“İSTANBUL’UN FİNANS MERKEZİ OLABİLMESİ İÇİN KRİPTO PARA BÜYÜK FIRSAT”

“İSTANBUL’UN FİNANS MERKEZİ OLABİLMESİ İÇİN KRİPTO PARA BÜYÜK FIRSAT”

ALTINBAŞ Üniversitesi, Türkiye Bilişim Vakfı ve Çelebi Stratejik Danışmanlık tarafından düzenlenen "Dijital Yönetim ve Kırılma" Konferansı'nın sonuç...

ALTINBAŞ Üniversitesi, Türkiye Bilişim Vakfı ve Çelebi Stratejik Danışmanlık tarafından düzenlenen "Dijital Yönetim ve Kırılma" Konferansı'nın sonuç bildirgesinde İstanbul'un finans merkezi olabilmesi için önündeki en büyük fırsatın kripto para olduğuna vurgu yapıldı. Sonuç bildirgesinde "Kripto para fonlarının, borsaları ve yeni kripto para projelerinin gelebilmesi için gerekli yasal ve vergisel düzenlemelerin yapılırsa Türkiye global finans kaynağını çekebilir" ifadelerine yer verildi.

Türkiye'nin dijitalleşme süreci ve yaşanan sorunların masaya yatırıldığı "Dijital Yönetim ve Kırılma" Konferansı'nın sonuç bildirgesinde iş yapış şekillerinde kırılmalar yaşandığı belirtilerek, "Böyle bir dünyada dijital dönüşüm bir tercih değil, bir zorunluluk. Kendimizi buna göre şekillendirmemiz gerekiyor" denildi. Sayısal dönüşümün firmaların, ülkelerin rekabet gücünü belirleyeceğine dikkat çekilen açıklamada dijital dönüşüm için öncelikle iletişim ve bilişim altyapısının son tekniklere uygun olarak kurulması ve sürdürülmesinin şart olduğu vurgulandı.

Sonuç bildirgesinde, dijital dönüşümün çeviklik ve süreklilik gerektirdiği belirtilerek, "Bu bir şirkette ise, sadece bir departman ya da proje anlamına gelmez. Kurumlardaki Dijital Dönüşüm için şirketin, çalışanların ve ekosistemin birlikte çalışması lazım" ifadelerine yer verildi. İstanbul'un, hep söylendiği ve istendiği şekilde finans merkezi olabilmesi için önündeki en büyük fırsatın kripto para olduğuna da sonuç bildirgesinde yer verildi. Kripto para fonları, borsaları ve yeni kripto para projelerinin gelebilmesi için gerekli yasal ve vergisel düzenlemeler yapılması halinde Türkiye global finans kaynağını çekebileceği de kaydedildi.

"FİBER OPTİK ALTYAPIYA YATIRIM ŞART"

Bildirgede, dünyanın ses aktarmaya yarayan konvansiyonel bakır telekom şebekelerinin geçtiğimiz 30 yılda belirli aşamalarda, veri altyapısının gücü olan fiber optik altyapıya dönüştüğü hatırlatılarak, "Bu altyapı, devlet işleri, bankacılık, reel sektör, eğitim, sağlık gibi konularda sayısal bir dönüşüme güç sağlamaktadır. Türkiye'nin bu konuda yapması gereken ödevleri var. Ülkemizde 11 altyapı şirketi olmasına karşın 2010 yılından itibaren fiber optik altyapının ilerlemediğini görüyoruz." denildi. Bildirgede bu konuda şu önerilere yer verildi: "Bunun bir an önce ele alınması, fiber optik şebekelerin ülke çapında yaygınlaştırılması gerekli. Telekom operatörlerinin bu 9 yılda geldikleri durum değerlendirildiğinde ise, bu yatırımın bizzat devlet tarafından yapılmasının ve altyapının kar amacı gütmeyen, bir ayrı şirket olarak ve Telekom sektörünün kendi bileşenleri tarafından işletilmesinin veya devlet denetiminde özel şirketlerin devrede olmasının daha gerçekçi olacağı değerlendirilmektedir. Atıl durumda kalan uydu ve kablosuz servis sağlayıcılar, uzak ya da engebeli coğrafyalarda gerekli. Bunların açılması için gerekli düzenlemelerin yapılması gerekli."

