CEZAEVLERİ VE ADLİYELERDEKİ PANDEMİ DÜZENLEMELERİNİN HUKUKA, İNSAN HAKLARINA UYGUN OLMASI İSTENDİ
İstanbul Tabip Odası ve İstanbul Barosu, cezaevleri ve adliyelerdeki pandemiye ilişkin düzenlemelerin hukuka ve insan haklarına uygun olması gerektiğini bildirdi.
İstanbul Tabip Odası ve İstanbul Barosu, cezaevleri ve adliyelerdeki pandemiye ilişkin düzenlemelerin hukuka ve insan haklarına uygun olması gerektiğini bildirdi. Hekim ve avukatlar, "Adalet Bakanlığı pandemi döneminde ağır hasta mahpusların tahliye edilmeleriyle ilgili yapılan çağrılara sessiz kalmıştır. Bu dönemde hastalıkları nedeniyle birçok mahpus sağlık merkezlerine ulaşamadan yaşamlarını yitirmiştir. Duruşma salonlarında da cezaevlerine benzer bir süreç yürütülmektedir" açıklamasını yaptı.
İstanbul Tabip Odası ile İstanbul Barosu, pandemi sürecinde cezaevleri ve adliyelerdeki uygulamalara ve taleplerine ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, İstanbul Tabip Odası (İTO) Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip'in yanı sıra İTO yöneticileri Osman Küçükosmanoğlu ve Murat Ekmez ile İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu katıldı. Toplantıda yapılan ortak açıklama şöyle:
AÇIKLAMALAR SAHADAN EDİNİLEN BİLGİLERLE ÖRTÜŞMÜYOR: Covid-19 pandemisinin ülkemizde görüldüğü mart 2020'den itibaren cezaevlerinde ve adliyelerde koronavirüsün yayılmasınıönlemeye ilişkin tedbirler alınmaya başlanmıştı. Ne yazık ki bu dönemde pandeminin cezaevlerindeki yaygınlığı konusunda yeterli, şeffaf bilgiye sahip olamadık. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün pandemi döneminde yaptığı dört açıklamada sunulan bilgiler, sahadan edinilen bilgiler ile örtüşmemektedir.
ÖNLEMLER SAĞLIK HİZMETLERİNE ERİŞİME ENGEL OLMUŞTUR: Pandemiye karşı cezaevlerinde alınan önlemlerin biçimi sağlık hizmetlerine erişimin önünde büyük bir engel oluşturmuş, aynı zamanda mahpusların tecridine ve izolasyonuna neden olmuştur. Bu durum sadece mahpusları değil onların yakınlarını ve vekillerini de olumsuz etkilemiştir. Adalet Bakanlığı bu dönemde insan hakları, hukuk ve sağlık örgütlerinin bu konudaki uyarılarına sessiz kalmıştır. Adalet Bakanlığı'nın sürdürmeye devam ettiği ve gelinen bu aşamada haklı ve bilimsel bir sebebe dayanmayan pandemi önlemleri; cezaevlerinde mahpusların bir işkence yöntemi olan tecride maruz kalmasına sebebiyet vermekte ve hak ettikleri insani yaşam koşullarına erişmesine engel teşkil etmektedir.
MAHPUSLAR, YAKINLARI VE AVUKATLARIYLA UYGUN ORTAMDA GÖRÜŞEMEMEKTEDİR: Mahpuslar 1,5 yılı aşkın süredir yakınları ve avukatlarıyla uygun ortamlarda görüşememektedir. Avukatların bu dönemde mahpus olan müvekkilleri ile elden bilgi paylaşımları ortadan kaldırılmış, yüz yüze yapılması gereken görüşmeler bir paravanın arkasından gerçekleştirilmiş, avukat-müvekkil gizliliği içerisinde kalması gereken bilgilerin paylaşımı sınırlandırılmıştır. Bu kısıtlamalar, mahpusların görülmekte olan davalarında ciddi hak kayıplarına neden olmaktadır.
Bu dönemde mahpusların cezaevlerinden sağlık merkezlerine sevk edilmeleri ile ilgili birçok sıkıntı yaşanmıştır. Birçok zorluğu aşıp sağlık merkezlerine ulaşabilen mahpuslar gittikleri sağlık merkezlerinden dönüşte 14 gün izolasyona maruz kalmışlardır.
