CHP’den “Mersin” Tepkisi: “İtibar Suikasti Yapmaya Çalıştılar, Kumpas Kuruyorlar”

CHP’den “Mersin” Tepkisi: “İtibar Suikasti Yapmaya Çalıştılar, Kumpas Kuruyorlar”

-GÖZALTINA ALINAN İŞÇİLERDEN BİRİ ŞEHİT ÇOCUĞU

-SÜLEYMAN SOYLU’YA İSTİFA ÇAĞRISI: “DÜŞ BU MİLLETİN YAKASINDAN

-CUMHURİYET TARİHİNİN EN BASİRETSİZ İÇİŞLERİ BAKANI

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcıları Muharrem Erkek ve Seyit Torun, bugün CHP Genel Merkezinde, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin bazı çalışanlarına yönelik soruşturma süreci konusunda basın toplantısı düzenledi.

CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek şöyle konuştu:

Mersin’de hain terör örgütünün bir saldırısı gerçekleşti. Şehit olan polisimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyoruz. Bu terör eyleminden bir gün sonra Mersin Büyükşehir Belediyemize bir operasyon yapıldı. Mersin Büyükşehir Belediyemizin 14 çalışanı gözaltına alındı. Maalesef Saray iktidarı ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yargıyı silah olarak kullanıp bu terör eylemi ile Mersin Büyükşehir Belediyemizi ilişkilendirmek istedi. Ama her zaman olduğu gibi başaramadı. Bu insanları sabahın çok erken saatinde gözaltına aldılar. Çocuklarının yanında. Çocukları düşünmediler. Yaşayacakları travmayı düşünmediler. İnsanların lekelenmeme hakkını hiç düşünmediler. Sonra ne oldu, hepsi serbest bırakıldı. Dosyayı inceledik, dosya bomboş. Bomboş bir dosya üzerinden temelsiz, mesnetsiz bir dosya üzerinden insanları lekelemeye ve büyükşehir belediyemize, büyükşehir belediye başkanımıza itibar suikasti yapmaya çalıştılar. Çünkü Mersin Büyükşehir Belediyemiz 11 bin çalışanı ile çok başarılı işlere imza atıyor, asıl rahatsızlıkları bu. Millet İttifakı'nın belediyelerinin hizmetlerini acaba nasıl engelleyebiliriz? Dediler ki bu soruşturma silahlı terör örgütü kapsamında yürütülüyor. Silahlı terör örgütü kapsamındaki bir soruşturmanın sonucunda işte bir kişi tutuklu, nasıl bir örgütse bu? Bir kişi tutuklu o da daire başkanı o da gizli tanık ifadesiyle, hiçbir delil bulamadılar yine bir gizli tanık ayarlamışlar maalesef gizli tanık beyanıyla bir insanı tutukladılar. Daha da dramatik olanı, gözaltına aldıkları işçilerden biri de bir şehidimizin oğlu çıktı. Bir şehidimizin oğlunu da PKK terör örgütüyle ilişkilendirmeye kalktılar. Bu kadar acz içinde bir iktidarla maalesef karşı karşıyayız. Bu insanların adli sicil kayıtları temiz, siz kumpas mı kuruyorsunuz insanlara, belediyelere? Hiç unutulmasın ki tüm kumpas soruşturmaları, davaları bir gün gelir çöker. Bu da en başında çöktü. Ama üzücü olan İçişleri Bakanı’nın ve iktidarın yargıyı silah olarak kullanıp itibar suikastleri yapması. Sayın Süleyman Soylu'ya buradan seslenmek istiyoruz, bu boş işlerden vazgeçin. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde de 557 terörist vardı ne oldu, nerde bu teröristler? Süleyman Soylu açıklamalar yapıyor, 'bu terör eylemini gerçekleştirenler paramotorla 13-14 saat uçmuşlar'. Dağları aşmışlar, sınırları aşmışlar. Fotoroman Süleyman yine yazıyor. Süleyman Soylu'ya buradan seslenmek istiyoruz, senin istihbaratla, senin Milli Savunma Bakanlığı ile bir kavgan varsa bunu CHP üzerinden yapamazsın, buna asla müsaade etmeyiz. Bu fotoroman işiyle İçişleri Bakanlığı yapılmaz. Maalesef Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en basiretsiz İçişleri Bakanı ile karşı karşıyayız. Sormak Lazım Süleyman Soylu’ya: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki 557 terörist nerede, Sezgin Baran Korkmaz nerede, nasıl kaçtı? Mafyadan 10 bin dolar alan siyasetçi, uyuşturucu baronları nerede? Bu soruları cevaplasın ve eğer birazcık erdemi varsa istifa etsin. 85 milyon toplum adalete susadı. Bugün Çorlu tren katliamının davası var. Yarın Ankara Gar katliamının davası var. Ne yaparsanız yapın bizim belediyelerimizi engellemeye gücünüz yetmeyecek. Hiçbir soruşturma, hiçbir dava hiçbirimize bir milim dahi geri adım attıramaz. Bu hukuksuzlukları yapanlar bir gün gelir bağımsız ve tarafsız yargı önünde hesap verir.