KULLANIMDA VERİMLİLİK

Dijital dönüşümde dikkat edilmesi gerekenlerin başında kullanımda verimlilik konusunun geldiği belirtilen bildirgede şöyle denildi: "Geçmişte bilişim projelerinin çoğunun başarısız olduğunu göz önünde bulundurursak, günümüzde sayısal dönüşüm deneyimlerinin başarı şansını artırmak için hız kadar doğru adımlar ve yalın bakış açısı da önemli. Doğru teknolojilerin benimsenmesi kadar insanların eğitimi ve süreçlerin düzenlenmesi de gerekli. Bütünsel bakış açısı, üst yönetim ve tüm kademedeki çalışanların işin içine katılması, işle bilişimin tek vücut olması, eğitim, hukuk, finans gibi farklı faktörlerin gözetilmesi anlamına geliyor. Müşteriye değer katmayan faaliyet ve süreçlerin elenmesi, değer katacak, çalışanların mutluluğunu ve verimliliğini, firmaların rekabetçiliğini ve yenilikçiliğini artıracak dinamik çözümlere yönelmek kritik."

Türkiye'nin 5G'ye geçişi konusunda bir yol haritası ortaya konulması çağrısı yapılan açıklamada, "İlaveten 5G'de yerlilik konusunda, yerli firmalara da bir rol tanımlanmalıdır. Ancak bu rol 5G'nin gelişini geciktirici engeller yaratmamalıdır. Zira 5G üzerine kurulacak dijital ekonomi 5G altyapısından değer olarak 100'lerce kez daha büyüktür" önerileri de yapıldı.

"STARTUP KÜLTÜRÜ BESLENMELİ"

Dijital kırılmanın gerisinde kalmamak için Startup ve yatırım kültürünün beslenmesi gerektiği belirtilen bildirgede şu noktalar vurgulandı: "Biyoteknoloji, Robotik, Drone, blockchain konularında çalışacak startuplar için teşvik ve destek oluşturulmalıdır. Yapay zeka gibi yeni teknolojiler konusunda hem insan kaynakları, hem de girişimcileri destekleyici eğitim ve olanaklar eksik. Devlet teşviklerinin dağıtılmasının adil olmadığı hep konuşulan konular arasında. Ayrıca geriye dönüşlerin de ölçülmemesi, devlet teşviklerinin doğru yerlere verilmediği tartışmalarına yol açıyor. Kırılma yaratan teknolojileri gençler yaratıyor. Ancak teknoparklar, gençlerden çok büyük şirketlerin yer alabileceği şekilde oluşuyor. Bunun da değerlendirilmesi şarttır."

"SİBER GÜVENLİK GÖZDEN KAÇIRILMAMALI"

Dijital dönüşüm ve kırılma için çalışırken, siber güvenliğin gözden kaçırılmaması gerektiği ifade edilen açıklamada, "Siber güvenliğin eğitim programlarında ağırlıklı yer alması ve hem siber güvenlik, hem de altyapının rahatlatılması amacıyla, ülkede internet trafik değişim noktası/noktaları kurulması gereklidir" de denildi. Dijital dönüşüm ve kırılma süreçleri için hukuk ve regülasyon, bir başka deyişle öngörülebilirlik gerekli olduğu vurgulanan bildirgede, "Kendi ülkemize uygun regülasyonların yapılmalı ve sonra da regülasyonların etki analizi ölçülmelidir. İstanbul'un hep söylendiği ve istendiği şekilde finans merkezi olabilmesi için önümüzdeki en büyük fırsat kripto paradır. Kripto para fonları, borsaları ve yeni kripto para projelerinin gelebilmesi için gerekli yasal ve vergisel düzenlemeler yapılırsa Türkiye global finans kaynağını çekebilir" önerileri yapıldı.

"YERLİ TEKNOLOJİLER DESTEKLENMELİ"

Telekomünikasyon alanındaki yatırımsızlık ve son yıllarda kamu-finans-telekom sektörlerindeki bilişim yatırımlarının yavaşlaması ve hatta durması sonucunda, ülkemizden dışarıya bilişim beyin göçü olduğunun altı çizilen bildirgede, "Bunun durdurulması, insan kaynağının özellikle siber güvenlik alanında geliştirilmesi şarttır" denildi. Bildirgede, yerli teknolojilere ve yazılımlara desteğin şart olduğu vurgulanarak, "Ulak gibi yerli teknolojilerin de desteklenmede zayıf kalındığı aşikardır. Bu tür yerli teknolojilere özen gösterilmelidir" uyarısı yapıldı. Bildirgede tüm büyükşehirlerin dijital ortamda dijital ikizlerinin yapılması ve böylece depreme karşı projeler üretilmesi, altyapı hizmetlerini yürütmek üzere çalışmalar gerçekleştirilmesi çağrısı da yapıldı.

(FOTOĞRAFLI)

“İSTANBUL’UN FİNANS MERKEZİ OLABİLMESİ İÇİN KRİPTO PARA BÜYÜK FIRSAT”

“İSTANBUL’UN FİNANS MERKEZİ OLABİLMESİ İÇİN KRİPTO PARA BÜYÜK FIRSAT”

Kaynak: DHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.