ADALET BAKANLIĞI ÇAĞRILARA SESSİZ KALMIŞTIR: Adalet Bakanlığı pandemi döneminde ağır hasta mahpusların tahliye edilmeleri ile ilgili yapılan çağrılara sessiz kalmıştır. Bu dönemde hastalıkları nedeniyle birçok mahpus sağlık merkezlerine ulaşamadan yaşamlarını yitirmiştir. Duruşma salonlarında da cezaevlerine benzer bir süreç yürütülmektedir. Adliyeler yaşamın birçok alanında normalleşme olmasına rağmen normalleşmenin olmadığı mekanlar olmaya devam etmektedir. Mahpuslar duruşma salonlarına fiziken getirilmeyerek yalnızca SEGBİS sistemi üzerinden cezaevine bağlanmak suretiyle mahkemelerdeki duruşmalarına ses ve görüntü bilişim sistemi ile katılabilmektedirler. Açık (aleni) yargılamalarda duruşma salonlarına avukatlar ve taraf yakınları dahil izleyici alınmamaya devam edilmektedir.
SAĞLIK BAKANLIĞI'NIN HİÇBİR DÜZENLEME YAPMAMASI KABUL EDİLEMEZ: Neredeyse toplumsal yaşamın her alanında pandemi ile ilgili normalleşme düzenlemeleri yapılırken cezaevleri ve adliyelerde normalleşmeye ilişkin gerek Adalet Bakanlığı gerekse Sağlık Bakanlığı tarafından hiçbir düzenleme yapılmamış olması kabul edilebilir değildir. Geldiğimiz noktada, cezaevlerindeki mahpusların yüzde kaçının aşı olduğu bilinmemekle birlikte, cezaevlerindeki aşılanma oranının toplum aşılanması oranının üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Hal böyle iken cezaevlerinde aşı olmuş bir mahpusun, aşı olmuş bir yakını ya da avukatı ile açık görüş yapmasında ne tür bir sakınca olabilir?
Pandemi döneminde mahpusların yaşadığı diğer önemli sıkıntılar da sosyal olanaklarının ve havalandırmaya çıkmalarının kısıtlanmış olmasıdır. Cezaevlerinde mahpusların zaten dışarıdaki hayattan ve yakınlarından izole edilmiş iken bir de birbirlerinden izole edilmesinin akla yatkın bir sebebi olabilir mi?
NORMALLEŞME KAPSAMINDA DÜZENLEMELER YAPILABİLİR: Normalleşme kapsamında aşı olmamış bireyler birçok mekâna son 48 saat içerisinde yapılmış negatif Covid-19 PCR test sonucu ile girebiliyorken cezaevlerinde avukat ve mahpus yakınlarının mahpus ile yapacağı görüş için neden benzer düzenlemeler getirilmemektedir? Mahpuslar neden avukatları ve yakınları ile normalleşme kapsamındaki diğer toplumsal alanlarda yapılan düzenlemeler doğrultusunda açık görüş yapamamakta ve avukatları ile belge paylaşımında bulunamamaktadır?”
ÖNERİLEN TEDBİRLER MADDELER HALİNDE SIRALANDI
İstanbul Tabip Odası ile İstanbul Barosu, pandemi sürecinde cezaevleri ve adliyelerdeki uygulamalara ilişkin önerilerini de şöyle sıraladı:
“- Hukukçular ve mahpus yakınları için açık görüşler diğer toplumsal alanlardaki pandemi kuralları ile uyumlu olacak şekilde en kısa sürede başlatılmalıdır.
- Mahpusların havalandırmaya çıkış saatlerinin ve sosyal imkanlarını kullanmalarının önündeki engeller ivedilikle kaldırılmalıdır.
- Duruşma salonlarına mahpusların fiziken gelişi ile ilgili kısıtlılık ortadan kaldırılmalıdır.
- Aleni yargılama ilkesi uyarınca duruşma salonlarına avukat ve taraf yakını izleyicilerin katılımının önündeki engeller kaldırılmalıdır.
- Mahpusların cezaevlerinden sağlık merkezlerine ulaşmalarının önündeki engeller kaldırılmalı, sağlık merkezlerinden cezaevlerine dönüşlerinde uygulanagelen 14 günlük izolasyon uygulamasına son verilmelidir. “
HABERE YORUM KAT