CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, İSTANBUL’DA REFERANDUM ÇALIŞMALARI KAPSAMINDA TOPLANTILAR GERÇEKLEŞTİRDİ
CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU, "ORDU DERNEKLERİ VE KONFEDERASYONLARI" BULUŞMASINA KATILDI
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da düzenlenen "Ordu Dernekleri ve Konfederasyonları Buluşması"na katılarak temsilcilerin sorularını yanıtladı.
Toplantıda Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun, Yasemin Öney Cankurtaran ve CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır ile CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat da hazır bulundu.
Basına kapalı olarak gerçekleşen buluşma sonrasında basın toplantısı düzenleyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Öyle anlaşılıyor ki, Binali Bey de, Devlet Bey de hayal kırıklığına uğramışlar. Bekliyorlardı, ‘Cumhuriyet Halk Partisi Anayasa Mahkemesine gidecek, biz de bunu meydanlarda koz olarak kullanacağız…’ Biz milletimizin sağduyusuna, ferasetine, demokrasiye ve bayrağına olan bağlılığına güveniyoruz.” dedi.
Sivil toplum örgütleriyle bir araya gelerek, anayasa değişikliği konusundaki düşüncelerini paylaştığını, bundan sonra da çalışmalarını sürdüreceklerini belirten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu basın toplantısında şöyle konuştu:
İşsizlik rakamları açıklandı, oldukça yüksek. Geçen yıla göre 590 bin kişi daha işsizler ordusuna katılmış durumda. Ekonominin çok parlak olduğu yönünde anlatımlar var. Ama gerçek öyle değil. Neredeyse her evde bir işsiz var. İşsizliğin olduğu evde huzur olmaz. İşsizliğin yoğun olduğu ülkede de huzur olmaz.
Hükümetten beklentimiz şu; pek çok ekonomik paket açıkladılar, ekonomi çok iyiye gidecek dediler. Bizler de sabırla bekledik. Ama gerçek tablo işsizlerin giderek arttığı bir tablo, bu tablo hepimizi üzüyor. Sayın Binali Yıldırım’a açık çağrıda bulunuyorum; işsizliği önlemek istiyorsan bizim görüşlerimizi de dinle. İzlenen ekonomik politikalarla işsizlik önlemez. Ülkede ciddi bir kriz var. Bunun en somut örneği de işsizliktir. Umarız ve dileriz bizim sözümüzü dinlerler. Ekonomide de aldıkları politikalarda 180 derecelik bir değişiklik yaparlar. Bu ekonomik politikalarla ülke huzura kavuşmaz.
Şu soru soruldu: “Referandum sonucunda hayır çıkarsa ne olur? Ülkede bir kaos mu yaşanır?” Hayır tam tersine. Sayın Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanlığı görevine devam edecek. Sayın Binali Yıldırım Başbakanlık görevine devam edecek. TBMM yasa yapmaya devam edecek. Yine demokratik yöntemlerle komisyonlarda, genel kurulda tartışarak, yasaları olgunlaştırarak çıkarmış olacak. Herkes görevini anayasal sınırlar içinde yerine getirecek ve Türkiye yoluna devam edecek.
Bu açıdan sandığa giderken bütün vatandaşlarımın düşünerek sandığa gitmelerini ve oy kullanmalarını istedim. Anayasa Mahkemesine gitmeyeceğimiz yönündeki açıklama belli çevrelerde hayal kırıklığı yaratmış durumda. Bekliyorlardı Cumhuriyet Halk Partisi Anayasa Mahkemesine gidecek, biz de bunu meydanlarda koz olarak kullanacağız. Biz milletimize güveniyoruz. Bu milletin ferasetine, bu milletin sağduyusuna güveniyoruz.
Sorun sadece Cumhuriyet Halk Partisi sorunu değil, sorun AKP sorunu değil, sorun MHP sorunu değil. Sorun memleket sorunu. Dolayısıyla kararı millet verecektir. Biz milletimize güveniyoruz, sağduyusuna güveniyoruz. Çünkü milletimiz demokrasinin ne kadar değerli olduğunu biliyor. Çünkü milletimiz parlamentonun ne kadar değerli olduğunu biliyor. Çünkü milletimiz bütün yetkilerin bir kişide toplanmasının, Türkiye’yi nasıl felaket bir maceraya sürükleyeceğini de gayet iyi biliyor.
O nedenle biz Amasya Tamiminde ne söylendiyse, “Milletin istiklalini milletin azim ve kararı kurtaracaktır” dedilerse bizim kurucularımız, bu ülkeyi kuranlar; biz de yine bu ülkenin geleceğini, bu ülkenin milletinin azim ve kararı kuracaktır, güvencesi olacaktır diye düşünüyoruz.
