İSTANBULLULAR, CUMHURİYET BAYRAMI COŞKUSUNU İMAMOĞLU İLE BİRLİKTE YAŞADI
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının Sultanahmet Meydanı ayağına, eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte interaktif olarak katıldı. Sahneden vatandaşlara Cumhuriyet ve demokrasi mesajları yüklü
İstanbul, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’mın coşkusunu Sultanahmet Meydanı’nda yaşadı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından hazırlanan konser alanını akşam saatlerinden itibaren doldurmaya başlayan binlerce vatandaş, ellerindeki Türk bayraklarıyla görsel şölen yaşattı. Konser alanına giremeyen vatandaşlar da sahneye yakın yerleri doldurarak bayram coşkusuna ortak oldu. Coşku, Şevval Sam konseriyle doruğa çıktı. Vatandaşlar, Türkiye’nin her bölgesinden söylediği türkülerle meydanı coşturan Sam’a hep bir ağızdan eşlik etti. Sam, konserini, “Bir kadın olarak sahneye çıkıp şarkı söyleyebiliyorsam bunu Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyum. Ekrem Başkan, zor bir yolculuğa çıktı. Hepimiz elimizi taşın altına sokup, ona yardımcı olmalıyız” sözleri ve İzmir Marşı’yla tamamladı. Sam’ın ardından sahneye çıkan Şehir Tiyatroları sanatçıları Cumhuriyet Oratoryosu’nu sahneledi. Nazım Hikmet’in Kurtuluş Savaşı Destanı şiirinin ve Halide Edip Adıvar’ın 23 Mayıs 1919’da Sultanahmet Meydanı Mitingi’nde yaptığı konuşmanın da oyunlaştırıldığı oratoryo vatandaşlardan büyük alkış aldı.
İMAMOĞLU ÇİFTİ, SAHNEYE EL ELE ÇIKTI
Ardından sahneye, vatandaşların alkışları eşliğinde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu davet edildi. Şıklıklarıyla dikkat İmamoğlu çifti, kendilerine sevgi gösterilerinde bulunan vatandaşları el ele selamladı. İmamoğlu, meydanı dolduran on binlerce vatandaşa, “Sultanahmet meydanını özgürlük ve bağımsızlık aşkıyla dolduran. Neşesi, enerjisi ve coşkusuyla içimize umut veren. Geceyi ve geleceği aydınlatan, her yaştan gençler. Cumhuriyet sevdalıları. Dünyanın en önemli kentinin dört bir yanından gelerek bu alanı dolduran sevgili İstanbullular… Hepiniz hoş geldiniz” sözleriyle seslendi. İmamoğlu’nun konuşmasının satır başları şunlar oldu:
“CUMHURİYETİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’E BORÇLUYUZ”
“Bundan 100 yıl önce, Sultanahmet meydanında, Kuvvayı Milliye ruhuyla yine yüz binlerce İstanbullu buluşmuştu. O gün İstanbul işgal altındaydı; ama bu cesur ve asil millet kendisine güveniyordu. Bu güveni Sultanahmet meydanında ifade etmek bir Türk kadınına, Halide Edip'e nasip olmuştu. Onu ve işgal günlerinde Sultanahmet'te ve İstanbul'un dört bir yanında toplanıp direnen yüz binlerce İstanbulluyu, bugün yine bu meydanda hep birlikte saygıyla, rahmetle anıyoruz. Kurtuluş Savaşımız boyunca, Anadolu'nun dört bir yanında canla başla mücadele etmiş kadınları, erkekleri, gençleri, çocukları saygıyla, rahmetle anıyoruz. 100 yıl sonra özgür ve bağımsız bir ülkede cumhuriyetimizi kutluyorsak, bunu kendimize ve önderimize, milletimizin Gazi Mustafa Kemal'e olan bitmek bilmez inancına borçluyuz. 100 yıl sonra özgür ve bağımsız bir ülkede cumhuriyetimizi kutluyorsak, bunu dünyanın büyük güçlerine karşı Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde bir araya gelerek cepheden cepheye savaşmış atalarımıza, dedelerimize borçluyuz. Onların inancı, onların mücadele azmi, onların kahramanlıkları olmasaydı, bugün kendi ülkesi olmayan bir halktık. Onlar, karşılarındaki güç ne denli büyük olursa olsun, silahları ve orduları ne denli üstün olursa olsun, bağımsızlık ve özgürlüğe olan inançlarıyla yola çıktılar. Bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü kazanacağız diye inandılar ve kazandılar. 29 Ekim1923, işte bu inancın sonucudur. 29 Ekim 1923, ulusal egemenliğimizin simgesi Cumhuriyetimizi tüm dünyaya ilan ettiğimiz gündür.”
