İLHAN KURNAZ: YETENEĞİ OLAN HERKES YAZSIN
Yazar İlhan Kurnaz ile yazın hayatına ve ‘Yağmurum Ol’ adlı kitabına dair sohbet ettik. Keyifli sohbetimiz sizlerle…
Öncelikle sizi tanımak isteriz. İlhan Kurnaz kimdir?
Çorumluyum. Lise eğitimimi Sungurlu’da; üniversite eğitimimi İstanbul’da tamamladım. Halen İstanbul’da ailemle birlikte yaşıyorum. Müzik dinlemeyi, kitap okumayı ve doğayı seviyorum.
Yazın hayatınız nasıl başladı?
Lise yıllarında şiir ve öykü yazarak başladım. Şiiri daha çok seviyorum. İnsan; duygularını daha kolay anlatabiliyor, bu yüzden şiir yazmaya devam ettim.
Yazarken nelerden esinlenirsiniz?
Bunun somut bir yanıtı yok. Bazen güzel bir şarkı duyarsın, duygulanır, yazarsın. Bazen güzel bir resim görürsün, duygulanır, yazarsın. Bazen hiçbir şey yokken satırlar dökülüverir boğazından. Bazen yaşadığın bir şeyden fazlasıyla etkilenirsin, yazarsın. Yazmanın yeri ve zamanı yoktur. Her yerde her zaman not defterin yanında olacak. Şiir, planlanarak ve programlanarak yazılan bir yazın türü değildir. Tamamen duyguyla yazılır ve duyguyla söylenir.
Geçtiğimiz aylarda okurlarla buluşan ‘Yağmurum Ol’ adlı kitabınızdan bahseder misiniz? Bu kitabı neden yazdınız?
‘Yağmurum ol’ benim ilk şiir kitabım. Onda çok eski yıllarda yazdığım şiirler de var, yeni yazdığım şiirlerim de var. Geçmişimle bu günümü harmanlayarak yazdım. Bana hem geçmiş yıllarımı hem de yakın dönemimi hatırlatır. Bu kitabımdan maddi bir beklentim yok. Sadece yaptığım çalışmaları derleyip toplayıp, kayıt altına almaya çalıştım. Kim bilir, belki ben de birilerine ilham kaynağı olurum. Bizler nasıl Cemal Safi’nin, Aşkın Tuna’nın şiirlerini zevkle okuyup onların güzel eserleri yıllardır dinliyorsak belki biz de birilerine vesile oluruz.
‘Yağmurum Ol’ okurlara hangi mesajları vermeyi amaçlıyor?
Vermek istediğim tek mesaj şu; yeteneği olan herkes yazsın. Yazmak, çok güzel bir şey. Yazmaya başladığında elinde bomboş bir kâğıt parçası var; ama içinden gelen duyguları peş peşe, satır satır yazmaya başladığında bambaşka bir şey oluyor. İnsan, bazen kendi yazdığına dahi şaşırıyor. O satırları sıralamak insana öyle güzel bir haz veriyor ki gerçekten bu, kelimelerle anlatılacak bir his değil. Yaşamak gerekir. Tüm kitap dostlarının, kitap okurlarının bu duyguyu yaşamasını isterim.
Kitabın ismi, nereden geliyor?
‘Yağmurum Ol’ adlı şiirimi bahçede yağmurlu bir havada yazdım. Yağan yağmuru seyrederek yazdım. Biz belki yağmurun kıymetini bilmiyoruz; ama ben, o gün yağan yağmurun doğa için ne kadar kıymetli bir şey olduğunu, hayati bir önem taşıdığını gördüm ve dedim ki sevgiliye;
Sararıp solmuş gönül bahçeme,
Gelip de bir dirhem yağmurum ol.
Yani hayatımda vazgeçilmezim ol.
Sizce kitap, beklenen başarıya ulaşacak mı?
Daha önce de dediğim gibi; benim kitaptan maddi bir beklentim yok. Sadece yazdığım değerlerin sergilenmesini, okunmasını, başkalarına ilham kaynağı olmasını istedim.
Nitekim aile dostumuz ve eşimin kuzeni olan, aynı zamanda halen ses sanatçısı olarak mesleğini icra eden Cihan Akın; ‘Bebeğim’, ‘Aşk Perisi’, ‘Barak Kızı’, ‘Yağmurum Ol’ ve ‘Sarhoş’ isimli şiirlerimi besteledi ve repertuarına ekledi. Bu bestelerin tümü Youtube kanalımda yayındadır, gazeteniz okurlarına dinlemelerini tavsiye ederim.
Kitabınızı bir okur gözünden nasıl değerlendirirsiniz?
Okuyan herkesin kendinden bir parça bulacağına inanıyorum. Eminim, benim gibi şiir yazan binlerce insan vardır. Ben, onların duygularını yüksek sesle anlatmaya çalıştım. Başarılı olduysam ne mutlu bana.
Hazırlık aşamasında olan yeni bir eseriniz var mı?
Evet, ikinci şiir kitabımda hangi şiirlere yer vereceğimi seçiyorum şu anda. Büyük ihtimalle eylül veya ekim ayında piyasaya çıkmış olacak.
Son olarak gazetemiz okurlarına neler söylemek istersiniz?
Okumaktan vazgeçmesinler. Yemek gibi, içmek gibi okumanın da bir ihtiyaç olduğunu unutmasınlar. Becerileri doğrultusunda hep yazsınlar.
HABERE YORUM KAT