Yandaş basının iftira kampanyası sonrası haksız ve hukuksuz şekilde 7 gündür gözaltında tutulan gazeteci Ece Sevim Öztürk’ün avukatlarından yazılı bir açıklama geldi. Açıklamada ‘gazetecilik faaliyetinin yargılanması anayasal ve evrensel bir hak olan halkın haber alma hakkının engellenmesi anlamını taşıyacak olup bu durumun izahı mümkün değildir.’ denildi.

ÇAĞDAŞ SES – Gazeteci Ece Sevim Öztürk, yandaş medyanın iftiracı medyanın hakkında başlattığı karalama kampanyası sonrası geçtiğimiz hafta gözaltına alınmıştı. Ece Sevim Öztürk’ün gözaltı süresi OHAL uygulamaları kapsamında 7 gün daha uzatıldı.

Konuyla ilgili gazeteci Öztürk’ün avukatlarından resmi açıklama geldi.

Avukatlar Efkan Bolaç ve Ümit Karadağ imzalı açıklamada ‘Halka doğru bilgileri vermek için uğraşan birinin cezalandırılması çağdaş ceza hukuku anlamında imkansızdır. Müvekkilimiz ile ilgili olarak ne toplanacak bir delil ne de karartılacak bir şey bulunmaktadır. Müvekkilimiz yaptığı haberlerin arkasında olup bunları belgeleriyle ortaya koymuştur. Müvekkilimiz birilerinden gizli belge temin etmemiş tam aksine görülmekte olan davalardaki dosyaları/ifadeleri/belgeleri bir başka deyişle “açık kaynakları” kullanarak haber yapmıştır” denildi…

Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Gazeteci, sorgular, analiz eder, yorumlar ve bilgilendirir ve bu bir suç değildir. Gazeteci halkın haber alma hakkının birinci dereceden süjesidir. Halka doğru bilgileri vermek için uğraşan birinin cezalandırılması çağdaş ceza hukuku anlamında imkansızdır.

Müvekkilimiz Ece Sevim Öztürk 7 gündür gözaltında olup hakkında bir suçlama yapılmadan nezarethanede tutulmaktadır. Bugün itibariyle hakkında ek gözaltı süresi alınmış olup sorgusuz sualsiz bir şekilde tutulmaya devam edilmekte ve özgürlüğünden, yakınlarından uzak tutularak cezalandırılmaya çalışılmaktadır.

Müvekkilimiz ile ilgili olarak ne toplanacak bir delil ne de karartılacak bir şey bulunmaktadır. Müvekkilimiz yaptığı haberlerin arkasında olup bunları belgeleriyle ortaya koymuştur. Müvekkilimiz birilerinden gizli belge temin etmemiş tam aksine görülmekte olan davalardaki dosyaları/ifadeleri/belgeleri bir başka deyişle “açık kaynakları” kullanarak haber yapmıştır. Eğer müvekkilim görülmekte olan başka davalardaki kamuya açık belge ve bilgilerle suçlanacaksa, hukuki güvence herkes için ortadan kalkmış anlamına gelmektedir. Müvekkilimiz suç teşkil eden bir işlem veya eylem içerisinde olmamıştır. Sadece var olan bilgilerden yola çıkarak sorgulamalar yapmış ve bu sorgulamaları yüksek sesle yaparak herkesin duymasını istemiştir.

Kimse bir partinin ve ya devletin görüşlerini ya da doktrinlerini benimsemek zorunda değildir Ve buna zorlanamaz. Eğer bir zorlama varsa orada demokratik bir devletten bahsetmek imkansızdır.

Müvekkilimizin kaçma şüphesi yoktur, delil karartma gibi bir girişimi yoktur ve suç işlemeye yönelik bir eylemi de söz konusu değildir.

Gazetecilik faaliyetinin yargılanması anayasal ve evrensel bir hak olan halkın haber alma hakkının engellenmesi anlamını taşıyacak olup bu durumun izahı da mümkün değildir.

Ortada bir suç ve suçlu bulunmamaktadır. Eğer siyasallaşmış bir yargı söz konusu değilse müvekkilimizin derhal serbest bırakılması gerekmektedir. ”

Av. Efkan Bolaç – Av. Ümit Karada