Hepinize teşekkür ederim değerli arkadaşlarım.
Bu arada şunu da kısaca ifade edeyim belki soru soracaksınız ama ben önceden ifade edeyim. Başı örtülü bir kız kardeşimize yapılan saldırıyı dün grup toplantısında kınamıştım, doğru olmadığını ifade etmiştim. Hiç kimsenin giyim tarzıyla uğraşmak gibi bir düşünceyi hiç kimse kafasından dahi geçirmemelidir. Herkes bu ülkenin caddelerinde, sokaklarında özgürce gezebilmelidir. Herkesin giyimine, kuşamına herkesin saygı duyması gerekir. Ben de öğleden sonra aileyi ziyaret edeceğim, kız kardeşimle tanışacağım, onun da sorunlarını dinleyeceğim.
Teşekkür ederim arkadaşlar.
Soru- Efendim anayasa değişikliğiyle ilgili Anayasa Mahkemesine gitmeyeceğinizi söylediniz ve bu kararınızla ilgili Başbakan, “CHP Anayasa Mahkemesinden bir sonuç çıkmayacağını anlamış olmalı” dedi. MHP lideri Devlet Bahçeli de, “CHP’nin zoru görünce yan çizmesinden dolayı Anayasa Mahkemesine gitmeme kararı milli iradeye şeklen saygı duyma mecburiyetindendir” dedi. Az önce çok kısa bahsettiniz ama bu açıklamalar özelinde değerlendirebilir misiniz?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Öyle anlaşılıyor ki, Binali Bey de, Devlet Bey de hayal kırıklığına uğramışlar. Biz milli iradeye güveniyoruz. Biz halkımızın iradesine güveniyoruz. Kendilerini Anayasa Mahkemesinin yerine koyup böyle bir düşünce ifade etmeleri doğrusunu isterseniz beni de şaşırttı.
Soru- Efendim bazı anket şirketleri “Evet”i, bazıları “Hayır”ı öne çıkarıyor. Partinizin yaptığı bir anket varsa taze taze bizimle paylaşır mısınız?
Bir sorum daha olacak. İçerde konuşulmuş, “Hayır çıkarsa kaos olmaz, Türkiye yoluna devam eder” ifadesini kullanmışsınız. Evet çıkarsa ne olur?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Onu söyledim. Ucu açık bir maceranın içine koskoca Türkiye Cumhuriyetini sokmuş oluruz. Bütün yetkilerin bir kişinin elinde toplanması kadar yanlış bir uygulama yoktur. Dünyada böyle bir örnek de yoktur. Bir kişi çıkacak, “Ben bütün muhtarlıkları kapattım” diyecek. Niçin? Bir kişi çıkacak, “Müsteşarın koşulları bundan sonra böyle olacaktır diyecek, hakimleri ben tayin edeceğim, savcıları ben tayin edeceğim, büyükelçileri ben tayin edeceğim, genel müdürleri ben tayin edeceğim, Türkiye’nin devlet yapısını ben tek başıma değiştireceğim.” diyecek. Bu bir felakettir, sonu belirsiz bir maceradır. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Bu yetki bugüne kadar kim kullanıyordu? TBMM kullanıyordu. Herkesin yetkisini ve yetki alanlarını TBMM bir kanunla belirliyordu. Şimdi biz kanunu bir tarafa atıyoruz bir kişinin iradesine bırakıyoruz bütün bunları. Bu doğru değildir. Nereye götürür? Türkiye’yi bir felakete götürür. Ben bu milletin sandığa giderken kendi vicdanında ölçmesini ve tartmasını ve ondan sonra sandığa gitmesini istedim oy kullanırken. Biz bu millete güveniyoruz, kendi milletimize güveniyoruz, halkımıza güveniyoruz, sağduyusuna güveniyoruz, ferasetine güveniyoruz, demokrasiye bağlılığına güveniyoruz, bayrağına olan bağlılığına güveniyoruz. Tek adam yönetimlerinin olduğu Suriye’ye bakın. Tek adam yönetimlerinin olduğu Irak’a bakın. “Suriye ve Irak çok iyi bir örnektir biz de onlara benzeyelim” diyorlarsa Türkiye bir felakete sürüklenir. Ama “Hayır! Japonya’ya bakalım, Almanya’ya bakalım, Fransa’ya bakalım, Amerika’ya bakalım, diğer ülkelere bakalım ve bu ülkelerde demokrasi nasıl gelişiyorsa biz de kendi ülkemizde demokrasiyi geliştirelim” diyorlarsa vatandaşlarımız hayırlı bir karar vereceklerdir. Biz vatandaşlarımıza güveniyoruz.
Teşekkürler değerli arkadaşlarım.
Kaynak: chp.org.tr