Gökan Zeybek, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 2025 Bütçesi Genel Kurul Görüşmesinde Konuştu
Cumhuriyet Halk Partisi Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2025 Bütçesi Genel Kurul Görüşmesinde konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek’in konuşması şöyle:
“2019-2024 döneminde Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin bütün Türkiye'deki başarılı çalışmalarının doğal sonucu olarak 31 Mart 2024 seçimlerinde 1.393 belediyenin 412 tanesi Cumhuriyet Halk Partili başkanlar tarafından kazanılmıştır ve Türkiye'de yüzde 37 oranıyla da Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin 1'inci partisi olmuştur.
Değerli milletvekilleri, 31 Marttan günümüze kadar geçen sekiz aylık sürede ise tıpkı iktidar partisinin yaptığı gibi biz de sahada ölçümleri yapıyoruz. Bugün, iktidarda olduğumuz belediyelerin halk memnuniyeti yüzde 58, bugün bir yerel seçim olması durumunda CHP'nin bütün Türkiye'de kazanacağı toplam oy oranı yüzde 47 seviyesine çıkmıştır. İşte bu, iktidarın 31 Martta halkın vermiş olduğu sarı kartı anlamadığının, onun kendisine verdiği mesajı doğru yorumlamadığının temel bir sonucu olarak da iktidar son üç ay içinde bazı uygulamalara geçmiştir.
Şimdi size bir grafik göstereceğim. Bu grafiğe bakarsanız, bu grafik Türkiye'de belediyelerin üzerindeki SGK ve vergi tahsilatındaki grafiği göstermektedir. Çıkış hızına bakar mısınız? Sanki uzaya giden füzenin grafik hızını gösteriyor.
Şimdi, değerli arkadaşlar, iktidar idari, mali ve hukuki anlamda CHP'li belediyeler üzerinde bir baskı yaratıyor. İdari anlamda, yasanın belediyelere vermiş olduğu plan yapma yetkisini şurasından burasından dokunarak üzerine almaya çalışıyor.
Peki, belediyelerimiz plan yapmada başarısız olduğu için mi siz bu yetkiyi kendinize alıyorsunuz? Hayır. Belediye meclislerinde artık parsel bazında plan tadilatı yapılmıyor kişiye, kuruma, camiye, cemaate mensup insanlara, tarikata mensup insanlara özel imarlar verilmediği için o zaman gelsin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına istediğiniz imarı biz size verelim adı altında bir yetki gaspı yapılmaktadır.
Başka ne yapılmaktadır? Sayın Cumhurbaşkanı "Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri silkeleyin." dedi. Değerli arkadaşlar, halkçı, toplumcu ve kamucu yönetim anlayışının sahibi olan CHP'li belediyeleri değil silkelemek, onlara sadece ve sadece saygı duymak zorundasınız. Bir yazı; Kreşleri kapatın, başarı ortalaması yüksek çıkıyor, halk lokantaları, evde bakım hizmetleri, anne kart uygulaması, Halk Kart uygulaması, kent lokantaları, yurtlar, burslar hepsi bir başarı hikâyesi ama en son 653 tane Türkiye'nin muhtelif coğrafyalarında, ağırlıklı olarak da emekçilerin, dar gelirlilerin yoğun olduğu belediyelerimizin yapmış olduğu kreşlere kapatma yazısını yolladılar. Sonra çark ettiler, esas duruşa geçtiler, milletin karşısında yanlış yaptığını gördüler, yanlıştan dönmeye çalıştılar.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bu dönemde, biz, 2024 seçimlerinde 250'ye yakın yeni belediye kazandık. Bu bütçe Mecliste görüşülürken AK PARTİ grubu adına bu kürsüye çıkanlar Türkiye bütçesini değil, CHP'li belediyeleri konuşmayı yeğlediler. CHP'li belediyelerin bütçeleri meclislerde görüşülüyor, aralık ayında görüşüldü, kasımda görüşüldü. Gidersiniz, orada bütün arkadaşlarınız gerekli değerlendirmeleri yapar ama algıyı yönetmek için, yanlış bir algıyı yönetmek için buradan birtakım gerçek olmayan bilgiler, birtakım yalan ifadeler kullanıldı.
