“İBB BORCA BATIK BİR KURUM OLMA YOLUNDA HIZLA İLERLİYOR”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kasım ayı meclis toplantısının 6. oturumunda konuşan Silivri Belediye Başkanı ve İBB Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Volkan Yılmaz, İBB yönetiminin ‘Cumhur İttifakı bize engel oluyor’ söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını ifade etti. İBB’nin öz kaynaklarının yüzde 28’den yüzde 14’e düştüğünün altını çizen Başkan Yılmaz’ın gündeminde ayrıca, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mecliste yaptığı 2,5 saatlik konuşmada üretim konusunda 1 dakika ayırması da vardı.
“51 BORÇLANMA TALEBİNİZİN 50’SİNE EVET DEMİŞİZ”
Cumhur İttifakı’nın İBB yönetimine yokuş olmadığını tam aksine iniş olduğunu ifade eden Başkan Volkan Yılmaz, “Mevcut İBB yönetimi ‘Yapacaktık, tam yapıyorduk Cumhur İttifakı engel oldu. Elimizi kolumuzu bağladı’ gibi söylemlerde bulunuyor. Tüm meclis üyeleri adı gibi biliyor ki Cumhur İttifakı meclis üyeleri sizin elinizi de bağlamıyor, kolunuzu da bağlamıyor. Size köstek de olmuyor, aksine kolaylaştırıcı oluyor. Ne diyorsunuz? 2 tane argümanınız var; birincisi, merkezi idare yani hükümet bizi engelliyor. İkincisi de mecliste Cumhur İttifakı engel oluyor söylemi. Allah’tan İstanbullu hemşehrilerimiz İBB meclisinde Cumhur İttifakı’nı çoğunluk olarak seçti de burada yapılacak birçok yanlışa dur diyebiliyoruz. Şimdi gelin bakalım merkezi idare sizi engelliyor mu? Bakın şöyle söyleyeyim sizi merkezi idarenin, hükümetin, hele hele Cumhurbaşkanımızın engellediği söylemleri hiç mi hiç doğruyu yansıtmıyor. 2020 yılında bu meclis, bütçede öngörülen payın tam 1,2 milyar TL fazlasını almış arkadaşlar. Oysa 2021 yılında bu fazlalık 7,5 milyar TL’lere kadar çıkmış. Şimdi geç gelen ya da kesilen bir paranız var mı? Bekleyen bir para var mı? Size geç gelen, size kesinti yapılan bir para asla yok. Şimdi İBB alması gereken, hakkı olan bu paraları tıkır tıkır alıyor. O zaman merkezi idare sizi nasıl engelliyor? Paranız, İller Bankası payınız bir gün gecikmeden hesabınıza yatıyor. Buradan da anlaşılacağı gibi merkezi idarenin bir engellemesinden bahsetmek söz konusu değildir, akılcı bir yaklaşım değildir. Sizin ‘Tam yapacaktık yapamadık, bizi meclis engelledi, Cumhur İttifakı çoğunluğu engelledi’ söyleminin burada doğrusunun ne olduğunu masaya yatırmamız gerekiyor. 3,5 yıllık döneminizde bu mecliste 51 adet borçlanma, kredi yetkisi istemişsiniz. Ne için? Borçlanacaksınız, her zamanki gibi borç para alacaksınız ve İstanbul’a hizmet edeceksiniz. Ne yapmışız? Biz 51 tane borçlanma talebinizin 50 tanesine evet demişiz. Siz geçmişte AK Parti Grubu’nun getirdiği borçlanmaların neredeyse tamamına hayır demişsiniz. Ama biz evet demeye devam edeceğiz. Kızgınlık, küskünlük, ön tıkama, fren yapma gibi bir anlayışla İstanbulluya ihanet edemeyiz. 2 milyon 200 bin metrekare arsa satışı ile karşımıza gelmişsiniz. Demişsiniz ki biz bu arsaları satacağız, bu arsalardan aldığımız paralarla İstanbulluya hizmet edeceğiz. Biz, meclisimizin yetkisinde olan ve İstanbullu hemşehrilerimizin hayrına olan her borçlanmaya da her arsa satışına da evet dedik. Evet demeye de devam edeceğiz. Çünkü biz bu kadim şehri ve bu kadim şehrin güzel insanlarını, aziz İstanbullu hemşehrilerimizi çok ama çok seviyoruz.” dedi.
