CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU FOX TV’DE “İSMAİL KÜÇÜKKAYA İLE ÇALAR SAAT” PROGRAMINA KATILDI (14 ŞUBAT 2018)
CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU FOX TV’DE “İSMAİL KÜÇÜKKAYA İLE ÇALAR SAAT” PROGRAMINA KATILDI
(14 ŞUBAT 2018)
-"Kurucu değerlerimizin özünde ortak mücadele vardı, Türkiye’nin bağımsızlığı vardı, bayrağı vardı, vatan vardı, vatan sevgisi vardı. Şimdi tam bir huzursuzluk, tam bir adaletsizlik. Bunu aşmak zorundayız. Bu mücadeleyi yapacak olan biziz. Haklı olduğunuz bir davayı kaybetme şansınız yoktur"
-"Bir ülkeyi sevmek o ülkenin bayrağına sahip çıkmak demektir.O ülkenin insanına sahip çıkmak demektir. O ülkeyi çağdaş uygarlığa taşımak için mücadele etmek demektir. Herkesi dost olarak görmek demektir. Bütün komşularıyla barış içinde yaşamak demektir. Üretmek demektir. İnsan haklarına değer vermek demektir."
-"Hepimiz başarıya kilitlenmek zorundayız. Türkiye’nin önünde devasa sorunlar var ve bu sorunları aşmak zorundayız. Ben şunu garanti edebilirim. Biz sorunları saptama, çözüm üretme konusunda en güçlü MYK’ya sahip olan bir partiyiz."
-"Muharrem Bey bizim değerli bir arkadaşımız, elbette çalışacak o da parti için, iktidar için çalışacak, mücadele edecek. Muharrem Bey de çalışacak, Muharrem Bey’e imza veren arkadaşlar da çalışacaklar. Sonuçta bizim bir ortak hedefimiz var Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak, içinde yaşadığı sorunlardan Türkiye’yi kurtarmak"
-"Enis Bey boşuna yatıyor. Enis Bey’i mahkum edecek, Enis Bey’i gerçekten samimi söylüyorum mahkum edecek en ufak bir delil yok. Her şeye karşın adaletten umudumuzu kesmeyeceğiz. Enis Berberoğlu göreceksiniz beraat edecek"
İsmail KÜÇÜKKAYA- Ankara, Ankara, güzel Ankara, bir ülkeyi sevmek o ülkenin kurucu değerlerine içtenlikle bağlılık, bir ülkeyi sevmek o ülkenin bayrağına, kurucusuna, kurucu değerlerine içtenlikle bağlılık demektir. Bugün 14 Şubat 2018, ‘Bir ülkeyi sevmek’ manşetimiz. İsmail Küçükkaya’yla demokrasi meydanına CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu konuk. Efendim hoşgeldiniz.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Teşekkür ederim, siz de hoş geldiniz.
İsmail KÜÇÜKKAYA- Çok sağ olun. Nasıl hissediyorsunuz kendinizi?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Gayet iyi.
İsmail KÜÇÜKKAYA- Kurultay’dan sonra nasıl hissediyorsunuz efendim?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Yine gayet iyi. Kurultay’da Türkiye’nin 5 temel sorununu ortaya koyduk, ayrıca bütün partililere 6 temel görev verdik. Dolayısıyla herkes çalışacak, mücadele edecek. Türkiye’nin gittiği yol, izlediği yöntemde sorunlar var. Ama bu sorunları aşmamız gerekiyor.
İsmail KÜÇÜKKAYA- Kurultay’dan çıkışta kendinizi böyle daha güçlü, ülkenin içinde bulunduğu durumda ülkeyi kurtarmak konusunda daha umutlu hissediyor musunuz?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Kesinlikle evet.