“96 YILDIR, ÖZGÜR VE BAĞIMSIZ BİR MİLLETİZ”
“Biz, tam 96 yıldır özgür ve bağımsız bir milletiz. Her birimiz farklıyız. Çok sesli ve çok renkli bir ülkeyiz. Ama biz ayrışmayı değil, Cumhuriyet değerleri etrafında birleşmeyi seçtik. Onun için böyle güzeliz. Onun için böyle güçlüyüz. Bugün bu ülkede yaşadığımız tüm güzellikler, burada gördüğümüz bu eşitlik ve kardeşlik tablosu, kendimize olan güvenimiz, geleceğimize duyduğumuz umut. Bütün bunlar Cumhuriyet sayesindedir. Cumhuriyet; eşit yurttaşların ortak ilke ve idealler etrafında birliği üzerinde yükselir. Cumhuriyet insan onuruna dayalı, gönüllü bir birliktir. Cumhuriyet; milletin iradesine dayalı bir devlet düzeni demektir. Cumhuriyet rejiminde siyasal iktidarın kaynağı yalnızca ve yalnızca millettir. Millet, iradesini, seçtiği temsilcileri aracılığıyla ortaya koyar. Bu nedenle milli irade, iktidarıyla muhalefetiyle bütün milleti kapsar.”
“CUMHURİYET, HİÇBİR GRUBA AYRICALIK TANIMAZ”
“Cumhuriyet; ne kanunla ne de uygulamalarla hiç kimseye hiçbir gruba ayrıcalık tanımaz. Cumhuriyet ve demokrasi birbirlerinden güç alır; birbirlerine anlam, değer ve güzellik katar. Demokrasi için ‘sandık’ şarttır ama yeterli değildir. Seçimle gelmiş olmak, yöneticilere demokrasinin temel ilkelerini ihlal etme, rafa kaldırma hakkını vermez. Demokrasilerde vatandaşın yönetime katılımı, yöneticileri seçmekten ibaret olamaz. Vatandaşlar yalnızca seçimden seçime iradelerini ortaya koyarak değil, merkezi ve yerel iktidarların tüm karar alma süreçlerine etki ederek de yönetime katılabilmelidir. Demokrasi, vatandaşların din ve vicdan özgürlüklerinin de güvencesidir. Bir rejimin demokrasi olabilmesi için, özgür ve dürüst seçimlerin yanı sıra kuvvetler ayrılığı, hukuk devleti, çoğulcu ve katılımcı bir siyasi ve sosyal yapı, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, yöneticilerin hesap verebilir olmaları gibi ilkelerin de hayata geçirilmesi gerekir.”
“96 YIL SONRA BİR KEZ DAHA DÜNYAYA İLHAM KAYNAĞI OLDUNUZ”
“Cumhuriyetin ve demokrasinin bu yüce anlamını bilen sizler, 16 milyon İstanbullular, 96 yıl sonra, bir kez daha bütün dünyaya ilham kaynağı olan bir irade sergilediniz. Her türlü adaletsiz koşullara rağmen, hem 31 Mart’ta hem de 23 Haziran’da, iki seçimde birden Cumhuriyet’imize, demokrasimize ve özgürlüklerimize sahip çıktınız. Sizlere dayatılan tek renkli ve tek sesli yönetim anlayışını elinizin tersiyle iterek, dünyaya örnek olacak bir seçim sonucunu gelecek nesillere armağan ettiniz. Bugün dünyanın her tarafında sizlerin bu yıl yapılan iki seçimde birden ortaya koyduğunuz o cesur sonuç konuşuluyor. Hep beraber ve son derece gür bir sesle tüm dünyaya, demokrasiden ve özgürlükten yana olduğunuzu göstermiş oldunuz. Demokrasinin, hukukun, özgürlüğün, birlik ve beraberliğin yanında olduğunuzu, bu güzel cumhuriyetin ve bu güzel ülkenin gerçek sahibi olduğunuzu herkese bir kez daha ilan ettiniz. Sizler, sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada demokrasiye öncülük ettiniz. Tüm dünyaya 96 yıl sonra bir kez daha örnek olacak yüce bir millet olduğunuz ispat ettiniz. Bunun için hepinize içtenlikle minnettarım. Sağ olun, var olun.”
