HÜSEYİN BAŞ: BUGÜN TÜRKİYE'DE AÇLIK VAR, AÇLIK
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Şu anda Türkiye öyle bir durumda ki asgari ücret 4 bin 250 lira. Bırak 4 bin 250 lirayı, iki katı olan 8 bin 500 lirayla geçinmek mümkün mü?
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Şu anda Türkiye öyle bir durumda ki asgari ücret 4 bin 250 lira. Bırak 4 bin 250 lirayı, iki katı olan 8 bin 500 lirayla geçinmek mümkün mü? Kişi mutfağının masrafını karşılayamıyor. Bugün Türkiye'de açlık var, açlık. Bu kadar vurdumduymaz, vatandaşından bu kadar nefret eden bir yönetim anlayışı olabilir mi” dedi.
Hüseyin Baş, dün partisinin Konya’da düzenlediği Mevzu Ekonomi: Çözüm Milli Ekonomi Modeli programına katıldı. Programın kapanış konuşmasını yapan Baş, şunları söyledi:
“GIDA KRİZİ YOKTUR, ÇİFTÇİNE DESTEK VERMEMEN VARDIR”
“Portakal satıp fabrika yapan ülke, bugün fabrikalarını satıp savaştaki ülkelerden buğday gelmesini bekliyor. Siz burada nereyi ekseniz buğday çıkacak ama biz buğday ithal ediyoruz. Niye? Bu planlı, bu bilinçli... Benim babam atasözü kıvamında bir şey söyledi; ‘Silahsız savaşabilirsiniz, buğdaysız savaşamazsınız’. Bizi kendi gıdasını dahi üretmeyen bir sınıfa sokuyorlar. Biz kendi gıdamızı üretemediğimizde ne olacak? Yarın gelecekler ve istedikleri gibi buraya çökebilecekler. Dolayısıyla ne eksen sana verim veren bu topraklarda uygulanan bu politika zulüm değil de nedir? Gıda krizi yoktur, çiftçine destek vermemen vardır. Sen, tarım yapabilecek nesiller yetiştirmiyorsun, tarım yapanları bitiriyorsun ve bugün sağda solda el açmış, “Bize bakacak adam yok mu” diye geziniyorsun. Bir gün soluğu Katar'da alıyorsun, bir gün soluğu Suud'da alıyorsun.
“BU ZİHNİYETTEN KURTULMANIN VAKTİ GELMİŞTİR”
Bu zihniyetten kurtulmanın vakti gelmiştir. Eğer Türk milleti olarak bu kararı almazsak 2030 yılında, hadi bilemedin 2035 yılında Türkiye'yi, şu anda söylesem belki de hakkımda soruşturma açılmasına sebep olabilecek konular bekliyor. Bakın, Osmanlı İmparatorluğu işgal edildiği için o duruma gelmemiştir. Ne olmuştur biliyor musunuz? Osmanlı İmparatorluğu uçan kuşa borçlanmıştır. Aynen Türkiye'nin son 20 yılındaki gibi eğitimi bırakmıştır, vatandaşını bırakmıştır, bütün yabancı devletlere kapitülasyonlar vermiştir -ki bugünkü adına biz özelleştirme diyoruz- her şeyini vermiştir, satmıştır, her yere borçlanmıştır ve günün sonunda tahsilatçılar hacze geldiği gün ‘Biz işgal edildik’ denmiştir. Aslında onun adı işgal değil, haciz işlemidir. Bugün de Türkiye neredeyse tıpa tıp aynı kaderi yaşıyor. Yarın bize de haciz işlemleri başlatılırsa yapmamız gereken tek şey, bir Kurtuluş Savaşı daha vermek olacaktır. Mehmet Akif ‘Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın’ diyor ya eğer bir daha İstiklal Marşı yazmak istemiyorsak artık bu devletin elden gittiğini anlayarak, ‘yarın hacze gelebilirler’ diyerek uyanıp Bağımsız Türkiye Partisi'ni iktidar etmenin vaktidir.