İsmail KÜÇÜKKAYA- CHP bu konuda üzerine düşeni, etkili muhalefeti yapabilecek mi?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Şunu söyleyeyim, Türkiye’de Türkiye’nin sorunlarını en net ve en yalın haliyle belirleyen parti biziz, eğri oturup doğru konuşalım. İki, sorunları belirlemek yetmiyor çözümleri de üreten biziz. Bu sorunlar nasıl aşılır, hangi kararlılıkla aşılır, bunların hepsini yapacağız, yapmak zorundayız. Söyledim, biz Adalet Yürüyüşünde geldik Maltepe’de duvarın önüne, şimdi o duvarı yıkmak zamanı. O duvarı yıkacağız.
İsmail KÜÇÜKKAYA- Adaletsizlik duvarını mı?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Adaletsizlik duvarı, hukuksuzluk duvarı, o duvarı yıkmak zorundayız. Bu ülkede herkesin huzur içinde yaşaması lazım. Kavga ediyoruz, sokakta insanlar birbirlerinin yüzüne bakmıyorlar. Türkiye böyle bir Türkiye mi? Az önce söylediğiniz, kurucu değerlerden söz ettiniz, bu ülkenin kurucusundan söz ettiniz. Kurucu değerlerimizin özünde ne vardı? Ortak mücadele vardı, birlikte mücadele vardı, Türkiye’nin bağımsızlığı vardı, bayrağı vardı, vatan vardı, vatan sevgisi vardı. Şimdi tam bir huzursuzluk, tam bir adaletsizlik. Bunu aşmak zorundayız. Kim aşacak bunu, kim yapacak bu mücadeleyi? Rahatlıkla söylüyorum, bu mücadeleyi yapacak olan biziz. Bu görev bizimdir. Bu mücadeleyi kararlılıkla, inançla yapacağız ve yerine getireceğiz.
İsmail KÜÇÜKKAYA- Başarabilir misiniz?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Kesinlikle başaracağız. Bakın, haklı olduğunuz bir davayı kaybetme şansınız yoktur. Biz haklı mıyız? Evet. Ne istiyoruz? Herkes huzur içinde yaşasın. Ne istiyoruz? Efendim Ali’nin görüşü böyle, Veli’nin görüşü böyle, benim görüşümü paylaşıyor ona dost olayım, diğerine düşman olayım... Bu anlayışı da yıkacağız biz. Gerginlik anlayışını yıkacağız, ortadan kaldıracağız. Ordumuz Afrin’de ama biz kalkmışız burada içerde bir sürü kavgalar, iftiralar, şunlar bunlar vs... Amacımız ne? Amacımız birlikte huzur içinde yaşayalım. Biz bunu sağlayacağız, kararlıyız bu konuda.
İsmail KÜÇÜKKAYA- Bugünkü manşetimiz Sayın Kılıçdaroğlu ‘Bir ülkeyi sevmek’ siz bir Tweet atar mısınız bizim için, söyler misiniz bir ülkeyi sevmek içinde bir cümle. Bir ülkeyi sevmek nedir sizce?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Bir ülkeyi sevmek o ülkenin bayrağına sahip çıkmak demektir. Bir ülkeyi sevmek, o ülkenin insanına sahip çıkmak demektir. Bir ülkeyi sevmek, o ülkeyi çağdaş uygarlığa taşımak için mücadele etmek demektir. Bir ülkeyi sevmek, herkesi dost olarak görmek demektir. Bir ülkeyi sevmek, bütün komşularıyla barış içinde yaşamak demektir. Bir ülkeyi sevmek, üretmek demektir, üreteceksiniz, üretmek demektir. Bir ülkeyi sevmek, insan haklarına değer vermek demektir. Çünkü insan haklarına değer verdiğiniz ölçüde, demokrasiyi geliştirdiğiniz ölçüde sadece kendi ülkenizde değil, bütün dünyada saygınlık kazanırsınız.
İsmail KÜÇÜKKAYA- Kurultayınızdan sonra, tabi gündeme dair çok sorularım var, ama bu kurultaya ilişkinde siz ilk defa yayına çıkıyorsunuz, kurultaydan önce çıkmadınız ve sizinle konuşmuştuk kurultaydan sonra da ilk size çıkacağız dediniz. Dolayısıyla merak edilenler var. Partinizin tabanında da bir değişim talebi var mı, bir kazanma umuduna dair?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Var.
