KOSGEB DESTEĞİYLE İLÇENİN İLK KADIN KASABI OLDU
TEKİRDAĞ'ın Saray ilçesinde kasiyer olarak başladığı kasapta mesleği öğrenen Fatma Canbolat (35), KOSGEB hibesiyle kendi iş yerini açarak ilçenin ilk...
TEKİRDAĞ'ın Saray ilçesinde kasiyer olarak başladığı kasapta mesleği öğrenen Fatma Canbolat (35), KOSGEB hibesiyle kendi iş yerini açarak ilçenin ilk kadın kasabı oldu. Kendisini kasap olarak ilk görenlerin şaşırdığını belirten Canpolat, "Asıl niyetim ve amacım, kadınların bu dünyada her işi istediklerinde, hayal ettiklerinde başaracaklarını ispatlamaya çalışıyorum. Bir nevi kadılarımızın önünü açmaya çalışıyorum" dedi.
Saray'da yaşayan evli ve 2 çocuk annesi Fatma Canbolat, 5 yıl önce kasiyer olarak işe başladığı kasapta mesleği öğrendi. Canbolat, KOSGEB'ten aldı 23 bin liralık hibe ile 1,5 yıl önce kendi iş yerini açarak ilçenin ilk kadın kasabı oldu. Zamanla kasaplığı eşine de öğreten Canpolat, mesleğini severek yaptığını belirtti. Canpolat, "Kadınların yapamayacağı ya da başaramayacağı hiçbir iş yok. Kasapta çalışırken kasaya bakıyordum. Orada yanımızda çalışan ustalar vardı. Onlara bakarak öğrendim. Merakım varmış nasıl yapıyorlar, eti nasıl sıyırıyorlar. Bir gün kendim kaldım, tezgah arkasında yavaş yavaş başladım, kendimi geliştirerek bu günlere geldim" dedi.
'MÜCADELEYLE BURAYA KADAR GELDİM'
Canbolat, kendisini ilk kez görenlerin şaşırdığını ve iyi tepkiler aldığını belirterek, "Kadınların bu dünyada her işi istediklerinde, hayal ettiklerinde başaracaklarını ispatlamaya çalışıyorum. Bir nevi kadılarımızın önünü açmaya çalışıyorum. Erkek egemen bir dünyada değiliz, biz kadın olarak sadece dövülmek ve şiddet için yaratılmadık. Biz başarılar için de varız. Biz aslında çok güçlü insanlarınız. Hayal edip, başarıp bu günlere gelebiliyoruz biz. Herkesin hayalleri vardır bu dünyada. Benim de hep içimde olan kendi işimi yapmak, kendi işimin başında durmaktı. Bunun için de bazı yollardan geçmem gerekiyordu. Mücadele ile buraya kadar geldim" diye konuştu.
MESLEĞİ EŞİNE DE ÖĞRETTİ
İş yerini açtıktan sonra eşine de kasaplığı öğrettiğini kaydeden Canbolat, "Önce işi öğrenmek için çok çaba sarf ettim. Bedenen, ruhen, psikolojik olarak, her türlü. Çünkü bir şeyleri yapmaya çalışıyorsunuz. İnsanlara bir şeyleri kanıtlamak çok zor oluyor. Çalıştım, mücadelemi ettim. "Ben de varım" dedim, bir kadın olarak. Sağ olsun eşim de bana bu konuda çok destek oldu. Önüme geçip, beni bastırıp, "kadının yeri evidir" deyip baskı yapmadı. "Senin arkandayım, birlikteyiz" dedi. Hayat ortaklığımız iş hayatımıza da devam ediyor. En iyi iş arkadaşı ve en iyi çift olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü bizde baskı yok, birbirimize destek var. Çok paralar kazanmak değil derdim. Sadece var olduğumuzu ispatlamak. Bizim işimiz, güç isteyen bir iş. Bakıldığında gerçekten bir erkek işi fiziki olarak. Dışarıdan gelen insanların dikkatini çekiyor. Özellikle İstanbul'dan gelen müşteriler şaşırıyor. Ama sonra daimi müşterim oluyor" dedi.
'EŞİM, USTAM OLDU'
Eşinin bu girişimiyle çok mutlu olduğunu belirten Bülent Canbolat da, "Kesinlikle ilk ustam diyebilirim. Bu mesleğe başladığım da hiçbir şey bilmiyordum. Daha sonra eşimin yanında öğrendim. Kendimiz de araştırarak günümüz internet ortamın da bir çok şeyi araştırarak görebiliyoruz. Mücadele ettik. Gerçekten işi öğrenmek için gecemizi gündüzümüze kattık. Başarılı olduğumuza inanıyorum. Eşimle gurur duyuyorum. Her zaman arkasındayım. İkimiz el ele verdik. İlk başta günümüz şartlarında çekindik. Eşim benden daha özgürdü ve daha istekliydi. Keşke daha önce bunu yapsaymışız" ifadelerini kullandı.
'ERKEK, KADIN AYIRT ETMEMEK GEREKİYOR'
Müşterilerden Pınar Hepgüven ise, "Kadınların bu dünyada yapamayacağı şey yok. İnsanları erkek, kadın ayırt etmemek gerekiyor. Kadınlar bir nebze daha becerikli, her iş onların üzerinde. Çocuk, ev, yemek, hepsi. Ben Fatma Hanım ile çok gurur duyuyorum" diye konuştu.
FOTOĞRAFLI
Kaynak: DHA
HABERE YORUM KAT