HDP EŞ GENEL BAŞKANLARINDAN AÇIKLAMA: “BİZE OY VERENLERİN SAYISI 6 MİLYONDU, DÜN AKŞAMDAN İTİBAREN 12 MİLYONA YÜKSELDİ”
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan parti kapatma ve Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesini değerlendirirken, “Bize oy verenlerin sayısı 6 milyondu, dün akşamdan...
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan parti kapatma ve Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesini değerlendirirken, “Bize oy verenlerin sayısı 6 milyondu, dün akşamdan itibaren 12 milyona yükseldi. Bizim oy oranımız 11.5- 12’ydi, dün akşam itibarıyla bizim oy oranımız yüzde 20’lere yükseldi. Biz Türkiye halklarının, Türkiye toplumunun gerçek gündemiyle ilgilenen bir partiyiz” dedi.
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, olağanüstü toplanan MYK toplantısına verilen arada, parti kapatma ve milletvekilliği düşürülme gündemine ilişkin basın toplantısı yaptı. Pervin ve Buldan’ın açıklamalarından satırbaşlarışöyle:
ZULME KARŞI DİZ ÇÖKMEYEN, BOYUN EĞMEYEN POZİSYONDA OLDUK: Bizler Halkların Demokratik Partisi’nin her bir ferdi, yaşadığımız bu coğrafyada yıllardır her türlü bedeli ödeyen, her türlü zulümle karşı karşıya kalan, ama hiçbir zaman halkın yanında siyaset yapmaktan geri adım atmayan demokratik siyaseti önemseyen ve bununla birlikte de bize bu baskıyı ve zulmü uygulayanlara karşı asla diz çökmeyen ve boyun eğmeyen bir pozisyonda olduk.
TÜRKİYE CEZAEVLERİ SADECE HDP İLE SINIRLI DEĞİL: Evet, partimizin milletvekilleri tutuklandı. Cezaevine konuldu. Partimizin belediye eş başkanları görevden alındı, yerlerine kayyumlar atandı. Partimiz her türlü engellemeyle sürekli karşı karşıya kaldı. Seçimlerde bile demokratik bir ortamda yapılmamasına rağmen partimiz her türlü engeli aşarak, hem belediye başkanlıklarını kazandı hem de parlamentoya kadar güçlü bir şekilde girmeyi başardı. Bunun intikamını, bunun hırsını milletvekillerimizi tutuklayarak almaya çalıştılar. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere bugün cezaevlerinde çok sayıda milletvekili arkadaşımız, yeni ve eski, ama aynı zamanda belediye eş genel başkanlarımız var. Partimizde yöneticilik yapan arkadaşlarımız var. Bize selam veren bizim yanımızdan geçen insanlar var. Artık Türkiye cezaevleri sadece HDP ile sınırlı değil. Türkiye cezaevlerinde aydınlar, yazarlar, gazeteciler, insan hakları savunucuları ve bu ülkede barışı ve demokrasiyi isteyen binlerce insan var. Türkiye cezaevlerinde bu ülkenin çocukları var, bu ülkenin gençleri var. Attıkları tweetler sebebiyle ya da bir basın toplantısına bir basın açıklamasına katılma sebebiyle bugün cezaevlerinde binlerce insan var değerli arkadaşalar.