İsmail KÜÇÜKKAYA- Böyle sorular vardı ve şahsınıza yönelik eleştiriler de vardı.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Elbette.
İsmail KÜÇÜKKAYA- Yeni bir ekiple çıktınız, MYK’da Tuncay Özkan geldi medya ilişkileri. Bunun dışında ekonomide yine işte Faik Öztrak, Aykut Erdoğdu devam ediyor. Bülent Tezcan’ı görevlendirdiniz. Genel Sekreter Akif Hamzaçebi oldu. Bu değişim talebini yeterince yansıtabildiniz mi efendim?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Kurultayda delegelerin seçtiği 60 kişi var. 60 kişi de bütün arkadaşlarımız değerli, seçilemeyen arkadaşlarımız da değerli ama sonunda demokrasi içinde 60 kişi belirleniyor. 60 kişiden bir MYK oluşturduk. MYK’daki arkadaşlarımız kendi görevlerini yaptıkları sürece başarıyı sağlayabiliriz. O halde hepimiz başarıya kilitlenmek zorundayız. Türkiye’nin 5 temel sorunu var dedim. Eğitim politikaları sorunlu, demokrasi sorunlu, dış politikamız sorunlu, 30 – 35 yıldır çözemediğimiz bir güneydoğu Kürt sorunu var, bu sorunlu. Bütün bunlara baktığınız zaman Türkiye’nin önünde devasa sorunlar var ve bu sorunları aşmak zorundayız. Ben şunu garanti edebilirim. Biz sorunları saptama, çözüm üretme konusunda en güçlü MYK’ya sahip olan bir partiyiz. Geçmişte de arkadaşlarım bu sorunları belirlerken, saptarken, çözüm üretirken aynı kararlılıkla yola çıkıyorlardı. Değişim talebi var mı? Değişim talebinin olmadığı bir siyasal partinin ayakta kalma şansı yoktur. Değişim sihirli bir sözcüktür aslında. Hayatın her alanında yeniliklere açık olacaksınız ki değişimi içselleştirebilesiniz. Biz değişimi elbette savunuyoruz, her ortamda savunuyoruz. Bir sorunu çözeriz ama başka bir sorun çıkar ortaya.
İsmail KÜÇÜKKAYA- Muharrem İnce’nin konuşması heyecan yarattı, beğenildi de.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Evet.
İsmail KÜÇÜKKAYA- Siz nasıl buldunuz?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Gayet güzel.
İsmail KÜÇÜKKAYA- Bundan sonra ne olacak Muharrem İnce?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Muharrem Bey daha çok partinin iç işlerine yönelik olarak konuştu. Tabi partinin içiyle ilgili haberler her zaman ilgi duyar, söylemler de ilgi duyar. Ama ben tam aksine Türkiye’nin sorunları ve bu sorunlarından çıkma konusuna değinmiştim.
İsmail KÜÇÜKKAYA- Bundan sonra Muharrem İnce ne yapacak efendim partinizin içinde? Çünkü sizin partiniz diğer partilerden de biraz farklı. Siz bunu kongre…
Kemal KILIÇDAROĞLU- Çünkü bizde demokrasi var.
İsmail KÜÇÜKKAYA- Ne olacak bir anlatır mısınız?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Muharrem Bey bizim değerli bir arkadaşımız, elbette çalışacak o da parti için, iktidar için çalışacak, mücadele edecek. Muharrem Bey de çalışacak, Muharrem Bey’e imza veren arkadaşlar da çalışacaklar. Sonuçta bizim bir ortak hedefimiz var Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak, içinde yaşadığı sorunlardan Türkiye’yi kurtarmak. Bu sorun sadece benim, sadece Muharrem Bey’in de değil, bu sorun hepimizin ortak sorunu. Dolayısıyla ortak sorunu çözmek için hep birlikte mücadele edeceğiz.