“MERKEZ BANKASI ‘DOLAR 22 LİRA’ DİYORSA YIL SONUNDA DOLAR 22 LİRANIN KESİN ÜSTÜNDE OLACAK”
Kira zammını yüzde 25’e sabitlemişler. Madem bu kadar beceriklisin, o zaman bütün piyasayı yüzde 25'e sabitle. Niye kira? ‘Hiç kimse yüzde 25'ten fazla zam yapamaz’ deseydin ve konu kapansaydı. Bakın, sizi uyutuyorlar, sizi kandırıyorlar. Merkez Bankası ‘Yıl sonunda dolar 22 lira olur’ diyor. Merkez bankaları bu tahmini her yıl yapar. Merkez Bankası'nın en ünlü olduğu konu şudur; hiçbir tahmini tutturamaz. ‘Yıl sonunda’, Merkez Bankası, ‘dolar 22 lira’ diyorsa geçmiş olaylar ispat ediyor ki yıl sonunda dolar 22 liranın kesin üstünde olacak. Hadi biz buna 23 lira diyelim. Doların 23 liraya gideceği bir ortamda “Ben enflasyonu dizginleyeceğim” diyorsun. Bakın, sizi kandırıyorlar. Enflasyonu düşürmeleri mümkün değil. Övündükleri şeye bak, yüzde 14 faiz veriyor ve ‘Faizi düşürdük’ diyor. Yani bu kadar beceriksizlik… Ama size başka türlü pazarlanıyor. Geçen Cumhurbaşkanımız, “Türkiye'de enflasyon yok, hayat pahalılığı var” diyor ve ‘ben ekonomistim’ diyor. Bir de Cumhurbaşkanı olsaydı neler yaşayacaktık. Biz, 20 yıldan beri anlatırız; bunlar hiçbir şey bilmez, hiçbir şey yapamaz. Bunların beslendikleri tek bir damar vardır. O damar nedir? "Biz Müslümanız.’ Bu nasıl bir Müslümanlık? Bakın, 20 yıldır Türkiye'de yapılan uygulamaların vallahi İslam ile alakası yok, billahi İslam ile alakası yok.
“KAÇ TANE İHRACATÇI İÇİN 84 MİLYONUN 83 MİLYONU EZİYET ÇEKİYOR”
Şimdi tutturdular, “İhracatçımızı büyütüyoruz” diye. Yahu kaç tane ihracatçı var bu ülkede? Kaç tane ihracatçı için 84 milyonun 83 milyonu eziyet çekiyor? Şimdi Sayın Bakanımız Nebati'ye çağrı yapıyorum; Sayın Bakan, siz ihracatçıyı bir kenara bırakın, vatandaşa verin bu imkânları, biz bütün ihracatçıları maaşa bağlayalım. Şu anda Türkiye öyle bir durumda ki asgari ücret 4 bin 250 lira. Bırak 4 bin 250 lirayı, iki katı olan 8 bin 500 lirayla geçinmek mümkün mü? Kişi mutfağının masrafını karşılayamıyor. Bugün Türkiye'de açlık var, açlık. Bu kadar vurdumduymaz, vatandaşından bu kadar nefret eden bir yönetim anlayışı olabilir mi? İnsanlar aç, insanlar fatura ödeyemiyor, insanlar kira ödeyemiyor, insanlar mutfaklarını dolduramıyor. Yok 2053'ü hedef yapacaklarmış, yok dünya bizi kıskanıyormuş; bu masallarla, yok ‘yerli duruş’, yok ‘milli duruş’, ‘Müslümanımız, dindarımız’ diye adamları iktidar edip duruyorlar. Türkiye'de sağlam bir din eğitimine de ihtiyaç var. Çünkü ben, okuduğum hiçbir kaynakta böyle bir din görmedim.
