İZMİR Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Birol Kocaman, beyin zarlarının iltihaplanması sonucu ölüme yol açan menenjit vakalarının her geçen gün arttığını söyledi. Ülke genelinde sadece geçen yıl bine yakın menenjit vakası görüldüğünü belirten Dr. Birol Kocaman, hastalığın aşı ile tedavi edilebileceğini, fakat Türkiye'de bu aşıların maliyetinin yüksek olduğunu, bu nedenle Sağlık Bakanlığı'nın rutin aşılama programına girmesi gerektiğini ifade etti.
Menenjit, beyni saran zarların iltihaplanmasıyla oluşan ve erken evrede tedavi edilmediğinde başta işitme kaybı, beyin hasarı ve ölümle sonuçlanabilen ciddi bir bakteriyel enfeksiyon olarak insan sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. Temas, öksürük, hapşırık yoluyla insandan insana bulaşabilen hastalık, ancak 5 yaş altındaki çocuklarda, 16- 25 yaş arası gençlerde ve 55 yaş üstündeki vatandaşlarda daha sık görülüyor. İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Birol Kocaman, Türkiye'de geçen yıl yaklaşık bine yakın vaka görüldüğünü, bunun ciddi bir rakam olduğunu, oysa hastalığın tedavi edilebildiğini söyledi. Menenjit hastalığının bulaşıcı olduğu halde, Sağlık Bakanlığı'nın rutin aşılama programında yer almadığını kaydeden Dr. Kocaman, "Menenjit, Dünya Sağlık Örgütü'nün aşı ile önlenebilir hastalıklar sınıfındaki bir hastalıktır. Ama ne yazık ki ülkemizde henüz rutin aşılama programına girmedi. Özel aşı olarak yapıyoruz. Dünyada, Avrupa ülkelerinin yanı sıra Şili, Arjantin gibi ülkelerde rutin aşı programında" diye konuştu.
'YA ÖLÜYORLAR YA DA SAKAT KALIYORLAR'
Bu hastalığın yüzde 40 ölümle sonuçlandığını, ancak hayatta tutunanların ise sakat kaldığını vurgulayan Dr. Birol Kocaman, "Aslında menenjit çok sık görülmüyor gibi algılansa da Türkiye'de geçen yıl yaklaşık bine yakın vaka görüldü. Yüz binde dört oranında. Bunların pek çoğu ölüyor veya sakat kalıyor. O nedenle rutin aşı programına girmesi gerekiyor. Çünkü aşının bir dozu yaklaşık 400 lira civarında. Bunun bulaşmasını engellemek için tüm dozlarını yaptığınızda, maliyeti yaklaşık 2 bin 500 lirayı bulabiliyor. Bunu dar gelirli vatandaşların ödeme şansları bulunmuyor. O nedenle Sağlık Bakanlığı, bunu rutin aşılama programına koymalı" dedi.
'AŞI REDDİ HER GEÇEN GÜN ARTIYOR'
Aşı reddine de değinen Dr. Kocaman, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyada her geçen yıl aşı reddi ve aşı kararsızlığı artıyor. 2011 yılında 180 civarında olan aşı reddi, 2017 yılında 23 binlere yükselmiş. Günümüzde de 33 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Uzmanlara göre eğer 50 bini geçerse, pek çok bulaşıcı hastalık insan sağlığını tehdit eder duruma gelecek. Aşı reddi ile topyekun bir mücadele gerekiyor. Umarım daha fazla büyümeden önlem alabiliriz. 2018 yılında Avrupa'da başlayan ve ülkemize de yansıyan bir kızamık salgını oldu. 140 bin kişi hayatını kaybetti. Bu böyle devam ederse pek çok hastalık yeniden hortlayacak. Ayrıca bulaşıcı hastalıklara mücadele etmek zorunda kalacağız. Umarım o oranları görmeyiz. Fakat bulaşıcı hastalıklarla mücadelede başarılı olmak için toplumun yüzde 90'ının bağışıklı olması gerekiyor. Bu oran düştükçe, bağışıklanmış vatandaşın da korunması azalıyor. O nedenle aşı reddi sadece aşı olmayanları değil, tüm toplumu bağlayan bir durum. Bunu bilerek mücadele etmekte fayda var."
FOTOĞRAFLI
Kaynak: DHA