Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'kapanan iş yerleri yok' açıklaması için, "Şu anda Türkiye’de ben mutluyum, halim iyi diyen bir toplum kesimi yok. Türkiye ile ilgili kim mutlu derseniz, kısa vadeli Türkiye’deki faizi alıp cebine koyan ve geri giden yatırımcı kitlesi” yorumunu yaptı. Karamollaoğlu da "Herkes birbiriyle ittifak yapabilir. Bu sanki ittifak oluyormuş, hemen, karar verildi, şu değişirse olur gibi bir noktaya getirilmemeli. İttifak ile koalisyonu öncelikle birbirinden ayırmaya ihtiyaç var” diye konuştu.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu bir araya geldi. Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'kapanan iş yerleri yok' açıklaması için, "Şu anda Türkiye’de ben mutluyum, halim iyi diyen bir toplum kesimi yok. Türkiye ile ilgili kim mutlu derseniz, kısa vadeli Türkiye’deki faizi alıp cebine koyan ve geri giden yatırımcı kitlesi” yorumunu yaptı. Karamollaoğlu da "Herkes birbiriyle ittifak yapabilir. Bu sanki ittifak oluyormuş, hemen, karar verildi, şu değişirse olur gibi bir noktaya getirilmemeli. İttifak ile koalisyonu öncelikle birbirinden ayırmaya ihtiyaç var” diye konuştu.
Babacan ve Karamollaoğlu Saadet Partisi Genel Merkezi'nde görüştü. Görüşmede iki genel başkana, Saadet Partisi Siyasi İşler Başkanı Cafer Güneş, STK ve Halkla İlişkiler Başkanı Atik Ağdağ, Parti Sözcüsü Birol Aydın, Gençlik Kolları Başkanı ve Konya Milletvekili Abdülkadir Karaduman, DEVA Partisi Teşkilat İşleri Başkanı Sadullah Ergin, Yerel Yönetimler ve Şehircilik Politikaları Başkanı Mehmet Emin Ekmen, Sosyal Politikalar Başkanı Selma Aliye Kavaf ve Gençlik Politikaları Başkanı Doğa Şanlıoğlu eşlik etti. Görüşmenin ardından Babacan ve Karamollaoğlu ortak basın toplantısı düzenleyerek basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"ŞU ANDA TÜRKİYE'DE 'BEN MUTLUYUM, HALİM İYİ' DİYEN BİR KESİM YOK"
Bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'kapanan iş yerleri yok' sözleri için Babacan şöyle yanıt verdi:
"Biliyorsunuz bu Sayın Erdoğan’ın Türkiye’nin gerçeklerinden artık iyice uzaklaşmış olduğunun ilk ifadesi değil. Daha önce Malatya’da bizim kongremizden hemen sonraki Malatya ziyaretinde 'eve ekmek götüremiyorum' diyen bir vatandaşımıza 'abartma' ifadesini kullanmıştı. Şimdi de bakıyoruz ‘kapanan iş yeri yok’ diyor. Gerçekten şu anda esnafımız yakın tarihin en zor dönemini yaşıyor. Yüksek borçları var, kirasını ödemekte zorlanıyor. Bir yandan doğalgaz, elektrik, bütün bu yükler devam ediyor. Kamusal yükler öteleniyor, ama ötelenirken üzerine faiz eklenerek öteleniyor. Dünya bu sorunları aşabilmek için biliyorsunuz, küçük işletmelere, esnafa doğrudan destek verdi, Borç vermedi. Ama Türkiye pandemiye ekonomisi çok zayıf bir ülke olarak girdiği için, zaten krizin içinde bir ülke olarak girdiği için, böyle bir imkanı olmadı bugünkü hükümetin ve bu tür destekleri sağlayamadılar. Yine sadece esnafımız değil, çiftçimiz belki de yakın dönemin en zor şartlarında şu anda yaşıyor. Şu anda Türkiye’de 'ben mutluyum, halim iyi' diyen bir toplum kesimi yok. Türkiye ile ilgili kim mutlu derseniz, kısa vadeli Türkiye’deki faizi alıp cebine koyan ve geri giden yatırımcı kitlesi. Onun haricinde bizim vatandaşımız olup da 'ben bu dönemde çok mutluyum, herkes iyiye gidiyor, her şey iyiye gidiyor' diyen insanı bulmak kolay değil doğrusu. Buradan tekrar hükümete ve Sayın Erdoğan’a çağrımız ülkenin gerçeklerini önce görsünler, ondan sonra da bu sorunları çözmek için de adım atsınlar. Şu andaki hükümetin en önemli görevi bu sorunları çözmek, laf üretmek değil, iş üretmek. Hem hükümetin birinci ortağının hem de küçük ortağının önünde şu anda çok önemli bir sorumluluk var. Oda bu ülkenin sorunlarını çözmek."
KARAMOLLAOĞLU:"İKTİDARIN EN BAŞARILI TARAFI, OLANI GÖRMEMEK”
Aynı soruya Karamollaoğlu'nun yanıtı şu oldu:
"Bu iktidarın herhalde en başarılı tarafı olanı görmemek, görmeyince 'bir problem' yok diye hissiyata kapılıyorlar. Rahat ediyorlar. Ama onların rahatlığı vatandaşın rahatlığı manasına gelmiyor. Kapalı işyeri yok demek, yani karar alıp da ‘lokantalar çalışmayacak, bilmem kafeler çalışmayacak, insanlar bir araya gelemeyecek’ dedikten sonra da ‘kapalı işyeri yoktur’ demenin mantığını da ben anlamakta zorlanıyorum. Yani belki onlar esnaf için bunu söylüyorlar gidip esnafa sormak icap eder. O tabi hükümetin olanı görmemesi en ciddi problem olarak karşımıza çıkıyor. Bu da bu dönemde özellikle problemlerin arttığı dönemde zannediyorum, hükümetin takındığı tavır ‘yoksulluk yok’ dedi Sayın bakan toplu sözleşmelere girerken, bu da ona benzer bir ifade herhalde."
"HERKES BİRBİRİYLE İTTİFAK YAPABİLİR"
Bir televizyon programında sarf ettiği "doğru bulmadığımız politikaların değiştirilmesi durumunda AK Parti ile ittifak yapılabilir" sözleri sorulan Karamollaoğlu, "Kelimeleri alıp evirip çevirmek, onun arkasından benim kastımın da ötesinde bazı ifadeleri kullanmak, bana göre doğru değil" diye konuştu. Karamollaoğlu, şöyle devam etti:
"Herkes birbiriyle ittifak yapabilir. Bu sanki ittifak oluyormuş, hemen, karar verildi, şu değişirse olur gibi bir noktaya getirilmemeli. İttifak ile koalisyonu öncelikle birbirinden ayırmaya ihtiyaç var. Koalisyon icraat için var, ittifak ise belli prensipler dahilinde partilerin bir araya gelmesidir ve seçime münhasırdır. Bundan dolayı, bizim şu anda bir numaralı meselemiz Türkiye’de kutuplaşmanın önlenmesi ve bunun içinde bugünkü başkanlık sisteminin değişmesidir. Bu başkanlık sistemi fayda yerine zarar getirdi."