“MUHTEŞEM İRADENİZ BU GÜZEL ÜLKENİN TEMİNATIDIR”
“Sizin bu muhteşem iradeniz, bu güzel ülkenin ve bu yüce milletin geleceğinin teminatıdır. Bu iradeyle bu ülkede artık hiç kimse kendini vatandaştan üstün göremez. Sizlerin iradesiyle bu ülkede yeni nesil bir siyaset ve cesur bir demokrasi anlayışı kazandı. Bizler de bu iradenin farkında olarak yerel demokrasi için daha cesur adımlar atacağız. Yeni nesillerin daha yüksek bir tutkuyla yerel demokrasiye ve yönetime katılımının yollarını açacağız. Daha özgür fikirli, daha demokrat ve daha iyi kalpli nesiller yetiştirmek için çalışacağız. Bu büyük bayramın bizden beklediği budur. Bu büyük millete bağımsızlığını yeniden armağan etmiş aziz önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının bizden beklentisi budur. Sözlerimi bitirmeden önce bu bayramı güzelleştiren, bugüne anlam katan tüm sanatçı dostlarımıza ve siz Cumhuriyet sevdalılarına çok teşekkür ediyorum. Cumhuriyet Bayramı’mız kutlu olsun. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın demokrasi. Şimdi benimle birlikte tekrar etmenizi istiyorum… Yüksek sesle ve inanarak… Yaşasın Cumhuriyet… Yaşasın demokrasi! Yaşasın Cumhuriyet… Yaşasın demokrasi! Yaşasın Cumhuriyet… Yaşasın demokrasi!”
“HER GÜN ÇOK DAHA GÜZEL OLACAK…”
İmamoğlu çifti, coşkuyla karşılanan konuşmanın ardından vatandaşların alkışları ve “Ekrem Başkan” tezahüratı altında sahneden ayrıldı. Sahne arkasında sıralarını bekleyen sanatçılarla selamlaşan çift, konuşma öncesinde Şevval Sam ve Fahir Atakoğlu’na yaptığı kulis ziyaretinin aynısını Athena Grubu’nun ikiz kardeşleri Gökhan ve Hakan Özoğuz’a da yaptı. İmamoğlu, Özoğuz kardeşlerin, “Nasılsınız” sorusuna, “Çok iyiyiz. 10 numarayız. Her şey çok güzel olacak. Devam edecek olmaya. Ben diyorum ki, ‘Öyle her şey çok güzel oldu’ ucuz olur. Öyle yok! Her gün çok güzel olacak. Daha başlangıç” yanıtını verdi. Sözü alan Gökhan Özoğuz da İmamoğlu’na, “Ama çok güzel bir noktada, çok güzel bir ilerleyiş var. Hepimiz, hislerimizle beraber sizinle beraberiz” karşılığını verdi. Tekrar söz alan İmamoğlu, sahneden gördüklerini, “Müthiş bir enerji var, söyleyeyim. Çocuklar bile böyle (Dikkatle dinlediklerini yüz ifadesiyle gösteriyor). Görsen var ya; müthiş. İyi ki varsınız. Müthiş güç katıyorsunuz ve insanlara enerji veriyorsunuz. Lütfen devam…” sözleriyle dile getirdi.
SAHNE ÖNÜNDEN KONSERLERİ İZLEDİ
İmamoğlu çifti, kulis ziyaretinin ardından sahne önüne geçti ve ünlü sanatçı Fahir Atakoğlu’nun senfoni orkestrası eşliğinde verdiği vatandaşlarla birlikte izledi. Vatandaşlar, İBB Başkanı ile fotoğraf çektirmek için birbirleriyle yarıştı. İmamoğlu çifti, Athena Grubu’nun ritmik şarkılarına eşlik ederek, vatandaşlarla birlikte coştu.
Kaynak: İstanbul Büyükşehir Belediyesi
HABERE YORUM KAT