“İNANIYORUM Kİ BU SEFER BÜYÜK BİR UYANIŞ OLACAK. BU UYANIŞ BİZİM İÇİN HAYATİ”
Demek ki vatandaşımız ayıkacak ve gerçekten kendine ait olan, kendinden olan insanlarla birlikte hareket edip bu toplumu kurtaracağı bir pozisyon alacak. Bize düşen budur, bunu yapmak için biz yollardayız. İnanıyorum ki bu sefer büyük bir uyanış olacak. Bu uyanış bizim için hayati. Bütün zenginliklerimiz başkalarına peşkeş çekiliyor. Bütün yer altı kaynaklarımız, madenlerimiz başkaları tarafından işletiliyor. Kuşatılmış bir Türkiye var ve başta söylediğim gibi yarın hacze gelirlerse Allah muhafaza, biz bu bedeli ödeyecek durumda değiliz. Bir an önce geçmişte yaşanan şeyleri gözden geçirip bu badireden kurtulacağız.”
Baş, bugün yaptığı yazılı açıklamada da şunları kaydetti:
“GAYRETTE ATATÜRK’ÜN MODELİ, SİSTEMDE HAYDAR HOCA’NIN MİLLİ EKONOMİ MODELİ’Nİ UYGULAYACAĞIZ”
“Doları 5 liradan alıp 17 liraya ben taşımadım. Sen doları 5 lirada tutsaydın bugün mazot 10 liraydı. Şu anda 30 liraya dayandı. İşte bu, beceriksizliktir. Bu beceriksizlikten kurtulup kendi gücümüzü ortaya koyacağız, çalışacağız, gençlerimizi yetiştireceğiz, hayal kuran nesiller ortaya çıkaracağız. Hani Atatürk savaştan çıkmış bir ülke inşa edip bir Cumhuriyet ortaya koyuyor ve bu Cumhuriyet uçak üretip Belçika'ya ihraç ediyor. İşte ‘Bağımsız Türkiye Partisi ne yapacak’ derseniz gayrette ve samimiyette Atatürk'ün yaptığını yapacağız, sistemde ve modelde de Haydar Hoca’nın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli’ni uygulayacağız.
“YARGI TARAFSIZ VE BAĞIMSIZ BIRAKILACAK VE BU KHK MAĞDURLARININ TAMAMI YARGI ELİYLE BİRLİKTE HAKLARINA KAVUŞACAKTIR”
Bağımsız Türkiye Partisi hiçbir zaman bir olaya, döneme ilişkin söylem gerçekleştirmemiştir. Bizim ortaya koyduğumuz çözümler sistematik çözümlerdir. ‘Yargılayacağız, onu yapacağız, bunu yapacağız’ diyenler için de bu geçerlidir. Kardeşim, ben yargı mıyım, yargıç olmaya mı bu ülkenin başına talip oluyorum. Biz, yargıçlık için gitmiyoruz. Bakın, Türkiye'deki bir büyük sorun da bu. Yargının işini siyasetle çözmeye çalışıyoruz hala. Mağdur da bunu istiyor, zalim de bunu istiyor. Yargı tarafsız ve bağımsız bırakılacak ve bu KHK mağdurlarının tamamı yargı eliyle birlikte haklarına kavuşacaktır.
“NE YAPTILARSA BUNLARI GERİ GETİRECEĞİZ, ÇÜNKÜ NE YAPTILARSA YANLIŞ YAPTILAR”
Bu ülkede şu anki Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'ın altına imza attığı hangi kararname varsa, eğer bize iktidarı verirseniz bunların tamamı TBMM'ye getirilecek ve Meclis tarafından tekrar gözden geçirilecektir. Ne yaptılarsa bunları geri getireceğiz, çünkü ne yaptılarsa yanlış yaptılar. Hüseyin Baş da bunlar ne yaptıysa tam tersini yapacak.”
HABERE YORUM KAT