İsmail KÜÇÜKKAYA- Onun aldığı oyu yüksek buldunuz mu?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Yo, yani sonuçta delegeler kendi özgür iradeleriyle gittiler oylarını kullandılar. Dolayısıyla herkese saygı göstermemiz lazım.
İsmail KÜÇÜKKAYA- Şimdi efendim gündeme dair pek çok sorum var size sormak istediğim. Şimdi benim meslektaşım uzun yıllar ben de Ankara temsilciliği yaptım kendisiyle, yayın yönetmenliğinde de beraber çalıştık, ben Akşam da o Hürriyet’te. Şimdi siyaset yapıyor. Dün hakim karşısına çıktı, onun eşi de Oya da bizim meslektaşımızdır. Kızı hukuk okudu Dilara, dün babasına gitti bildiğim kadarıyla. Enis Berberoğlu halen tutuklu ve 5 yıllık hapis cezası aldı. Ne diyeceksiniz?
Kemal KILIÇDAROĞLU- Haksız. Başlık da güzel ‘Yargı var adalet yok’. Doğru yargılama var ama adalet yok. Bakın, gözaltına alındı, mahkemede gelmeyeyim, kaçayım falan diye hiçbir şeyi yok, düşüncesi yok, her duruşmaya gitti, katıldı. Birden bire müebbet cezasıyla mahkum edildi. Yani aklın alacağı şey değil. Arkasından iyi niyet ya da iyi hal dolayısıyla 25 yıla, arkasından itiraz edildi, Bölge İstinaf Mahkemesi dediğimiz mahkeme alt mahkemenin kararını bozdu. Ama yine tutukluluğuna devam kararı verildi. Efendim casuslukmuş, şuymuş, buymuş bütün bunların tamamı çöktü. Şu anda Enis Bey boşuna yatıyor. Enis Bey’i mahkum edecek, Enis Bey’i gerçekten samimi söylüyorum mahkum edecek en ufak bir delil yok.
İsmail KÜÇÜKKAYA- ‘Gizli belgeleri açıklamak’ diye bir suç.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Hangi gizli belge?
İsmail KÜÇÜKKAYA- O belgeler öncesinde Aydınlık’ta filan yayınlanmıştı.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Efendim 18 internet kanalında yayınlandı. Gizli belge dediğiniz bu mu? Efendim bu Hollanda parlamentosunda görüşüldü, tartışıldı, konuşuldu bu olaylardan çok önce. Bırakın Türkiye’yi Hollanda parlamentosunda. Bu mu gizli belge, hangi gizli belge?
İsmail KÜÇÜKKAYA- Dün grup konuşmanızda Enis Berberoğlu’na mesaj yolladınız.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Evet ona sevgilerimizi, saygılarımızı gönderdik, moralini bozmasın dedik. Her şeye karşın adaletten umudumuzu kesmeyeceğiz. Enis Berberoğlu göreceksiniz beraat edecek. Beraat edecek sonunda. Yani vicdanlı bir hakimin önüne gittiği zaman bakacak ya kardeşim nedir burada olay, nedir olay diyecek? Herkesin bildiği olay devlet sırrı mı olur? Kaldı ki, o bilgilerin Enis bey tarafından paylaşıldığına dair hiçbir veride yok ayrıca. HTS kayıtları istendi, HTS kayıtlarıyla bunların yan yana gelmedikleri, o gün yan yana gelmedikleri de kanıtlandı.
İsmail KÜÇÜKKAYA- ‘Casus değil’ diye bir ibare var artık aslında değil mi? Casus olmadığı ortaya çıktı diyor gazeteler.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Efendim yok tabi. Ne casus, ne de diğer şey. O suçlamaların tamamı çöktü zaten. Yine de Enis Bey’e selam gönderelim.
İsmail KÜÇÜKKAYA- Ben de buradan gönderiyorum Enis Bey’e, meslektaşım.
Kemal KILIÇDAROĞLU- Elbette.
-Sürecek-
Kaynak: chp.org.tr