CHP Ekonomi Takımı Aydın’da… Yalçın Karatepe: “Erdoğan Seçimden Kaçan Bir Siyasetçi Profili Çiziyor”

CHP Ekonomi Takımı Aydın’da… Yalçın Karatepe: “Erdoğan Seçimden Kaçan Bir Siyasetçi Profili Çiziyor”

CHP Genel Başkan Yardımcıları Yalçın Karatepe ve Volkan Demir öncülüğündeki ekonomi takımının ekonomi turu Aydın ile devam etti. Partinin İl Başkanlığı'nda açıklama yapan Karatepe, “Bu ülkede hiç kimsenin ekonomik olarak dayanma gücü kalmadı. Bu sürecin bir an önce sonlandırılmasının tek yolu, vatandaşın önüne seçim sandığının konulmasıdır. Biz seçim istiyoruz, Erdoğan seçimden kaçan bir siyasetçi profili çiziyor” dedi.

CHP Hazine ve Maliye Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe ve Ticaret Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir, ekonomi turu kapsamında Aydın’da programlara katıldı.

Ziyaretlerde Karatepe ve Demir’e; Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ve Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin, CHP Aydın Milletvekilleri Bülent Tezcan ve Evrim Karagöz ile CHP Aydın İl Başkanı Hikmet Saatçı eşlik etti.

Karatepe ve Demir; Aydın Ticaret Borsası, Aydın Ticaret Odası, Aydın Esnaf ve Sanatkarlar Odası ve Aydın Sanayi Odası’nı ziyaretin ardından CHP Aydın İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi.

Vatandaşların ekonomik koşullara dayanma gücü kalmadığını hatırlatan Karatepe, ‘erken seçim değil, hemen seçim’ çağrısını yineledi.

KARATEPE: “ENFLASYON SEPETİNDE YER ALAN ÜRÜNLERİN FİYATLARIYLA OYNADIKLARININ İTİRAFIDIR”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in enflasyon sepetine ilişkin açıklamalarını eleştiren Karatepe, şunları söyledi:

“CHP ekonomi kadroları olarak bir sonraki seçimde göreve gelecek müstakbel bakanlar olarak sabahtan beri Aydın’da değişik meslek örgütleri, odalar, borsalar ve esnaf birlikleriyle bir araya geldik. Aydın’da karşılaştığımız sorunlar, ülkenin geri kalanından farklı değil. Maalesef bugün Türkiye’yi yöneten ekonomi kadrolarının ülkenin ekonomik gerçeğinden ne kadar koptuğunu da gördük. Geçtiğimiz günlerde Mehmet Şimşek, kamunun yönettiği fiyatlara zam yaparken ‘zam yaptığımız ürün enflasyon sepetinde yer alıyorsa ona az zam yapıyor, yer almıyorsa yüksek oranda zam yapıyoruz’ açıklamasında bulundu. Bu ifade iki açıdan sorunlu. Birincisi, Bakan’ın açıklaması, enflasyon sepetini nasıl manipüle ettiğini de gösteriyor. Ortaya çıkan enflasyon verisi emekli aylıklarından asgari ücretin belirlenmesi ve tarımsal desteklere kadar etki ediyor. Dolayısıyla bile isteye enflasyon sepetinde yer alan ürünlerin fiyatlarıyla oynayarak enflasyonun çok daha farklı seviyelerde çıkması için çabaladıklarının itirafıdır. Bu durum aynı zamanda Mehmet Şimşek’in gerçeklerden haberde almadığının da göstergesidir. Köprü geçişleri… Bunlar enflasyon sepetinde yer alır. Bunlara yapılan zamlar, inanılmaz derecede yüksek. Örneğin Boğaz Köprüsü’nden geçiş ücreti 2024 yılının Ocak ayında 15 lirayken 2025 yılının Ocak ayında 47 liraya çıkarılmıştır. Oransal artış yüzde 213. Asgari ücretin yüzde 30, emekli aylıklarının yüzde 11,5 ve yüzde 15,75 gibi farklı seviyede belirlendiği bir dönemde köprü geçiş ücretinin yüzde 213 artırılmasının izah edilebilir bir tarafı yoktur. Vatandaş ödeme yaparken TÜİK’i ilan ettiği TÜFE endeksi kadar ödeme yapmıyor. Vatandaş cebinden çıkan paraya bakıyor. Onun kendi hayatını ne kadar yoksullaştırdığının farkında oluyor. Dolayısıyla endekse yansıyor olup olmaması vatandaşın hayatını daha pahalı bir hale getirdiği gerçeğini değiştirmiyor.”