Şimdi, bakın, ben size bir bilgi aktarmak istiyorum. Biz, bu seçimlerde dört tane büyükşehir belediye kazandık, bunlardan iki tanesinin örneğini vereceğim. Balıkesir'i 31 Mart tarihinde aldığımızdaki borç miktarı 2 milyar 440 milyon TL. Beş yıl boyunca bir vergi memuru, bir sigorta müfettişi, bir icra, bir haciz işlemi yapılmamış. Daha da ilginci, Bursa 3 milyar 469 milyon TL'lik borcuyla Cumhuriyet Halk Partili yönetim tarafından devralınmış, arkasından yasanın öngördüğü biçimiyle İller Bankası payının yüzde 40'ına kadar bir oranda kesintilere başlanmıştır. Borçlular belediye... Elimde özelleştirme kapsamında olan 22 tane kurum var, saymayacağım tek tek. Ne kadar bunların borçları? 692 milyar TL. Söylüyoruz ya biz "CHP'li belediyelerin borçlarını açıklıyorsunuz. Şu devlete, şu SGK'ye, vergi dairesine, özel şahıslara, kamu kurumlarına borcu olan yandaş şirketlerinizi ya da diğer kamu kurumlarını açıklayın." dediğimizde ses çıkmıyor. İşte, buradan bir kez daha gösteriyorum: Bu 22 tane kurumun toplam borcu 692 milyar lira. Niye? Çünkü ülke kötü yönetiliyor, ülkede yanlış ekonomik politikalarla birlikte ülke ciddi biçimiyle bir enflasyon ve üretim daralması kıskacına girmiş. Şimdi, burada Sayın Başkan bazı bilgiler veriyor: Ekim ayında deprem nedeniyle yapılan konut sayısı 135 bindi, 1 Aralık tarihinde 150 binin üzerine çıktı. Otuz gün içinde 50 bin konutun daha bitirilerek 201 bin konutun deprem mağdurlarına teslim edileceğini söylüyor. Şimdi, değerli arkadaşlar, ne diyordu Adalet ve Kalkınma Partisi? "Biz yılda TOKİ eliyle 60 bin konut yapıyoruz." Deprem olalı iki yıl oldu, zaten TOKİ 120 bin konutu iki yılda yapıyordu, şimdi ulaştığınız seviye 155 bin seviyesi yani burada da vaat edilenlerin gerçekleşmediğini görüyoruz. En çok da Hatay'daki yurttaşlarımızın -hangi saiklerle karar alındığını bilmiyoruz ama- cidden mağdur edildiğini açıkça söylememiz gerekiyor. Yüksek faiz, üretimdeki yüksek maliyetler, konut maliyetlerinde yüzde 1.200-1.300'lere gelen fiyat farkları sebebiyle 1 milyon 400 bin TL'ye geçen yıl şubat ayında, 2023 yılının Şubat 24'ünde yapılan ihaleyle bugün yapılan ihale arasındaki fark 3,5 milyona çıkmış durumdadır. O nedenle, belki Bakanlık olarak sizin bir kabahatiniz olmayabilir ama bu ülkeyi yöneten genel siyasi aklın ülkeyi ekonomik anlamda büyük bir çöküntüye götürdüğünü belirtmek gerekir.
Bir başka nokta da şu: Kayyumlar eliyle belediyelere müdahale ediyorsunuz. Ya, burada bulunan 600 milletvekilinin hiçbirinden farkı olmayacak bitimiyle tertemiz, pırıl pırıl Profesör Doktor Ahmet Özer kırk beş yıl bu devlete hizmet etmiş bir kişi sahte belgelerle, uydurma delillerle, gizli tanıklarla, olmayan iddianameyle şu an içeride tutuyorsunuz ve Türkiye tarihinin gördüğü en karanlık ve en yağmacı belediye Esenyurt'a 2017 yılında görevden aldığınız sabık belediye başkanının ve onun anlayışındaki insanlarla bugün yönetmeye çalışıyorsunuz. Kayyımlarınıza geçit vermeyeceğiz. Kayyım uygulamalarıyla bu milletin size vermediği yetkiyi kullanmanıza müsaade etmeyeceğiz.
Millet size sarı kart gösterdi 31 Mart’ta. Sayın Bakan, siz de İstanbul'da adaydınız, size sarı kart da göstermedi, size doğrudan 1 milyon bin fark atarak kırmızı kart gösterdi ve sizi oyun dışına çıkardı. Milletin verdiği mesaj bellidir: Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir. Millet, egemenliğini seçimlerde sandıkta kullanır. Sandıkta almadığınız yetkiyi oldubittilerle, kayyım marifetiyle, çıkardığınız yasalarla, uydurduğunuz genelgelerle kullanmaya çalışıyorsunuz.
İşte, bakın, burada Adalet ve Kalkınma Partisinin bir bakanı Ahmet Özer için kutlama telgrafı gönderiyor. İşte, bir başka bakanınız, üniversitede yaptığı çalışmalar dolayısıyla kendisine bir telgraf gönderiyor. Cumhurbaşkanı gönderiyor. 2012-2014 yılları arasında bir bilim insanı olarak her türlü düşüncesinden yararlanıyorsunuz ama 2012 ve 2014'teki yaptığı açıklamalar gerekçe gösterilerek bugün cezaevinde tutuklu bulunuyor. Bunları kabul etmemiz mümkün değil değerli arkadaşlar, bunları kabul etmiyoruz ve reddediyoruz.
Burada, geçtiğimiz günlerde Adalet ve Kalkınma Partisinin Grup Başkanı iddialarda bulundu; o iddiaları tek tek çürütecek belgemiz var. Bakın, 10 tane büyük ilçeyi almışız, 10 tane büyük ilçe; sarılar Adalet ve Kalkınma Partisinin SGK ve vergi borçlarını gösteriyor, her birini milyarın üzerinde borçla devralmışız. 2019 yılında aldığımız belediyelerin toplam borcu 5 milyar 340 milyon dolarken bugün 2 milyar 618 milyar dolar seviyesine düşürülmüştür. Pek çok iddia ortaya atıldı ama bu iddiaların tamamının gerçeklikten uzak olduğunu belirtmek istiyorum. "Konser masrafları" dediler, yalan; "kültür etkinlikleri" dediler, yalan; "CHP'li belediyelerin yaptığı sanat etkinlikleri" dediler, yalan; gerçek, 31 Mart’ta milletin verdiği iradedir."
Kaynak: