3+ yaşlı safkan İngiliz kısraklarının boy gösterdiği mücadele, 2000 metre mesafe üzerinden sentetik pistte yapıldı.
2022 yılı Ayasofya Koşusu'nda, Erhun Eti'nin sahibi olduğu Ladys Secret (Native Khan - Born Shining / Sri Pekan) jokeyi Mustafa Çiçek idaresinde galibiyete uzandı. Celal Bağdatoğlu yetiştirmesi, İlker Köroğlu'nun antrene ettiği 3 yaşındaki doru dişi tayın bu birinciliği, son olarak yine Mustafa Çiçek idaresinde kazanarak ayrıldığı G1 Harem Koşusu'nun ardından üst üste ikinci Açık koşu zaferi, toplamda ise sekizinci galibiyeti olarak kayıtlara geçti.
Yarışı izlemek için tıklayınız.
14 dişi safkan İngiliz atının piste çıktığı mücadelede jokeyi Gökhan Kocakaya ile start alan Bonny Bomb (Hakeem - San Vicente / Victory Gallop) ikinci olurken, Guillotine (Marcavelly - American Billion / Unaccounted For) Sadettin Boyraz idaresinde üçüncülük elde etti. Jokeyi Özcan Yıldırım ile boy gösteren Hard Off Hüsne (Luxor - Hard Baby / Unaccounted For) sıralamanın dördüncü basamağında kendisine yer bulurken, Silent Wave (Torok - Keyfe Değer / Strike The Gold) Tolga Yıldız idaresinde koşuyu beşinci tamamladı.
Yarışın galibi Ladys Secret için bitiriş derecesi 2.02.55 olurken, farklar 1/2 Boy - 4 Boy - 3 Boy - Boyun şeklinde sonuçlandı.
Koşunun ardından düzenlenen törende, kazanan safkanın sahibi Erhun Eti'ye kupasını Yönetim Kurulu Üyemiz Gülnur Gülerce takdim etti.
Ayasofya
Dünya mimarlık tarihinin günümüze kadar ayakta kalmış en önemli anıtları arasında yer alan Ayasofya, mimarisi, ihtişamlı mozaikleri ve işlevselliği yönünden de sanat dünyasında çok önemli bir yere sahiptir. Ortodoksluk mezhebine göre "kutsal bilgelik" anlamına gelen Ayasofya'nın yapımında kullanılan bazı sütun, kapı ve taşlar, antik yapı ve tapınaklardan getirilmiştir. Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından M.S. 532 - 537 yılları arasında İstanbul'un tarihi yarımadası üzerinde yer alan eski şehir merkezine inşa ettirilmiştir. Bazilika planlı bir patrik katedrali olan Ayasofya, 1453 yılında İstanbul'un Türkler tarafından fethedilmesinin ardından Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülmüştür. Bu dönüşüm sırasında insan figürlü mozaikler tahrip edilmeden, yalnızca ince bir sıvayla kaplanmış ve bu sayede yüzyıllar boyu tahribattan korunmuştur. Cumhuriyet döneminde 1930 - 1935 yılları arasında bir dizi restorasyon çalışması yapılarak müzeye dönüştürülen Ayasofya'da, sıvaların bir kısmı kaldırılarak, mozaikler yeniden gün yüzüne çıkarılmış ve aynı yıl ziyarete açılmıştır. 916 yıl kilise, 481 yıl cami olarak kullanılan ve Bizans mimarisinin başyapıtı olarak dünya literatürene geçen Ayasofya, Pagan, Ortodoks, Katolik ve İslami etkileri birlikte barındıran Doğu - Batı sentezinin de nadir örneklerindendir. 1935 yılından yakın tarihe kadar müze olarak işlevini sürdüren Ayasofya, 2020 yılında müze statüsünün iptal edilmesiyle tekrar cami statüsü kazanmıştır.