CHP Lideri Kılıçdaroğlu: Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti Bu Çocuklara Bir Öğle Yemeği Veremiyor Mu?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:
-"Bir ülkeyi geri bıraktırmak istiyorsanız yapacağınız tek şey var, eğitim sistemini bozmak. Bugün yaşadığımız tablo maalesef bu"
-"Evlatları okula giden ve AK Partiye ve MHP’ye oy veren annelere soruyorum: Çocuğunuzun boğazından tasarruf yapmak bir ülkenin büyümesi ve kalkınması için gerekli mi? Onun okulda yemeğini kesmek yani boğazından tasarruf yapıyorum deyip yemeğini kesmek ahlaki midir, değil midir?"
-"CHP’nin gerek Plan Bütçe Komisyonunda, gerek TBMM Genel Kurulunda; evlatlarımıza, çocuklarımıza bir öğünlük yiyecek verilsin diye verdiğimiz önergeyi AK Partinin ve MHP’nin milletvekilleri reddetti. Bütün annelere bunu şikayet ediyorum. Özellikle yoksul ailelerin annelerine şikayet ediyorum. Senin evladının okulda beslenmesi için, yemek yemesi için, akranlarıyla beraber spor yapması için, huzur içinde evine dönmesi için koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu çocuklara bir öğle yemeği veremiyor mu?"
-"Dediler ki, ‘2023 – 2024’te deprem bölgesi hariç çocuklara yemek vermeyeceğiz.’ Niçin? ‘Tasarruf yapacağız.’ Ya tasarruf yapacaksan saraydan yap kardeşim! Adamların bir eli yağda bir eli balda. Tasarruf yapacaksan çeteler var, devleti kene gibi soyanlar, o kene gibi soyanlardan vergi alırsın yeteri kadar. Senin çocuğunun boğazına çöküp, çocukların boğazından tasarruf yapan bir iktidara oy vermek, devleti felakete sürüklemek demektir."
-"Birleşmiş Milletlerin 2023 Sürdürülebilir Kalkınma Raporu var. O raporda şöyle diyor; ‘Türkiye'de yetersiz beslenme nedeniyle 1 milyon 251 bin 285 çocuk bodurluk sorunu yaşıyor.’ Milli Eğitim Bakanı bunu biliyor mu acaba? Saray ve avenesi bunu biliyor mu acaba? Sarayda oturmak güzel, sarayda konuşmak da güzel, saraydan Türkiye'ye bakmakta güzel ama Türkiye'nin dokularına iniyor musunuz? Çocuklarını aç okula gönderen annelerin dramını bunlar görüyorlar mı acaba? Görmüyorlar."
-"Yaptığım bir konuşmada, şu anda var olan siyasal iktidarın ahlaki ve siyasi meşruiyetinin olmadığını söylemiştim. ‘Ben mülakatı kaldıracağım’ deyip seçim meydanlarında halka vaatte bulunanlar, seçimi kazandıktan sonra ‘ne mülakatı, mülakatı kaldırmayacağız, mülakat gibi mülakat yapacağız’ diyorlar şimdi. Bu ne anlama geliyor? Aynı zamanda şu anlama geliyor. Geçmişte yaptığımız mülakatlar da aslında mülakat değildi. İstediğimiz adama bir yere yerleştirmekti."
-"Davayı açan da, davayı açma talimatını veren de Kemal Kılıçdaroğlu'nu tanımıyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu, haksızlığa boyun eğecek bir adam değildir. Kemal Kılıçdaroğlu, rüşvet alanların takipçisidir. Kemal Kılıçdaroğlu'nu toplumun tanımasının temel nedeni, yolsuzluk dosyaları konusunda verdiği mücadeledir. Onlar sanıyorlar ki, biz bir dava açarız, Kemal Kılıçdaroğlu korkar ve susar. Siz beni tanımıyorsunuz. Benim verilmeyecek hiçbir hesabım yoktur."
-"Ahlaki ve siyasi meşruiyeti olmayan bir siyasi partiyle hangi anayasa değişikliğine oturacaksınız? Erdoğan'ın kapasitesi nedir anayasa konusunda konuşuyor? Promptere bakmadan iki cümle kurabilir mi? Anayasa yapacakmış. Bugüne kadar kaç tane anayasa değişikliği yaptı, memleketi hangi hale getirdiğini gördü. Anayasalar uzlaşma belgeleridir. Anayasalar böyle sabah, öğle, akşam değiştirilecek belgeler değildir."
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’da Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay’ı sendika genel merkezinde ziyaret etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, CHP Genel Başkan Yardımcıları Lale Karabıyık ve Hasan Efe Uyar ile CHP Ankara Milletvekili Deniz Demir eşlik etti.
CHP lideri Kılıçdaroğlu ve Genel Başkan Özbay, ziyaretin ardından düzenledikleri basın toplantısında şu açıklamalarda bulundular:
HABERE YORUM KAT