GERGERLİOĞLU DA DİĞER ARKADAŞLARIMIZ DA HALKIN MİLLETVEKİLLERİ OLMAYA DEVAM EDECEK: Dün bir kez daha Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçecek olan iki gelişmeyi hep birlikte gördük ve takip ettik. Daha önce de milletvekili arkadaşlarımızın vekillikleri düşürüldü. Tıpkı Musa Farisoğulları, Leyla Güven, Ahmet Yıldırım, Leyla Zana gibi geçmişte yapılan yöntemin bir kez daha dün Parlamento’da yaşandığını ve bu anlayışın devam ettiğini hep beraber gördük. Bir tweeti, retweet etmesinden kaynaklı Kocaeli Milletvekilimiz sevgili Ömer Faruk Gergerlioğlu sadece bu sebepten dolayı bir cezaya çarptırıldı ve bundan dolayı da dün Parlamento’da Milletvekilliği düşürüldü. Bu tam bir darbe anlayışıdır. Bugünkü iktidarın AKP hükümetinin küçük ortağıyla birlikte 15 Temmuz’da Meclis’in çatısına bomba yağdıranlarla aralarında hiçbir fark kalmamıştır. Çünkü bunun da adı darbedir. Halkın iradesini gasp etme darbesidir. Gergerlioğlu da diğer milletvekili arkadaşlarımızı da halkın iradesiyle parlamentoya gelen ve seçilen temsilcilerdir. AKP’nin ağzından ya da iki dudağı arasından çıkacak olan bir sözle ya da vermiş olduğu bir talimat kararıyla milletvekillerimizin vekilliğinin düşürüldüğünü hep birlikte dün bir kez daha gördük ve buna tanıklık ettik. Şu unutulmasın Gergerlioğlu da diğer arkadaşlarımız da halkın iradesi olmaya, halkın milletvekilleri olmaya devam edeceklerdir.
DÜN AKŞAM İTİBARIYLA OY ORANIMIZ YÜZDE 20’LERE YÜKSELDİ: Kapatma davası açılması, yine bir darbe hukukunun bir darbe anlayışının ortaya koyulmasıdır. HDP, şimdiye kadar Türkiye halklarının, Türkiye toplumunun geleceği açısından ne gerekiyorsa onu yapmıştır. Bu ülkenin toplumsal barışına olan ihtiyaç, bu ülkenin demokrasiye olan ihtiyacı, bu ülkenin adalete olan ihtiyacı ve bu ülkenin AKP hükümetinin zulmünden kaynaklı Türkiye halklarının götürüldüğü ve götürülmek istendiği sefalete ‘dur’ demek HDP’nin birincil görevidir. Bu görev devam ediyor. Şuna inanabilirsiniz sevgili arkadaşlar. Bize oy verenlerin sayısı 6 milyondu, dün akşamdan itibaren 12 milyona yükseldi. Bizim oy oranımız 11.5- 12’ydi, dün akşam itibarıyla bizim oy oranımız yüzde 20’lere yükseldi. Biz Türkiye halklarının, Türkiye toplumunun gerçek gündemiyle ilgilenen bir partiyiz. Bugün halkın gündemi nedir? Halkın gündemi açlıktır. Halkın gündemi sefalettir. Yoksulluktur. İşçinin, esnafın, kadının yaşadığı zulümdür. AKP hükümetinin bu gündemi değiştirmek ve bu gündem üzerinden de partimizi kriminalize etme çabalarından öteye gitmeyeceğini ifade etmek isterim.
HİÇ KİMSE ENSEYİ KARARTMASIN, MORALSİZ OLMASIN: Hem HDP’yi kapatma konusu hem milletvekili arkadaşlarımızın vekilliklerinin düşürülmesi meselesi sadece HDP’yi ilgilendiren bir mesele olmamalarıdır Türkiye’de. Tüm demokrasi güçlerine buradan bir çağrı yapmak isterim. Bugün bize yapılan yarın mutlaka size yapılacaktır. İşte şimdi hep birlikte haksızlıklara karşı durmak hepimizin sorumluluğudur. Demokrasi güçlerinin bir araya gelerek, birlikte hareket ederek AKP hükümetine bu fotoğrafı vermenin zamanı gelmiştir, geçiyor. Kimsenin artık haksızlığa uğramayacağı, yok sayılmayacağı, cezaevlerinde haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklu kalmayacağı bir ortamı hep birlikte yaratmak bizlerin görevidir değerli arkadaşlar. Şimdi halkımıza, parti çalışanlarımıza, il ve ilçe örgütlerimize buradan bir çağrı yapmak isterim. Hiç kimse enseyi karartmasın, hiç kimse moralsiz olmasın. Hiç kimse herhangi bir kaygıya, herhangi bir şüpheye kapılmasın. HDP var olduğu sürece halkın yanında, halklarımızın yanında olmaya ve demokratik siyaseti yürütmeye devam edecektir.