“İSTANBULLU GÜNÜ GELDİĞİNDE CEVABI VERECEK”
İBB’nin öz kaynaklarının yüzde 28’den yüzde 14’e indiğini açıklayan Başkan Yılmaz, “İBB şu anda devasa bütçelerine rağmen, maalesef iyi yönetilmediğinden dolayı borca batık bir kurum olma yolunda hızla ilerliyor. Sayın Başkanın ‘Tasarruf yaparak yüzde 50 bütçemizi artıracağız’ söylemi vardı hatırlar mısınız? İsraf etmeyeceğiz ve bütçemizi yüzde 50 artıracağız demişti. Peki yüzde 50 bütçeyi artıracağız dediğiniz İBB’nin öz kaynaklarının, öz varlıklarının yüzde 28’den yüzde 14’e düştüğünden haberiniz var mı? İstanbullunun da haberi yok ama biz bunları ifade ettikçe haber olacak. Bu tempoda, bu kafada, bu anlayışta İBB’nin borçlanamaz hale gelmesi kaçınılmazdır. Ezcümle, 3,5 senede yaptıklarınız ya da yapabildiklerinize baktığımızda, 1,5 senede vaatlerinizi yerine getiremeyeceğiniz hepinizin malumudur. Bu durum sizin umurunuzda olmayabilir, aslında umurunuzda olmadığı da artık gün yüzüne çıkmış durumdadır. Ama bizler bu durumdan son derece rahatsızız ve feraset sahibi İstanbullu hemşerilerimizin İstanbul’u düşünmeyen, İstanbul’u kendine dert edinmeyen bir yönetime cevabını günü geldiğinde vereceğine de eminiz.” ifadelerini kullandı.
“ÇÖPTEN ÜRETECEĞİNİZ ELEKTRİK MİKTARINI ARTIRMAYI DEĞİL AZALTMAYI HEDEFLEYİN”
İBB’nin sıfır atık projesi kapsamında toplanan çöp miktarını azaltması gerektiğini söyleyen Başkan Volkan Yılmaz, “Şimdi Ekrem Bey sunumunda; ‘Çevreci, yeşil bir İstanbul’ dedi. Bakın İstanbul’un yarattığı kötü etkiler var. Bunlardan en önemlisi evsel atık diye tabir ettiğimiz atıkların depolanması. Her seferinde size söylüyorum ama anlamadınız; evsel atıktan, katı atıktan enerji üreten tesisin dünyadaki en büyüğüne sahip olmak bir başarı değildir. Bu sizin ilkel metotlarla çöp topladığınızın işaretidir. Bununla övünmeyin! Siz her yıl çöpten üreteceğiniz elektrik miktarını artırmayı değil azaltmayı hedefleyin. İki; çöp sızıntı suyunu arıtma tesisi. Ekrem Bey geldi açılışını yaptık. Projesi AK Parti döneminde başladı. Projeyi yapandan, devam ettirenden, sona erdirenden Allah razı olsun. Çünkü 1 kg çöp sızıntı suyu 40 ton suyu kirletiyor. Şimdi de burada ne ile övünüyorsunuz? Yine aynı hata… Diyorsunuz ki Avrupa’nın en büyük çöp suyu arıtma tesisine sahibiz. Arkadaşlar bakın sıfır atık kapsamında çöpleri azaltalım, bu kapasiteleri de düşürelim. Bunun büyüklüğü sizin çevreye, doğaya verdiğiniz negatif değeri işaret eder. Sizin ilkel çöp toplama sistemine devam ettiğinizi ifade eder. Ama anlatamıyorum, nasıl anlatacağım, nasıl ikna edeceğim sizi bilemiyorum.” diye konuştu.
“EKREM BEY 2,5 SAATLİK KONUŞMASINDA ÜRETİMDEN 1 DAKİKA BAHSETTİ”
İBB 2023 yılı Mali Bütçe Tasarısında üretime yeteri kadar yer verilmediğinin altını çizen Başkan Yılmaz, “Evet bir üzücü konu, üzüldüğümüz konu bütçede üretim, eşitlik, kadınlar, adalet, yenilikçi, çevreci bir sürü başlık gördük. Ama Ekrem Bey 2,5 saatlik konuşmasında üretimden 1 dakika bahsetti. Bakın 16 milyon İstanbulluyu, turistle beraber 20 milyon İstanbulluyu besleyecek et, süt, yumurta, maydanoz, havuç, domates, karpuzu üretebilecek topraklara sahibiz. Bunun adı üretimdir. Anlayamadığınız, bütçenizde yer dahi vermediğiniz üretim. Bakın 800 kilometre ileriden, Antalya’dan domatesi, marulu navlun fiyatlarıyla, yüksek fiyata bu vatandaşa yedirmemek yerel yönetimlerin de görevi. Tuzla Belediyesinin de görevi, Silivri Belediyesinin de görevi. Ama her şeyden önemlisi İBB Başkanının görevi. Kent tarımını desteklemek, kenti şehrin çeperlerinden beslemek bir; istihdam demektir, iki; aş demek, üç: ucuz gıda demektir, dört; gıda güvenliği demek, beş; köyden kente göçün engellenmesi demektir.” şeklinde konuştu.
HABERE YORUM KAT