Rezervlerinin neredeyse tamamı Eskişehir’de bulunan ve yarım yüzyıllıkbir geçmişe sahip olan lüle taşı, günümüzde zanaatkârlarının azalması sebebiyleunutulmaya yüz tutmuş değerlerimizden. Kardeş Kültürler Festivali ile zanaatkârlarıbir araya getiren Esenyurt Belediyesi, lüle taşını ve hikâyesini ustasındandinledi, vatandaşlarla buluşturdu.
Eskişehir’denViyana’ya Uzanan Bir Hikâye
Lüle taşının vatanı Eskişehir’den Esenyurt Kardeş KültürlerFestivali’ne gelen Zanaatkâr Hüseyin Savun, festivalin güzel geçtiğinibelirterek lüle taşının yüzyıllar öncesine dayanan hikâyesini şöyle anlattı: “Lületaşının geçmişi 400-500 sene öncesine dayanıyor. Eskiden devamlı olarak taşıçıkarılmış, Eskişehir’den Viyana’ya gönderilmiş, yani eskiden Viyana’daişlenmiş, ‘Viyana Taşı’ olarak tanıtmışlar ve ‘Deniz Köpüğü’ anlamına gelen ‘Meerschaum’olarak adlandırılmış. ‘Kral’ lakaplı Ali Osman Usta ülkemizde çırakyetiştirmiş. 1960’lı yıllarda bu taşın ve zanaatının Türkiye’de olduğu meydanaçıkmış. 1970’li yıllardan itibaren de bu taşı yurt dışına yasaklamışlar. Viyanaelinde olduğu kadarını işlemiş ve sonra bu taşın Eskişehir’de olduğu tescillenmiş.”
“GeleneğimiziGöstermeye ve Tanıtmaya Çalışıyoruz”
45 yıldır lüle taşı işlemeciliği yaptığını söyleyen Savun, ülkeninlüle taşı bakımından zengin olduğunu, fakat işlemecisinin zaman geçtikçeazaldığını vurgulayarak, “Eskiden taşı çıkaran ve işleyen çoktu ama günümüzdegençlerimiz bu işi pek yapmıyor. Unutulmaya yüz tutmuş bir zanaat. Ham maddesivar ama çıkaran ve işleyen yok. Biz elimizden geldiği kadar geleneğimizi devamettirmeye, ilerletmeye, herkese göstermeye ve tanıtmaya çalışıyoruz” ifadelerinikullandı.
“Ruhunuzaİşleyen Bir Zanaat”
Lüle taşı işlemeciliğinin inceliklerinden de bahseden zanaatkâr,“Ruhunuza işliyor diyebiliriz. Yaparken neyi yapacağınızı biliyorsunuz, başkabir şey kafanıza girmiyor ve sadece onu düşünüyorsunuz. Sevdiğim bir iş,sevmeden olmuyor. Lüle taşının nikotin emici, yani zehri alıcı bir özelliğiolduğu için çoğunlukla pipolarda kullanılıyordu. Günümüzde pipoların yanı sıraturistik eşya, tespih ve takı olarak da işlenip değerlendiriliyor” dedi.