HDP Eş Genel Başkanı Mithar Sancar’ın açıklamaları da şöyle:
HEDEF TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ UMUDUNU, ÖZGÜR GELECEK İNANCINI YOK ETMEKTİR: 2015’ten bu yana sürdürülen siyasi darbe süreci derinleşerek devam ediyor. Siyasi darbe süreci esas itibariyle HDP üzerinden yürütülse de hedef Türkiye’de demokrasi umudunu Türkiye’de özgür gelecek inancını yok etmektir. Siyasi darbe operasyonunun çeşitli aşamalardan geçerek geldiği nokta faşizmi kurumsallaştırmak ve tamamen yerleştirmektir.
HDP NE ŞAHISLARDAN İBARETTİR NE BİR BİNADIR: HDP’ye yönelik baskılar ve yeni hamleler esasen bu yolda kendilerine en büyük engelin kim olduğunun da itirafıdır. HDP taviz vermeyen duruşuyla, çözüm politikalarında inadıyla bu iktidarın ilerlemesinin önünde en büyük güç olduğunu göstermiştir. 4 Kasım 2016 darbe operasyonunun bir aşamasıyla arkadaşlarımız tutuklandı o günden bu yana sayısız belediye başkanımız, çalışanımız zindanlara tıkıldı. Umdular ki "HDP bitecek, çökecek, eriyecek', ama tam tersi oldu. HDP ne tek tek şahıslardan ibarettir ne bir binadır. HDP güçlü bir fikriyattır, HDP halktır. Halkı bitirmek mümkün olsaydı bugüne kadar bütün diktatörlükler ebediyen yaşıyor olacaklardı.
KAPATMA DAVASI İKTİDARIN ÇARESİZLİĞİNİ BİR KEZ DAHA ORTAYA KOYMUŞTUR: 28 Şubat gibi bir örnek var önümüzde. Bin yıl süreceğini iddia etmişti 28 Şubat’ın sahipleri, ama başaramadılar. 28 Şubat’ta 12 Eylül gibi bir darbe süreciydi 4 Kasım 2016 da darbe sürecidir, dün itibariyle bu darbe sürecine yeni bir boyut eklenmiştir. Bu hamleler Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin haksız bir şekilde düşürülmesi hem de hakkımızda kapatma davası açılması iktidarın çaresizliğini bir kez daha ortaya koymuştur.
BİZİ BİTİRMEYE ÇALIŞTIKÇA KENDİLERİ TÜKENİYOR: Türkiye çoklu krizler içindedir. Çözüm üretmesi mümkün olmayan iktidar şimdi başka manevralarla ömrünü uzatmaya çalışıyor. Halkın ekmek, özgürlük derdi var. Halkın barışözlemi var. İktidarın seçtiği yol diktatörlük yöntemleri, hukuk dışı araçlar ve yönelimlerdir. Bizi bitirmek onlar için bekalarını güvence altına almanın yolu gibi görünüyor ama bizi bitirmeye çalıştıkça kendileri tükeniyor. Bize yönelik her saldırı iktidarın tükeniş itirafıdır. HDP yürüyüşüne kararlı bir şekilde devam edecektir. Bizim demokratik siyasette yürümek için imkanımız çok gücümüz büyüktür. Biz halkımızın bu inancını bu desteğini en ileri noktaya götürecek yolları bulacağız. Bu yolların ne olduğunu kısa sürede halkımız da görecek.
İDDİANAME HUKUK TARİHİNE ÇOK BÜYÜK BİR AYIP OLARAK GEÇECEK: Kapatma davası açmanın anlamı bu iktidar döneminin kapandığının itirafıdır. Kapatma davası açtıran iktidar, kendi döneminin kapandığınıçok açık bir biçimde ortaya koymuştur. İddianame bize resmen tebliğ edilmedi. İddianame hukuk tarihine çok büyük bir ayıp olarak geçecek bir belgedir. İddianamede bazı arkadaşlarımız için siyaset yasağı gerekçesi yapılan yargılamalar beraatle sonuçlanmış ama onları delil olarak koymuşlar. Meclis konuşmalarımız gerekçe gösterilmiş. Bunlar gerekçe olarak kullanılamaz.
HABERE YORUM KAT