Üsküdar'daki Hz. Ali Camii'nde doğan ve kendi yavrularını da bu camide dünyaya getirip büyüten "Garip" isimli kedi, yaklaşık 10 gün önce aniden kaybolan 3 yavrusunu bekliyor. Yemeden içmeden kesilen ve yiyecek yemeye daha yeni başlayan Garip için seferber olan cami cemaati, yavruların anneleriyle kavuşturulabilmesi için sosyal medya dahil olmak üzere birçok yöntemle kampanya yürütüyor.

Üsküdar'daki Hz. Ali Camii'nde yaklaşık 1 yıl önce dünyaya gelen kedi, birkaç ay sonra annesi ve kardeşleriyle birlikte başka bir yerde yaşamaya başladı. Hz. Ali Camii'nden ayrıldıktan kısa bir süre sonra tek başına geri dönen kedi, bu camiyi kendine ev olarak sahiplenince cemaatin maskotu haline geldi. Cemaatin ilgilendiği kedi, bir süre sonra kendi yavrularını da camideki bir merdivenin altında dünyaya getirdi. 3 yavrusuyla birlikte kendileri için hazırlanan yerde yaşamaya başlayan anne kedi, yaklaşık 1 hafta önce yavrularının aniden kaybolmasıyla ciddi bir sarsıntı geçirdi. Yavrularını kaybedince "Garip" adı verilen kedi, yemeden içmeden kesildi. Yaşadığı depresyonun fotoğraflara yansıdığı görülen Garip, evi olan Hz. Ali Camii'nde çaresizce yavrularını bekliyor. Garip ve yavruları kaybolmadan önce birlikte oynadıkları sırada çekilen cep telefonu görüntüleri ise adeta vicdanlara dokunuyor.

Hz. Ali Camii ibadete açıldığından beri idari sorumluluk görevini yürüten Cengiz Doğanöz, Garip'in yaşadığı dramı İHA'ya anlattı. Talihsiz kedinin yavrularına kavuşabilmesi için cemaati seferber eden Doğanöz, "3 - 4 ay evvel burada doğum yaptı kedimiz. Caminin içerisinde bir merdivenin altı var, orada biz bunlara baktık. 2 - 3 ay sonra dışarı çıkarmak durumunda kaldık. Dışarıda da onlara bir yer tahsis ettik, yaklaşık 1 buçuk aydır da oradaydılar. Bir hafta evveline kadar gayet düzgün, sıkıntısız, zararsız bir şekilde bakıyorduk. Bir sabah geldiğimizde annenin burada olduğunu, yavruların ise olmadığını gördük. Çeşitli duyurular yaptık, arıyoruz. Sosyal medyadan duyurduk, burada komşulara rica ettik, çeşitli şekillerde ilan etmeye gayret ettik. Duyarlı insanlar buraya yavrular getirdiler ama bunun yavruları değil. Aylardır baktığımız için tanıyoruz. Daha gözünü açmamış yavrular getiriyorlar. Kendisi kabullenmedi hiçbir şekilde. Burada yemekten, içmekten kesildi. 1 hafta, 10 gündür doğru dürüst yemek yemiyordu. Birkaç gündür yemeye başladı. Ricamız odur ki tez zamanda bu anneyle yavrularını buluşturalım. Derdimiz, gayemiz bu" diye konuştu.

Yavruları birinin götürmüş olma ihtimali üzerinde duran Cengiz Demiröz, "Bu kedi daha önceden buradaydı. Biz de evden ufak tefek yiyecekler, yiyecek artıkları getiriyorduk. Buradan kendi imkanlarımızla marketlerden, vesaire yerlerden yiyecek alıp veriyorduk. O da burayı kabullendi. 5 - 6 aydır camimizde, cami bahçesinde ikamet ediyordu. Yaklaşık 3 ay evvel doğum yaptı, gayet sağlıklı 3 tane yavrusu vardı. Onları büyüttü. 1 hafta, 10 gündür de onlar yok. Bir şekilde birileri götürmüş olabilir. Çünkü bahçeden dışarı bile çıkmıyorlardı. Akşam bakıyordum, sabah geldiğimde de aynı yerde buluyordum. Cemaat de üzüldü, onlar da ilgileniyordu. Ama tabi onlar da bir arayış içerisinde. Eşe dosta, konu komşuya duyurduk. İnşallah tez zamanda duyarlı vatandaşlarımız konuyla ilgilenecektir, getirecektir diye bekliyoruz. Kendisi de bekliyor malumunuz" dedi.

Yavrularını kaybeden anne kedinin de Hz. Ali Camii'nde dünyaya geldiğini belirten Demiröz, "Bu yavrularını kaybeden anne de geçen yıl burada doğdu. Bunlar 6 - 7 kardeşti. Bunun annesi 3 ay sonra, bu 6 - 7 yavruyu alıp götürdü. 3 ay sonra ayaklandılar, hepsi hayata tutundu. Ama bu kedi, yaklaşık 5 - 6 ay evvel geldi, buralara takıldı. Biz de kabullendik, baktık, ettik. Yaklaşık 3 ay evvel de, minarenin orada malum bir yer var, bir sabah geldiğimizde orada 3 tane yavrusuyla anneyi bulduk. Üçü de sağlıklıydı. Biz de kabullendik, cemaat de kabullendi. Bunları büyüttük, ta ki 10 gün evveline kadar. 10 gündür yoklar" ifadelerini kullandı.

Doğduğu ve annesi tarafından götürüldükten sonra tek başına geri döndüğü Hz. Ali Camii'nde yavrularını bekleyen Garip'in, cami avlusundaki halleri ise görenleri bir yandan gülümsetirken, bir yandan da yürekleri burktu.

Kaynak: