Cumhuriyet Halk Partisi Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nde son yıllarda yapılan liyakatsiz atamalar ve kötü yönetim ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, “'Çocuklar Duymasın' kadrosundan yeni bir 'komedi': Başrolde ise bu Sefer Nejat Birecik!” ifadelerine yer verdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar’ın yazılı basın açıklaması şöyle:

“Son dönemde “Çocuklar Duymasın” dizi setinden Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne Tamer Karadağlı’nın, Sinema Genel Müdürlüğü’ne ise Birol Güven’nin atanması ve bu isimlerin icraatları kamuoyunu oldukça meşgul ediyor. Bu isimlerden daha önce, bilindiği gibi 2014-2018 yılları arasında yine bu dizi setinden Nejat Birecik Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olarak görev yaptı. Kurum içerisinde yetişmiş başka liyakatli kadrolar yokmuşcasına bu TV dizisinin kadrosunun kamu sanat kurumlarının başına atanmasındaki kerameti kamuoyu bir türlü algılayamadı. Kaldı ki yine dizi yönetmen ve oyuncu kadrosundan Raşit Çelikezer’in yönetmen olarak ve Haluk Özenç’in de yazar olarak Devlet tiyatrolarında görev yaptığını biliyoruz.

Nejat Birecik Çocuklar Duymasın dizisindeki psikolog rolünde biliniyor. Ayrıca Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olarak kurumu iki yıl vekâleten kararnamesiz olarak yönetti.

Geçtiğimiz günlerde Sabah Gazetesi’ne verdiği video röportajda; Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olarak AKP iktidarında görev yaptığı dönem için CHP Milletvekilinin baskısına uğradığı, eskiden Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü Genel Sekreteri’nin ABD istihbarat teşkilatı CIA tarafından atandığı, Devlet Tiyatrolarına CIA’in hakim olduğu, devlet tiyatrolarının miadının dolduğunu ve dokunulamadığı gibi bir çok somut olmayan iddianın yanı sıra tiyatrolara, sanatçılara ve eski yöneticilere de ithamlarda bulunmaktan geri durmamıştır.1949 yılında çıkarılan 5441 sayılı devlet tiyatroları personeli hakkında kanunda devlet tiyatroları genel sekreteri gibi bir makam yokken ilgili göreve atamanın CIA tarafından yapıldığını iddia ederek abesle iştigal ediyor.

Yerli ve milli tanımının en çok zarar gördüğü ve bu kavramların içinin boşaltıldığı AKP döneminde yerlilik ve millilik vurgusu yapmaktan da geri durmuyor.

Diğer taraftan, bu açıklamaları ile Nejat Birecik, devlet tiyatrolarının, işleyişini, sanatçı kadrosunu ve sahnelenen oyunları sorgulatmak suretiyle Devlet Tiyatrolarının mevcut kadrosunu ve işleyiş yapısını tasfiye etmek ve ısmarlama özel projeleri ön plana çıkarmak fikrini fısıldıyor.

Nejat Birecik’e tavsiyemiz şudur ki; güzelleme yapmak yerine öncelikle kendi dönemindeki icraatlarının hesap dökümünü çıkartmalı.

Herkesin bildiği gibi Devlet Tiyatroları Genel Müdürü iken UNESCO Uluslararası Tiyatro Enstitüsü (ITI) Hırvatistan Merkezi’nin resmi daveti ile ve bu kurumun tüm masraflarını karşılaması suretiyle görevli olarak Hırvatistan’a gidip, adı geçen kurumun resmi etkinliklerine katılmadan Zagreb’i bir turist olarak gezmeyi tercih ediyor. Ülkemizi uluslararası alanda kültür ve sanat çevrelerinde zor duruma düşüren bu skandalı ise UNESCO ITI Hırvatistan Başkanı Zeljka Turcinovic’in 26 Mayıs 2016 tarihinde Türkiye’ye yazdığı şikayet mektubu ile duyuyoruz.

Nejat Birecik yine görev yaptığı dönemde Cumhuriyet devrimlerinin bir görünüş biçimi olan Devletin sanat kurumlarının kapatılmasını amaçlayan TÜSAK tasarısını desteklemesi ile de hafızalarımızda yer etmişti.

Devletin işleyişi, kamusal akıl, kültür ve sanat hayatı dizi setinde oynadığınız ve yazdığınız senaryolara göre şekillenmiyor Sayın Nejat Birecik! Devlet Tiyatroları ticari bir işletme gibi işleyen kar amacı gözeten bir teşebbüs de hiç değil. Devlet Tiyatroları; kültür sanat hayatında kamu yararına göre kamu hizmeti yürüten bir kamusal sanat kurumudur. Sizin gibiler, sanat kurumlarına son yıllarda verilen tahribatın amacına ulaşması, son darbenin de vurulması için elinden geleni yapıyor!

Sizin yerinizde olsam, ileri sürdüğünüz mesnetsiz iddialar ve iktidar güzellemeleri ile geçmişinizi hatırlatarak gündeme tekrar gelmek yerine, bir kenarda oturup kendimi unutturmaya çalışırdım!”

Kaynak: