İBB MECLİSİ’NDE ENES KARA TARTIŞMASI
Tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın ölümü İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’nde de tartışma yarattı.
Tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın ölümü İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’nde de tartışma yarattı. CHP Meclis Üyesi İsmail Budak, Enes Kara’nın ölümüne neden olan zihniyeti kınadığını söylemesi üzerine, AKP Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş “Bunun üzerinden siyaset yapılmaz. Şunu kabul edin arkadaşlar, din ve vicdan özgürlüğü var. Kimse kimsenin inancına nasıl yaşayacağına karışamaz” dedi. CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı da “Yani tarikat ve cemaatlerin kontrolsüz bir biçimde kaçak yurtları bu ülke için ciddi bir sorun oluşturmaya devam ediyor. Bu kontrolsüzlük her ne adı altında yapılırsa yapılsın zarar veriyor” dedi.
İBB Meclisi'nin ocak ayı ikinci oturumu yapıldı. İBB Meclisinde, CHP'li İsmail Budak, aile baskısı nedeniyle tarikat yurdunda kalan tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara'nın intiharını gündeme taşıdı.
İBB Meclisi’nde Enes Kara ile ilgili şu konuşmalar yapıldı:
“GENÇLERİ İNTİHARA VE UMUTSUZLUĞA SÜRÜKLEYEN ZİHNİYETİ KINIYORUM”
-İBB CHP Meclis Üyesi İsmail Budak: Önceki gün bu ülkenin geleceği çalınmış, hayalleri çalınmış, çaresiz bırakılmış, biraz önce ifade ettiğim gibi cemaat, tarikat, dernek, siyaset iş birliğinde bu ülkeye bir felaket getirildi. Önceki gün bir kardeşimiz intihar etti. Tıp fakültesi öğrencisi ne diyor biliyor musunuz? ‘Benim birazcık param var. Anam uzun zamandır bir fırın almak istiyordu. Paramın yarısını anama, fırın alması için bırakıyorum. Yarısını da kardeşime bırakıyorum.’ diyor. Bu ülkeye yirmi beş yıl boyunca gençleri, atanamayan öğretmenleri diğer meslek sahiplerini intihara, umutsuzluğa sürükleyen zihniyeti nefretle kınıyor, Enes kardeşimizi rahmet, sevgiyle anıyorum.
“BU KONUYA GENEL BAŞKANINIZ GİRMEDİ, SİZ DE GİRMEYİN”
-AKP Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş: İntihar eden bir kardeşimiz var. Bu ölüm üzerinden istismar konusu yapmayın ya. Din düşmanlığınızı bunun üzerinden yapmayın. Çocuğun babası açıklamayı yapıyor. Dinin zorla öğretilmesi, yaşatılması kimsenin kabul edeceği bir olay değildir. Ama intihar sebeplerini burada bilimsel açıklamalar var, girmek istemiyorum. Genel Başkanınız girmedi, siz de girmeyin. Bunun üzerinden siyaset yapılmaz. Şunu kabul edin arkadaşlar, din ve vicdan özgürlüğü var. Kimse kimsenin inancına nasıl yaşayacağına karışamaz. Siz de bunu artık bir içselleştirin. Bir kabul edin ya. Türkiye'nin problemi bu. Bırakın artık bu konuları istismar etmeyi.
DİN DÜŞMANI OLMAK BAŞKA, TARİKAT VE CEMAAT YURTLARINA KARŞI ÇIKMAK BAŞKA BİR ŞEY
-CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı: Allah'a çok şükür namazımızdan falan hiç şüphemiz yok. Din düşmanlığımız da yok. Şimdi din düşmanlığı yapmak başka bir şey, tarikat ve cemaat yurtlarında gençlerimizin sömürülmesine karşı çıkmak başka bir şey. Biz bu tarikat ve cemaat yurtlarında olanları görüyoruz. Daha geçen ay Antalya'da bir meczup tarafından, yurt adı altında gözüken o yerdeki bir gencimizin kafası kesilerek öldürüldü. Bu ay yine yurt olarak gösterilen bir noktada kaçak bir yerde bir gencimiz canına kıydı. Daha önce Konya'da zannediyorum. Yine kaçak yurtta, onlarca çocuğumuz yanarak öldü. Şimdi biz bunları söylemeyelim mi? Biz bunları söylediğimiz için din düşmanı mı olacağız? Yok tövbe, haşa. Asla öyle bir şey söz konusu olmaz. Bu yanlışları söyleyeceğiz. Doğruları aktaracağız. Ama bunu tabii herkese saygılı olarak yapacağız. Yani tarikat ve cemaatlerin kontrolsüz bir biçimde kaçak yurtları bu ülke için ciddi bir sorun oluşturmaya devam ediyor. Bu kontrolsüzlük her ne adı altında yapılırsa yapılsın zarar veriyor. O yüzden işte biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde, belediyemizin yönettiği yurtlarda, gençlerimizin güvenlik içinde kalmasını son derece önemsiyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin önceki yıllardaki yurt politikasından bu nedenle vazgeçtik. Ve bu nedenle biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak önümüzdeki yıllarda da yeni yurtlar yapmaya devam edeceğiz.
"BİZ, ULU ÖNDER ATATÜRK'ÜN YOLUNDAN İLERLEYEN BİR PARTİYİZ"
-İYİ Parti Grup Sözcüsü Suat Sarı: Bakın, Ulu Önder Atatürk, ‘Efendiler, Ey millet biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat medeniyet tarikatı’ diyor. İntihar eden çocuğumuzun da en son kelimeleri şu, diyor ki: ‘İçinde bulunduğum durumdan gerçekten tüm yaşama hevesimi, sevincimi kaybettim. Aileme de bunu açıkça söyleyemiyorum, korkuyorum. Ne yapacaklarını bana hiç bilemiyorum. Her şeyi yapma potansiyeli taşıyorlar’ O yurtlarda demek ki böyle korkular yaşanıyor, sıkıntılar yaşanıyor. Bunu biz söylemiyoruz. İntihar eden gencimiz söylüyor. Bu yurtların ne yaptığı ne ettiği, Türkiye'ye ne kazandırdığını da hakikaten açıkça ayrıca bir şekilde bir araştırma konusu. Ve bugün Türkiye'nin gündemine gelmiş bu yurtlar, bu vakıfların her geçen gün daha çok problemleri çıkıyor. Her geçen gün daha çok sıkıntıları çıkıyor. Bunu da bir araştırmak lazım ama bizim İYİ Parti olarak böyle cemaatlerle, tarikatlarla bizim işimiz yok. Biz cumhuriyeti savunuyoruz. Biz, Ulu Önder Atatürk'ün yolundan ilerleyen bir partiyiz. Kısaca budur.”
HABERE YORUM KAT