanık ve Ayşe Karaman'ın cep telefonu ve internet kullanımı ile ilgili ayrıntılı rapor hazırlanmasına, olay yeri ve sanığın gittiğini belirttiği hastanenin güvenlik kamera görüntülerinin incelenerek varsa çelişkileri belirtir bir rapor hazırlanmasını, kapı ve kilit konusunda alanında uzman bir kişinin de yer alacağı heyetle naip hakim gözetiminde olayın yaşandığı evde keşif yapılmasına hükmetti. "İLAÇLARDAN HANGİSİNİN ÖLÜME NEDEN OLDUĞU KESİN DEĞİL'
Ayşe Karaman'ın ailesinin avukatı Tuğba Gültekin, Adli Tıp Kurumu'nun, "Ayşe Karaman'ın ölümü anestezi ilaçlarından oldu" dediğini belirterek, "'Propofol" ya da "fentanil" demiyor. Ayşe'nin kanında "propofol" ve "fentanil" dışında başka anestezi ilaçları da var. Bu ilaçlardan hangisinin ölüme neden olduğu kesin değil. Ölümün bu ilaçlardan birinden kaynaklandığı; ancak bu ilaçları kimin verdiği bizim açımızdan açık; ama tespit edilemiyor. Bu nedenle sanığın Karaman'a verdiği ilaçlar arasındaki bağlantı çok önemli. Sanık Tarhan, Ayşe'ye ilaçları başının çok şiddetli ağrıdığını söylediği için verdiğini söylüyor. Bu ilaçlardan biri ağrı kesici diğeri mide bulantısını kesmek için kullanılan ilaç. 2 ampul ağrı kesici 2 ampul de mide ilacı veriyor" dedi.
'BAŞI AĞRIYAN BİRİNE BAŞ AĞRISI YAPAN İLAÇ VERMEZSİNİZ'
Avukat Gültekin, sanığın bu ilaçları damar yolu açarak verdiğini söylediğini belirterek, "Duruşmada eşine ya da bir yakınına damar yolu açarak ilaç verip vermediğini sorduk. "Hayır" dedi. Yine başı ağrıyan bir insana en büyük yan etkisi baş ağrısı olan bir ilacı iki ampul vermezsiniz. Bu çok çelişkili bir durum. Ayşe'nin kanında ayrıca kırmızı reçete ile satılan "Fentanil" adlı narkotik içerikli ilaç var. Duruşmada sanığa mide ilacını bunun yan etkisini azaltmak için mi verdiğini sordum. Çünkü bu ilaç mide bulantısı yapıyor. Başı ağrıyan birine iki doz baş ağrısı yapan ilaç vermenin açıklaması, mide bulantısını gidermek için vermektir. Ayşe'nin ölümüne neden olan ilaçlardan biri bu zaten" diye konuştu.
'KULLANACAĞI KİŞİ HASTASI DEĞİLSE KİM? AYŞE KARAMAN"
Mahkemeye bilimsel mütalaa sunan Prof. Dr. Çağlar Özdemir'in, duruşmada sanıkla çelişir şekilde bilgiler verdiğini söyleyen Avukat Gültekin, "Sanığa "propofol" etken maddeli ilacın kaç saat içinde bozulacağını sorduk. Sanık "24-48 arasında bozulur" dedi. Adli Tıp Uzmanı ise ampulden çıktıktan sonra birkaç saat içinde bozulduğunu söyledi. Bu bilgi çok önemli. Çünkü sanık verdiği ifadelerde olaydan önce 24 saat neler yaptığını anlattı. İlacın neden şırıngada olduğunu ise acil ameliyatlara gittiği için hazır beklettiğini söyledi. İfadesine göre, 24 saat içinde gerçekleşen acil bir durum olmadığı ortada. Peki neden 6 saatte bozulan bir ilacı enjektöre çekili halde çantasında bulunduruyor? Bu ilacı enjektöre çekmişseniz kullanmanız gerekiyor. Kullanacağı kişi hastası değilse kim? Bu kişi Ayşe Karaman" ifadelerini kullandı.
'Wİ-Fİ VERİLERİNİN HANGİ TELEFONA AİT OLDUĞU BELLİ DEĞİL'
Yine mütalaada Wi-Fi kayıtlarına yer verildiğini anlatan Gültekin, "Olay yerindeki konutun aldığı sinyallere ilişkin birtakım veriler sunuldu. Bu verilerin hangi telefondan alındığı tespit edilmiş değil. Bu verilen Ayşe'nin mi yoksa herhangi birinin telefonundan mı alınmış belli değil. Bu verilerin Ayşe'nin telefonundan alındığını varsaysak bile Wi-Fi silsilesinde kullanılan programlar gece yeniden güncelleniyor. Bu verilerin hangi telefona ait olduğu tespit edilmemiş. Diyorlar ki, "Ayşe Karaman, Özgür Tarhan evden çıktıktan sonra telefonunu kullanmış'. Bunu neye dayandırıyorlar? Wi-Fi kayıtlarına. Bu kayıtların kesinlikle Ayşe Karaman'a ait olduğu belli değil. Bununla ilgili tam olarak bir inceleme yapılmadan karşı taraf "Ayşe telefonunu kullanmış" diyor. Bu araştırmaların sonucu gelmeden bunu kabul etmemiz mümkün değil" dedi.
'O KADAR ALKOL VE İLAÇ ALMIŞ KİŞİ O SAATTE UYUR'
Gültekin, 1,6 promil alkol alan üzerine de 4 doz ilaç enjekte edilmiş bir kişinin birini uğurlamak için 04.00'de kalkmayacağını ve o haldeyken kapıyı kilitlemesinin yaşamın olağan akışına ters olduğunu iddia ederek, "O kadar alkol ve ilaç almış bir kişi o saatte uyur. Sanık, Ayşe'nin telefonunu çoğu zaman sessize aldığını söylemesine rağmen 04.00 ile 05.00 arasında 58 kez arıyor. Sonrasında geliyor ve kapıyı kırdırıyor. Yani siz bu kadar alkol almış, bu kadar ilaç almış, uyku ilacı aldığını tahmin ettiğiniz bir kişiyi niye bu kadar merak ediyorsunuz? Bunların hepsi büyük bir çelişki" dedi.
Gültekin ayrıca, duruşmada tanık olarak dinlenen apartman görevlisinin de sanığın panik halinde ve bir şeylerden korkmuş halde olduğunu söylediğini sözlerine ekledi.
FOTOĞRAFLI
Kaynak: DHA