Hiçbir iktidar sonsuza kadar sürmez, Hukuk ,bu gün her türlü hukuksuzluğu uygulayan yetki ve güç sahibi muktedirlere de lazım olacak. diyerek adeta tarihi bir konuşma yapan, CHP Kağıthane meclis üyesi Kemal Taştan yaptığı konuşma ile gündeme damgasını vurdu.

İşte o konuşma

Sayın Başkan,

Değerli Meclis Üyeleri,Değerli Katılımcılar ,Değerli basın mensupları,

Hepinizi Saygı ve Sevgi İle selamlıyorum, 

Değerli meclis

Ülkemizde  siyasi gündem o kadar büyük bir hızla değişiyor ki takip etmek nerdeyse imkansız.

Geçtiğimiz günlerde Hukuka duyulan güven konusunda yapılan araştırmalarda toplumunu hukuka duyduğun güvenin % 20'ler düzeyine düştüğü tespit edilmiştir.

Yapılan bu tespit Hukuk Devleti yada Hukukun Üstünlüğü kavramlarının anlamsız kaldığını ve muktedirin hukukunun esas oluğunu göstermesi  bakımından  son derce vahimdir.

Değerli meclis üyeleri,

İlk çağlardan bu yana devletin temel dayanağı hukuktur.Devleti ayakta tutan en önemli unsur bağımsız ve tarafsız hukukun varlığıdır.

Bağımsız ve Tarafsız Hukuk olmazsa devlet uzun süre birliğini ve varlığını koruyamaz.

Değerli Meclis Üyeleri hatırlayacağınız üzere,

05.Eylül'de CHP İl Başkanımız Sayın Canan Kaftancıoğlu 7 yıl önce yaptığı paylaşımlar nedeniyle 9 yıl 8 ay 20 gün ceza verildi.

Verilen bu hukuksuz ceza İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmış bir İl Başkanının cezalandırılma amacını taşımaktadır.

İl Başkanımız Sayın Canan Kaftancıoğlu'na verilen bu ceza  toplum vicdanını ciddi şekilde rahatsız etmiştir. Hatta AKP cenahında da artık bu kadar da olmaz denemeye başlamıştır.

Cumhurbaşkanlığı  İştişare Kurulu Üyesi Eski Meclis Başkanı Sayın Bülent Arınç'ın ifadesiyle bu davanın 5 yıl sonra açılmış olması ,Sayın Canan Kaftancıoğlu'na verilen kararın zorlama olduğunu ve bu kararın "Yurt dışında Türkiye'nin itibarına çok eksi yazılır. Dava açılmasa ve böyle bir ceza verilmese herhalde daha iyi olurdu. " diyerek endişesini ifade etmiştir.

Sayın Arınç aslında burada bir şeyi daha ifade ediyor.Geçmişte gerek kendisinin gerekse yol arkadaşlarının şimdi FETO terör örgütü başı dedikleri kişiye  övgüler yağdırdıkları birçok paylaşımları var .Eğer bu defterler açılırsa herhalde AKP Yöneticilerinin birçoğunun yargılaması gerekir diye endişe ediyor olsa gerek.

AKP İstanbul seçimlerini kaybetmiş olmayı bir türlü içine sindiremiyor.Bu nedenle de seçimi kaybetmiş olsam da İstanbul'da seçilmiş İl ve İlçe Belediye Başkanlıklarını çalışmalarını nasıl engellerim nasıl topal öredeğe çeviririmin hesabıyla hukuksuz yöntemler devreye sokuyor.

30 Mart İstanbul'da seçimi kaybedince Ticaret Bakanlığı, 24.Nisan.2019 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığına 5393 Sayılı Belediyeler Kanunun 37. maddesi “Belediye başkanı, belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisidir” şeklinde tanınan yetkinin yeniden yorumlanması isteniyor.14.05.2019 tarihli cevabı yazıda Belediye Başkanının kanundan kaynaklanan yetkileri sayılıyor ve tüzel kişi tarafında belirlenecek gerçek kişini seçiminde de karar verme yetkisinin belediye meclisinde olduğu değerlendirdiği bildiriliyor.

Yıllardan beri belediye başkanınca kullanılan yetki , 30.Haziranda İstanbul seçimin kaybedileceği anlaşılınca 20.Mayıs.2019 tarihinde Ticaret Sicil Müdürlüklerine gönderdiği Genelge ile Kanunla belirlenen yetki Genelge ile ortadan kaldırılarak Millet İradesi hukuksuz bir şekilde gasp edilmiştir.

Bunun üzerine Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi "Yasal bir düzenleme genelge ile ortadan kaldırılamaz. Ticaret Sicil Müdürlüğü, bakanlık genelgesinden önce kanun hükümleri ile bağlıdır" diyerek, Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün tescil işlemini yapmamasını yasaya aykırı bulmuştur.

Hiçbir iktidar sonsuza kadar sürmez, Hukuk ,bu gün her türlü hukuksuzluğu uygulayan yetki ve güç sahibi muktedirlere de lazım olacak.

Değerli meclis üyeleri,

İstanbul Belediyesinde 30.Mart seçimleri ile yenilenen 30 Haziran seçimleri arasında alınan işçilerin çıkarılması nedeniyle oluşan direnişlere  AKP'li belediyelerce eleştirilmiş ve her türlü lojistik destek verilmişti.

AKP'li Üsküdar Belediyesinden çıkarılan 150 işçi ve AKP'li Güngören Belediyesinde çıkarılan 39 işçi için aynı duyarlılık ve lojistik destek sağlanıyor mu diye sormak isterim.

Sayın Cumhurbaşkanının sözünü tekrarlamak isterim.

"Garibanın ekmeği ile oynamayın"

Bizim için Emek En Yüce Değerdir.Ancak bu konuyu siyasallaştırmadan şartlar gerektirdiğinde işçi çıkarılması emek düşmanlığı olmadığını kabul etmemiz gerekiyor.

Kaynak: