CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, KOCAELİ’NDE İŞTEN ÇIKARILDIKLARI İÇİN EYLEM YAPAN İŞÇİLERİ ZİYARET ETTİ (23 ARALIK 2017)
CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, KOCAELİ’NDE İŞTEN ÇIKARILDIKLARI İÇİN EYLEM YAPAN İŞÇİLERİ ZİYARET ETTİ
(23 ARALIK 2017)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmit’te bulunan bir fabrikanın işten çıkardığı işçileri ziyaret etti. Sendikalı oldukları gerekçesiyle 80 işçi işten çıkarılırken, Kılıçdaroğlu fabrikanın önünde eylem yapan işçilerle birlikte çay içip, sorunlarını dinledi.
Örgütlenme hakkının anayasal ve evrensel bir hak olduğuna değinen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, işçilerin bu hakkı elde edebilmek için büyük bedeller ödediğini söyledi. İşçilerin örgütlenmesi ve buna karşılık işverenin de işçilerin işine son vermesinin bir anayasa ihlali, hukuk ihlali olduğunu belirten Genel Başkan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Örgütlenme aynı zamanda birlikte yaşama, birlikte mücadele etme, Türkiye’yi büyütme mücadelesi anlamına da gelir. Bu açından işçi arkadaşlarımız örgütlenmesi ve buna karşılık işverenin de işçilerin işine son vermesi bir anayasa ihlalidir, bir hukuk ihlalidir, insan hakları ihlalidir. Mücadelenizi desteklemek için ben buraya geldim, evet mücadelenizi yapın. Biz işçiyle, işvereni karşı gruplar olarak hiç görmedik. Tam tersine işçi ve işveren bir arada ortak mücadele veren, üreten, Türkiye’yi büyütmek için mücadele eden gruplar olarak gördük. Ama işverenin de şu gerçeği kabul etmesi lazım, işçi çalışıyor alın teri döküyor, örgütlenmek istiyor, daha iyi yaşam standardını yakalamak istiyor. Yani işçi köle olmak istemiyor. İşçi çalışarak, üreterek, alın terinin karşılığını almak istiyor. Dolayısıyla örgütlenmeden hiç kimsenin çekinmemesi ve korkmaması gerekir."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de işçilerin örgütlenme özgürlü olduğunu belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Türkiye’de gelip üretim yapmak istiyorsanız, Türkiye’de işçilerin örgütlenme özgürlüğü var ve herkesin de bunu kabul etmesi lazım. Ayrıca işçilerin kendi taleplerini, kendi beklentilerini elbette ki sendika aracılığıyla işverene bildirecektir. İşveren oturacaktır sendikayla masaya işçilerin hakları, beklentileri, arzuları neyse oturarak ortak akılla çözülecektir. Dolayısyla sendikayı tek tek yok edeyim, her bir işçiyi karşıma alayım eğer bir işçi itiraz ederse onu da kapının önüne koyayım anlayışı 19. yüzyılın, 18. yüzyılın orta çağ anlayışıdır. Dolayısıyla bizim bu anlayıştan yana tavır takınmamız mümkün değil. Biz CHP olarak halkın, işçinin, emeklinin, emekçinin partisiyiz. Dolayısıyla kim örgütlenme için mücadele ediyorsa, biz o mücadeleyi de sonuna kadar destekleyeceğiz."
Kaynak: chp.org.tr