Gelecek Partisi İçinde Fırtınalar Estiren Diyarbakırlıoğlu: Davutoğlu'nun Liderlik Tarzına Sert Tepki

Gelecek Partisi İçinde Fırtınalar Estiren Diyarbakırlıoğlu: Davutoğlu'nun Liderlik Tarzına Sert Tepki

Gelecek Partisi'nin Kâğıthane kurucu ilçe başkanları arasında yer alan Burak Diyarbakırlıoğlu, parti içindeki gelişmelerle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Diyarbakırlıoğlu, parti içindeki bazı yöneticilerin tutumlarına ilişkin eleştirilerde bulunarak, özellikle Genel  başkan Ahmet Davutoğlu'nu hedef aldı.

Diyarbakırlıoğlu, yaptığı açıklamada, "Gelecek Partisi'nin ilk günlerinde büyük umutlarla yola çıkmıştık. Ancak son zamanlarda parti içinde yaşanan bazı gelişmeler bizi endişelendiriyor. Özellikle genel başkan Ahmet Davutoğlu'nun liderlik anlayışı ve parti içi iletişimdeki eksiklikler ciddi sorunlar oluşturuyor." ifadelerini kullandı.

Davutoğlu'nun parti içindeki yönetim tarzını sert bir dille eleştiren Diyarbakırlıoğlu, "Parti içinde demokratik bir atmosferin oluşturulması ve üyelerin fikirlerine saygı gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ancak maalesef Davutoğlu'nun kişisel tercihleri ve keyfi uygulamaları, parti içinde gerginliklere neden oluyor. Bu durumun partiye zarar verdiğini düşünüyoruz." şeklinde konuştu.

Öte yandan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun Diyarbakırlıoğlu'nun eleştirilerine nasıl bir yanıt vereceği ise merak konusu oldu. Davutoğlu'nun yakın zamanda yapacağı açıklamaların parti içindeki dengeleri nasıl etkileyeceği ise gözlerle bekleniyor.

İşte Burak Diyarbakırlıoğlu’nun sosyal medyada yaptığı açıklama

2019 yılında devlet mimarisi dahil, hukukun yerle bir edildiği, yasama, yürütme ve yargının Beştepe’ye bağlandığı, iktidar partisinin kendisine muhalefet eden herkesi hainlikle suçlayıp rahatlıkla tutuklayabildiği bir dönemde; ithamlardan ve başına geleceklerden korkmayan çok az sayıda insan bir parti programı çevresinde bir araya geldi. Bu birlikteliğin çıkış motivasyonu her ne kadar AKP’nin iç işleyişinden Türkiye siyasetine yansıyan ve siyasal düşüncesindeki sapmaları da kapsayan kirlenmeler olsa da; amaç Türkiye Cumhuriyeti tarihinde köklü bir dönüşümü sağlamak ve siyaset dünyasının 150 yılı geçen siyasal kavgalarını sonlandıracak bir toplumsal atmosferin meydana getirilmesiydi.

Geçen 5 yıllık zamanda Gelecek Partisi genel başkanı Sayın Ahmet Davutoğlu iktidar partisinin Genel Başkanlığını ve Başbakanlığını yapmış olması sebebiyle, AKP’de geçen sürenin muhasebesini ve eleştirisini vermeye doğal olarak zorlandı. Bu muhasebe tek seferde verilemediği gibi, hiç de kolay olmadı.

Üzerine atılan suçlamalar ve oluşturulan algıdan kurtulmak çok emek ve zaman aldı. Kendisiyle birlikte parti teşkilatlarının tamamı bu muhasebeyi yapmaya zorlandı. Özetle süreç sıkıntılıydı.

Fakat amaç 150 yıllık kısır çekişmeleri bitirip bir medeniyet bilinci etrafında tekrar insanımıza tarihsel sorumluluklarını hatırlatmak ve bu yolda imkân sağlamak olunca, zorluklar kolaylaştı.

 Bizler 2019 sürecinde durduğumuz çizginin doğruluğuna inandık ve hiçbir zaman pişmanlık duymayacağımız, gururla anacağımız bir dönemi hayatımıza yerleştirdik. Karşımızda yer alanların dahi zaman geçtikçe saygı duyup iyi ki yapmışsınız diyeceği bir 5 yıllık dönemdi bu.

Biliyoruz ki her sanatçı, sanatını icra ettiği dönemde beğenilmez, değeri anlaşılmaz. Bazen kendinden sonra beğeni toplar. Sayın Ahmet Davutoğlu giderek doğruluğuna hak verilen, daha çok anlaşılan ve daha çok anlaşılacak bir siyasi figür olarak siyasete girmiş, kısa dönemli kazanımlar yerine köklü ve uzun vadeli hedeflere yönelmiştir. Bu amaçlarla gönül vererek siyasete girmiş insanlar olarak, hedeften her geçici veya kalıcı vazgeçişin karşısında olmak, genel başkan dahil herkesi uyarmak, tenkit etmek de vazifemizin gereğidir.

Başka bir partinin üyesi ve eski yöneticisiyken bir manifesto yayınlayıp parti içindeki hataları eleştiren ve kendisinden çok şey öğrendiğimiz ve hâlâ öğreneceğimizi düşündüğümüz Sayın Ahmet Davutoğlu’yla 5 yıl önce siyasette çetin bir mücadeleye bu şartlarda girişmiştik. Türkiye’de kitlesel hainlerin yaratılıp linç edildiği bu dönemde, birçoğumuz konfor alanında kalmak yerine sofiyane duygularla mücadeleye katılmayı tercih ettik.