“ASLINDA VATANDAŞA VE EMEKLİYE NASIL BATIKLARININ GÖSTERGESİ”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın emekli aylıklarına ilişkin açıklamalarına da tepki gösteren Karatepe, “Sadece Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in imzası yok bu tür açıklamaların altında. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıklamalarına baktığımızda da sorunlu bir yaklaşım görüyoruz. Bakan yaptığı açıklamada, ‘biz emekli aylıklarını nasıl ödeyeceğiz’ açıklamasında bulundu. Düzenli olarak bunları ödemek için çaba sarf ettiklerini ifade etmiş. Türkiye’de sadece emekli aylıkları değil, SGK’ya kamudan ayrılan kaynak tutarı 2024 yılında 1,6 trilyon. Ama faiz için ödenen tutarın en az bunun kadar yüksek olduğunun farkındayız. Dolayısıyla faizi nasıl düşüreceğiz endişesi taşımayan iktidarın, emekli aylıklarını nasıl ödeyeceğizi sorun olarak görüyor olması, aslında vatandaşa ve emekliye nasıl batıklarının göstergesi. İki bakanın açıklamalarını birlikte değerlendirdiğimizde aslında ülkede, toplumcu faydayı önceleyen ekonomi programı ya da zihniyetin varlığından bahsedemeyiz. Bu, fon yöneticisi bakış açısı. Mehmet Şimşek ekonomi bakanı değil, fon yöneticisidir. Bugün Türkiye’de çalışan nüfusun tamamının ve emeklilerin yararlandığı sosyal güvenlik sisteminin bu ülke üzerinde yük görülüyor olması kabul edilebilir bir şey değil. Gelir gider dengesine baktığımızda ada kamu üzerinde ciddi bir yük oluşturmadığını görüyoruz. Bu akış açısının değişmesi, içinde bulunduğumuz dönemde vatandaşın karşı karşıya kaldığı ekonomik sorunların çözülmesi için gerekenlerin yapılması da ancak CHP iktidarında olacak.”

DEMİR: “HİÇBİR ŞEY KONUŞMAYALIM İSTİYORLAR”

Ticaret Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Demir, iktidar ve CHP’nin gündeminin çok farklı olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:

“Bugün Türkiye’ye baktığımızda birçok sorun var. Bunlar konuşulsun istemiyorlar. O yüzden farklı farklı gündemlerle kamuoyu oyalanmaya çalışılıyor. Neyi konuşmak istemiyorlar? Emekliyi, asgari ücreti, vergide adalet olmadığını, gıda enflasyonunu konuşmak istemiyorlar. 30 senedir devam eden Gümrük Birliği Anlaşması’nın acilen revize edilmesi gerekiyor. Bunu da konuşmak istemiyorlar. Hiçbir şeyi konuşmak istemiyorlar. O yüzden gündemi başka başka konularla oyalıyorlar. Biz neyi konuşmak istiyoruz? Dünyanın en değerli markaları arasında 100 markası arasında 32 ülkenin markası var. Bunların arasında Türkiye’den bir marka yok. Biz bunu konuşmak istiyoruz. Gümrük Birliği Anlaşması neden revize edilmiyor? Seçimlerde esnafa verilen 9 bin iş günü emekli olma şartının 7 bin 200 güne indirileceğini konuşmak istemiyorlar. Biz bunu hatırlatmak istiyoruz. Bizlerin sahada olması hükümeti bazen harekete geçiriyor. Bugün Ticaret Bakanı 77 maddelik ihracat desteği açıklamış. Keşke bunların birazı işe yarar maddeler olsaydı. Maalesef KOBİ’lerin hala ihracat yapamıyor olmasına bir çözüm yok. Biz bunları konulmak istiyoruz. Dünya ekonomi raporunda işlerin geleceği raporu açıklanıyor. Biz bunları konuşmayalım istiyorlar. Dijital dönüşümün, yeşil dönüşümün neresindeyiz konuşmayalım istiyorlar. Hiçbir şey konuşmayalım istiyorlar. Gündemi başka başka maddelerle meşgul ediyorlar.”

“İSTERİZ Kİ HÜKÜMET TEMSİLCİLERİ DE SAHAYA İNSİNLER”

CHP’nin ekonomi anlayışıyla ilgili bilgi veren Demir, iktidar mensuplarını da sahaya davet ederek şunları söyledi:

