“OECD ÜLKELERİNDE İŞLERİN YÜZDE 14’ÜNÜ ROBOTLAR YAPACAK”  

“OECD ÜLKELERİNDE İŞLERİN YÜZDE 14’ÜNÜ ROBOTLAR YAPACAK”  

GELİŞEN teknolojiyle bazı işler yok olurken diğer yandan yeni teknoloji yeni iş alanları yarattı.

GELİŞEN teknolojiyle bazı işler yok olurken diğer yandan yeni teknoloji yeni iş alanları yarattı. Japonya'da bir otelde resepsiyon görevlisi, kapıcı, temizlik ve vestiyer hizmetlerinde toplam 10 robot çalışırken robotların hukuk, muhasebe, tarım ve gıda sektöründe istihdam kaybına neden olacağı belirtiliyor. Prof. Dr. Berrin Ceylan Ataman OECD ülkelerinde işlerin yüzde 14'ünün tamamen otomasyona geçebilecek düzeyde olduğunu belirtti.

"HUKUK, MUHASEBE, TARIM VE GIDADA İSTİHDAM KAYBI YÜKSEK OLACAK"

Robotların ne kadar geniş ve farklı alanlarda kullanılabileceklerine dair örnekler giderek artıyor. Japonya'da bir otelde resepsiyon görevlisi, kapıcı, temizlik ve vestiyer hizmetlerinde toplam 10 robot çalışıyor. Güney Kore, havaalanı gibi geniş mekânları temizleyecek robotlar tasarlarken San Francisco'da açılan bir kahve mağazasında insanlar çalışmıyor.

Hızla dijitalleşen dünyada robotların sayısının her geçen gün artmasının akla "Robotlar işimizi elimizden alacak mı?" sorusunu getirdiğini belirten Altınbaş Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Berrin Ceylan Ataman, "Araştırmalar robotların iş dünyasını değiştireceğini ortaya koyuyor. OECD'nin (2018) 32 ülke için yapmış olduğu çalışmasına göre, bu ülkelerde işlerin yüzde 14'ünün tamamen otomasyona geçebilecek düzeyde olduğu, yüzde 32'sinin de dönüşecek durumda olduğu ortaya konmuş durumda" dedi. Yapılan araştırmalara göre, kütüphane işleri, hesap işleri ve ayniyatta teknik olarak işlerin yüzde 98'inin robotlara devredilebilir olarak değerlendirildiğini, özellikle hukuk ve muhasebe alanında otomasyonun yaygın olacağını ifade eden Prof. Dr. Ataman, "Tarım, imalat sanayi, gıda sanayi, istihdam kaybı açısından en riskli olan sektörler olarak gözüküyor" diye konuştu.

TÜRKİYE'DE OTOMASYON NE SEVİYEDE?

Dünyada giderek gelişse de tüm ülkelerin otomasyona aynı mesafede bulunmadığını vurgulayan Prof. Dr. Berrin Ceylan Ataman şu bilgileri paylaştı: "Örneğin Slovakya'da işlerin yüzde 33'ü otomasyona girebilirken Norveç'te bu oran sadece yüzde 6. Uluslararası Robot Federasyonu verilerine göre 2018'de 10.000 çalışan için 74 robot ünitesi, imalat sanayindeki yeni küresel robot yoğunluğu ortalaması. Türkiye için bu 23 robot ünitesidir. Türkiye'nin bir üstünde yer alan Güney Afrika'da robot ünitesi 28 iken; Türkiye'nin bir altında yer alan Arjantin'de robot ünitesi 18'dir. Dünyada otomasyonu en yüksek 10 ülke: Güney Kore, Singapur, Almanya, Japonya, İsveç, Danimarka, ABD, İtalya, Belçika ve Tayvan'dır."

ROBOTİK EKONOMİNİN İSTİHDAM YARATABİLECEĞİ ALANLAR

Robotik teknoloji kimi sektörlerde işgücünü olumsuz etkilerken bir yandan da yeni iş alanları oluşturacağını ancak bu yeni işlerin daha yüksek nitelikler gerektiren işler olmasının beklendiğini belirten Prof. Dr. Berrin Ceylan Ataman, "Artık robotların, yapay zekânın yaptığı işleri değil, bunların karmaşık yapılarını yönetebilecek hatta bu robotları üretebilecek, programlayabilecek, büyük datayı yönetebilecek beyin gücüne sahip çok nitelikli işgücüne ihtiyaç olacaktır. Buna robotun kendisi örnektir. Robotun üretimi, donanımı, bakımı ve servisi için çok sayıda eğitimli çalışanın iş sahibi oldukları unutulmamalı" şeklinde konuştu. Ancak bu noktada yetişkin işgücünün yeni işler için gerekli niteliklerinin olmamasının yapısal bir işsizlik sorununa yol açacağını söyleyen Prof. Dr. Ataman, "Bugün 10 yetişkinden 6'sı ileri bilgi teknolojisini kullanma niteliklerine sahip değil. Oysa ki bu türden yüksek nitelikli işlerin payı son 20 yılda yüzde 25 arttı. Robotların üretim sürecine girmesinden kaynaklı olarak insana daha az gereksinim duyulması ilk işlerini arayan özellikle niteliksiz genç işgücü açısından da yapısal bir işsizlik sorunu oluşturacaktır. Nitelikli genç işgücü ise robotik üretim sürecinin gerektirdiği deneyime sahip olmaması bakımdan başlangıçta iş bulma zorlukları ile karşı karşıya kalabilir" dedi.

"EN BÜYÜK TEHDİT YAPISAL İŞSİZLİK"

Robot ekonomisinin sunacağı konfor fırsatının yanı sıra tehditler yaratacağına da dikkat çeken Prof. Dr. Berrin Ceylan Ataman, "Robot ekonomisinin yaratacağı en önemli tehdit teknolojik ve yapısal işsizliğin artacak olması. En azından orta vadede robot, yapay zekâ ve otomasyon teknolojilerinin kullanımı sonucunda kaybolan işlerin hepsi yeni yaratılan işler tarafından ikame edilemeyecek. İşsiz kalanların yeni robotik ekonomiye uyum sağlayacak nitelikleri kazanması sürecinde teknolojik ve yapısal nitelikte bir işsizlik sorunu yaşanacaktır" şeklinde konuştu.

Dünya genelinde robotik ekonomiye geçiş sürecindeki genel eğilimlerin Türkiye ekonomisinde de değişim ve dönüşüm yarattığını ifade eden Altınbaş Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Berrin Ceylan Ataman, sözlerini "Türkiye robotik ekonomiye geçişin henüz başlangıç seviyesinde. Bu rekabet açısından sorun yaratır. Türkiye'nin robotik ekonomiye geçişi fırsata dönüştürmesi için insan kaynağına yatırımı planlayarak işgücünün niteliğini orta ve uzun vadede verimli kullanacak düzeye getirmesi gerekir" dedi.

Kaynak: DHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.