DANIŞTAY İBB’Yİ HAKLI BULDU
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu; “büyükşehirlerde ulaşım hizmetlerini planlamak; yürütmek, kurmak, kurdurmak, işletmek, işlettirmek ve toplu taşıma araçlarına ruhsat vermek” yetkilerini Büyükşehir Belediyelerine veriyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), bu yetki ile hem ulaşımın kent çerçevesinde etkin ve verimli planlamasını yapıyor, hem de kamu adına gelir elde ederek toplu ulaşım hizmetinin en kaliteli ve sağlıklı şekilde sunulmasına öncülük ediyor.
YETKİ VALİLİKLERE VERİLDİ
Ancak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 2020 yılında Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikte yaptığı değişik yaparak “Havalimanından şehir merkezine, başka bir şehir veya tersi yöne taşıma yapacak B1 ve D1 yetki belgesi sahibi olan ve havalimanı işleticisi ile yer tahsis sözleşmesi imzalamış olanlar için, yapılacak taşımanın gerçekleşeceği taşıma hattındaki kalkış yeri/noktası, ara durak, indirme/bindirme cepleri ve varış yeri/noktaları, faaliyet yapılacak il/illerin mülki idare amirlerinin izni ile belirlenir ve bu nokta/yerler için, bu maddenin on ikinci fıkrasında belirtilen zorunluluk ve 58 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendindeki zorunluluk ile ayakta yolcu taşınmaması şartıyla 36 ncı maddenin birinci ve ikinci fıkraları hariç diğer fıkralarında belirlenmiş yükümlülükler aranmaz” hükmünü getirdi. Bakanlık, değişiklikle birlikte bu alanlarla ilgili yetkiyi il mülki idarelerine verdi.
İBB YÖNETMELİĞİ YARGIYA TAŞIDI
İBB, ilgili kararın 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanuna ve il mülki idarelerine verilen yetkinin büyükşehir belediyeleri koordinasyon merkezleri yönetmeliği hükümleri ile belirlenmesi gerekliliği nedeniyle düzenlemenin iptalini istedi.
DANIŞTAY HUKUKSUZLUĞA ‘DUR’ DEDİ
Davayı gören Danıştay 8. Dairesi, İBB’yi haklı bularak Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren düzenlemeyi iptal etti. Mahkeme, Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 4. fıkrası ile, esas Yönetmeliğin 41. maddesine eklenen 16. fıkrasının “….Yapılacak taşımanın gerçekleşeceği taşıma hattındaki kalkış yeri/noktası, ara durak, indirme/bindirme cepleri ve varış yeri/noktaları, faaliyet yapılacak il/illerin mülki idare amirlerinin izni ile belirlenir ve bu nokta/yerler için, bu maddenin on ikinci fıkrasında belirtilen zorunluluk ve 58 nci maddenin birinci fıkrasının a bendindeki zorunluluk ile …” ibaresini hukuka uygun bulmayarak iptaline hükmetti.
Dava konusu yönetmelik maddesinin “…taşıma hattındaki kalkış yeri/noktası, ara durak, indirme/bindirme cepleri ve varış yeri/noktalarının faaliyet yapılacak il/illerin mülki idare amirlerinin izni ile belirlenir…” ibaresi ile dava konusu madde de geçen "...bu nokta/yerler için, bu maddenin onikinci fıkrasında belirtilen zorunluluk... aranmaz " ibareleri de yine hukuka uygun bulunmayarak iptaline karar verildi. Yönetmelik maddesinde geçen "...ve 58 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendindeki zorunluluk.... aranmaz" ibaresi de iptal edildi.
EMSAL NİTELİĞİNDE
Danıştay kararında, kanunla belediyelere verilen yetkinin yönetmelik ile belediyenin yetkili karar mercilerinden alınarak doğrudan mülki idare amiri yetkisine bırakılmasının hukuka aykırılığına vurgu yapıldı. Ulaşım ve toplu taşıma ile ilgili hususlarda karar alma ve tasarrufta bulunma yetkisinin belediyelere ait olduğu açıkça belirtildi. Karar bu yönüyle, UKOME'nin yapısını değiştiren yönetmelik davası için de emsal teşkil ediyor.
HABERE YORUM KAT