“İktidara hazırlanan CHP, ekonomi programının temelinde demokrasi ve adalete olan güvenin artırılması olacak. Ekonomi, sadece ekonomiyle çözülecek bir sorun değil. Adaletle çözülür aynı zamanda. Bizim ekonomi programımızın temelinde, 24 yıldır yok edilen planlama olacak. Devletin bir planlama teşkilatının olmayışının acılarını çekiliyoruz. Bunu ekonomi politikamızın temeline koyacağız. Bizim ekonomi programımızda kamu ve özel sektörün rolü yeniden tanımlanacak. Kamu, basma kumaş üretmeyecek ama stratejik yatırım yapacak. Bugün Türkiye hiçbir stratejik yatırımda kamu olarak yok. Hepsini özel sektöre devretmiş durumda. Bizim modelimizin temeli, halkçı olacak. Adil bölüşümü, vatandaşı 14 bin 500 lira emekli maaşı, 22 bin asgari ücrette buluşturan bir politika değil, vatandaşı refahta buluşturan bir politika olacak. Hükümet bunları konuşmak istemese de biz, bıkmadan usanmadan her yerde anlatacağız. Sahada o kadar ses var ki… İsteriz ki hükümet temsilcileri de sahaya insinler, çarşı pazar dolaşsınlar. Çünkü sorunlar sadece böyle çözülebilir. Sorunlar Ankara’da kapalı kapılar ardında çözülemez. Biz bu anlayışla çalışmalarımıza devam ediyoruz.”

KARATEPE: “TÜRKİYE’NİN BİR HUKUK DEVLETİ OLMASININ VAKTİ ÇOKTAN GELDİ”

İstanbul’da CHP’li ilçe belediyelerine devam eden kayyum atamalarına ilişkin soruya yanıt veren Karatepe, şunları kaydetti:

“Bu sürecin ne kadar hukuksuz olduğunu hepimiz biliyoruz. Esenyurt’ta başlayan bir süreç oldu. Hala belediye başkanımız hakkında hazırlanmış bir iddianame bile yok. Önce birini mahkum edip sonra delillerini oluşuyorlar. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Biz kayyum atamalarına, Türkiye’de bütün seçilmiş pozisyonlara kayyum atamalarının kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Biz bunların hukuksuz olduğunu biliyoruz. Bu süreçlerin bir an önce sonlandırılması gerektiğini, bir iddia varsa hukuk çerçevesinde takip edilip sonlandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’nin bir hukuk devleti olmasının vakti çoktan geldi.”

“BUNLAR, CHP’NİN İKTİDARA YÜRÜMESİNİN ÖNÜNDE BİR ENGEL DEĞİL”

Belediyelere yönelik ‘silkeleme’ talimatına da değinen Karatepe, şu ifadeleri kullandı:

“Sosyal demokrat belediyecilik, vatandaştan teveccüh görüyor. Türkiye’de sosyal demokrat belediyeciliğin vatandaşta ciddi karşılığı var. Özellikle ekonomik krizle birlikte vatandaşların belediyelerden beklentileri yükselti. Artık belediyecilik, eskisi gibi sadece altyapı yatırımları değil kent lokantası, evde bakım gibi alanlara yayıldı. Bunun vatandaşta karşılığı olduğunu gören iktidar, belediyelerimizin hizmetini engellemek için kaynaklarını kesme yoluna gitti. Bunu da o kadar hunharca yapıyor ki bir devlet başkanına yakışmayacak şekilde ‘silkeleme’ kelimesiyle yapıyor. Bunun CHP’li belediyelerin verdiği hizmetlerin sekteye uğratılması çabası olduğunu görüyoruz. Bugün yaptıkları şey, üzüm yemek değil, belediyelerin hizmet yapmasını engellemek amacıyla bağcıyı dövmek. Ama biz, önümüze ne kadar engel çıkarılırsa çıkarılsın kaynaklarımızı etkin olarak kullanarak hizmetlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bunlar, CHP’nin iktidara yürümesinin önünde bir engel değil.”

“SEÇİM SANDIĞINI MÜMKÜN OLDUĞU KADAR GEÇ GETİRMEK ÇABASI İÇİNDE”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday olacağını söylemesiyle yeniden gündeme gelen ‘erken seçim’ konusuna da değinen Karatepe, “Bu ülkede hiç kimsenin ekonomik olarak dayanma gücü kalmadı. Bu sürecin bir an önce sonlandırılmasının tek yolu, vatandaşın önüne seçim sandığının konulmasıdır. Biz erken seçim değil hemen seçim istiyoruz. Ama görüyoruz ki seçimden kaçan bir iktidar var. Erdoğan, vatandaşa ‘Benden memnun musun’ diye sormaya cesaret edemediği için seçim sandığını mümkün olduğu kadar geç getirmek çabası içinde. Biz o sandık geldiğinde iktidardan memnun musunuz sorusunu güçlü bir şekilde soracağız biz bu sorunun cevabını biliyoruz, Erdoğan da biliyor. Bu sebeple biz seçim istiyoruz, Erdoğan seçimden kaçan bir siyasetçi profili çiziyor.”


Kaynak:

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.