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ise şu açıklamalarda bulundu:

Bir kumpasla karşı karşıyayız. Üstelik bu kumpası kuranlar, ülkeyi yönetenler. Bu daha da acı. Seçim öncesi çok kirli propaganda yaptılar. Terörle bizi ilişkilendirmek için her türlü iftirayı ortaya koydular, bu iftiralar gerçekleşmeyince kendilerinin görev alanında olan olayı açıklayamayınca da belediyelerimize yüklenmeye çalışıyorlar. Bu kumpaslarınız bize işlemez, bunu bilin. Geçmişte de yaptınız bugün de yapıyorsunuz yarın da yapabilirsiniz. Hiç mesele değil. Bizim belediyelerimiz, her türlü baskıya engellemelere tehdide, kamu kaynaklarının kapatılmasına rağmen vatandaşlarımızın sorunları çözme gayreti içindeler. Ne yaparsanız yapın onları engelleyemezsiniz. Attığınız çamur da onlara bulaşmaz. Mersin'de bir garabetle karşı karşıyayız. Soruşturma raporu temiz, adli sicili temiz, belgeleri burada. Bütün bunlara rağmen terörle ilişkilendirerek sizi gözaltına alıyoruz… Böyle bir şey olabilir mi? Üstelik gözaltına alınanlardan biri şehit çocuğu. Babası şehit olurken o da aradaymış. Siz ona yaşadığı travmadan sonra başka bir travma yaşatıyorsunuz. Terör örgütünün yaşattığından daha dramatik bir travma yaşatıyorsunuz. Bakın gözaltına aldıkları daire başkanı, kayyum döneminde başkan yardımcılığı yapmış ve devlet memuru. Sabaha karşı çocuklarına, eşine o travmayı yaşatıyorsunuz. Bu olay Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yakışmıyor. Kendi basiretsizliğini aklınız sıra belediyelerimizle ilişkilendirerek kendinizi aklamaya çalışıyorsunuz. Hani ayakkabı numarasına kadar biliyordunuz? Hani kuş uçsa haberiniz vardı? Paramotorla geldi diyorsunuz. Daha sınırdan geçenden haberiniz yok, hani kuş uçmazdı. Bu İçişleri Bakanı suçlunun peşinde değil, tek derdi acaba ben bu CHP’li belediyelere nasıl suç bulaştırırım? Bunun gayreti içinde. Fotoroman Süleyman tekrar söylüyorum: Bizim belediyelerimizle uğraşma, git uyuşturucu tacirleriyle, terörle, gayri meşru işlerle uğraş. Bizde bir şey bulamazsın. Biliyoruz İçişleri Bakanlığı’nda bir birim kurdun. Sürekli belediyelerimize baskı kuruyorsun. Biliyoruz. Ama bunların sana faydası olmaz, yaranamazsın. Eğer bakansan, bakanlığına yakışır işler yap. Yakışmadığın ortada, onurlu bir davranış göster ve istifa et. Düş bu milletin yakasından. Mersin'de devlet eliyle bir hukuk katliamı yaşanmıştır. Terör örgütünün faaliyetini engelleyemeyenler akılları sıra çar çabuk Mersin Büyükşehir Belediyemizi de bu işin içine karıştırarak, suçlu yaratma çabası içine girmiştir ama bu çökmüştür. Bu iktidar zafiyet içindedir, bu içişleri bakanı görevini yapamamaktadır, tek derdi bizim belediyelerimizdir. Ama buradan ekmek çıkmaz, bizim belediyelerimiz tamamen sorunların çözümüne odaklandı. Siz bizim belediyelerimize teşekkür edin. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanıma teşekkür ediyorum, bu süreci çok güzel yönetti. Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar. İnşallah yerelden genele iktidarı kuracağız.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.