Ancak geçen süre içerisinde AKP dönemi muhasebesine genel başkanın ve genel merkezin kendisini çok kaptırdığı anlaşılıyor. Yepyeni bir parti programıyla ayrışmış, AKP’deki parti içi eleştirilerinin üzerine ekleyerek benzersiz bir parti programıyla ortaya çıkmış ve 6’lı masa tecrübesi dahil yeni manifestolarla siyaset dünyasını aydınlatmışken, 2019 manifestosuna aniden dönülerek gündem yapılması son derece şaşırtıcı oldu.

 Çünkü Gelecek Partisi odaklandıkları hedefler bakımdan Genel Başkanının ayrıldığı iktidar partisinden çok daha köklü değişimleri hedeflemek üzere kurulmuştu. Ancak gelinen noktada 5 yıl önce AKP’deyken ortaya atılan manifestonun tekrar yıl dönümünde gündeme taşınması ne anlama geliyor?

Gelecek Partisinin parti programı zaten AKP’deyken yazılan manifestoyu da içine alan parti programıdır. Gelinen aşamada nasıl bir ihtiyaç veya siyasal strateji bizi 2019’a döndürdü? ·

 “Köklü değişimlerden vazgeçtik 2019 yılında yayınlanan manifestodaki ilkelere dönerseniz yeter” mi denilmek isteniyor? · Bu doğrultuda Gelecek Partisinde sadakat arayan genel merkez, bugün kendi parti programına sadakatsizlik gösterip, vazgeçtiği fikri argümanlar yerine sallabaş bir mensubiyet mi arıyor? · Ya da bundan daha vahimi, parti içerisinde göstermelik seçim değerlendirmeleriyle yetinip, AKP’nin içişlerine müdahale ederek, AKP’nin fikir kulübüne mi dönüşüyor? · Ya da şirin bir ittifak arayışının şartı olarak mı 2019 manifestosu sunuluyor? Son yapılan sosyal medya çalışmaları ışığında Parti içerisinde idealist arkadaşlarımızın yerine, her ideolojik sapmaya tamam diyerek adını sadakat koyacak jantilerin tercih edilmelerinin sebebi anlaşılmaya başlandı.

Herhangi partiyle ittifaka karşı olmamakla birlikte, 2019 şartlarına razı olunan, yaşanılan bu 5 yıllık mücadeleyi yok, sayan siyaset sahnesinde bir dönüşüm hedefinden uzaklaşmış, onca emek ve fikirden vazgeçilerek, hatta mücadele etmiş kadroları öğütücüye koyarak kurulması planlanan ittifaklar söz konusuysa, elbette bunlar eleştirilerimizin hedefindedir. Üzülerek belirtmek gerekir ki, Gelecek Partisinin mevcut durumuna bakıldığı zaman, vaziyet, 2019’da yazılan AKP’deki manifestoya sebep olan koşulların dahi gerisindedir.

Manifestoda geçen “Beka endişeleri demokrasiyi askıya alma heveslerinin gerekçesi olamaz” eleştirisine hedef olan anlayış, birebir parti içinde devam eden anlayışın kendisidir. Parti içerisindeki siyasi rekabet ortadan kaldırılmış, aday olmak yasaklanmış, aday olmak isteyenler partinin bekasını tehdit eden birer “sadakatsiz haine” dönüşmüş ve böylelikle partinin bekası demokrasinin önüne geçmiştir. Manifestoda geçen hususların tamamının bu şekilde Gelecek Partisine uyarlanması mümkündür ve bu haliyle 2019 AKP’sini andırmaktadır. AKP lideri Erdoğan gerekli değişimleri yapacağını seçimin hemen ertesinde partililerine ve millete vadetmiştir. Gelecek Partisinde ise değerlendirmenin ““gerektiğinde” bir gün mutlaka yapılacağı” vaadi verilmiştir. Ne yazık ki gelinen aşamada, 2019 şartlarına kıyasla manifesto yazma hakkı artık Sayın Erdoğan’dadır.

 Gelecek Partisinin kendi manifestosunu(parti programını) ikinci plana iten veya vazgeçen bir iradeyle karşı karşıyayız. Hatta parti programından ve mücadele arkadaşlarından vazgeçmiş bir genel başkan ve genel merkezle karşı karşıyayız. Bir süre yaşananların geçiş dönemi sebebiyle yaşandığına sohbet seanslarıyla birbirini ikna etmeye çalışıp, sükûnet telkin eden kadrolar, şimdi aydınlandı. 5 yıl iktidarın baskıcı politikalarına rağmen mücadele vermiş bu kadrolar, mücadele azmini ve gücünü iktidar dahil herkese ispat etmiştir. Şimdi bu mücadele azminin kendi Genel Merkezine ve Genel Başkanına karşı da vermek gerektiği inancı da kadrolarda doğmuştur. 5 yıllık mücadele ve çabadan sonra, parti programından vazgeçen veya bazı hususlarını gündem dışı bırakarak “sadece 2019 yılının yetkilileri olmayı” özlemle hedefledikleri anlaşılan genel merkezin, 5 yıldır mücadele eden kadroları fikri miraslarıyla birlikte çöpe atmaya asla gücü yetmeyecektir. @Ahmet_Davutoglu

 

 

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.