Büyükçekmece Gölü’nde Korkutan Manzara Böyle Görüntülendi
İstanbul'un 100 milyon metreküp su ihtiyacını karşılayan Büyükçekmece Gölü'nde doluluk oranının yüzde 18'e düşmesi tabiatın da dengesini bozmaya...
İstanbul'un 100 milyon metreküp su ihtiyacını karşılayan Büyükçekmece Gölü'nde doluluk oranının yüzde 18'e düşmesi tabiatın da dengesini bozmaya başladı. Çizmelerini giyerek göldeki kuraklığa dikkat çeken Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, "1990 yıllarından bu tarafa üç defa kuruma noktasına geldi. Bu sene yaşanan kuraklık herhalde en yükseği. İşte manzara. Karşıdaki araba şimdi 2 metre suyun içerisinde olması lazım. Gölün içerisinde geziyor" diyerek korkutucu gerçeği gözler önüne serdi.
Büyükçekmece Gölü'nde doluluk oranı yüzde 18 seviyesine kadar düştü. 28 kilometrekare yüz ölçümüyle İstanbul'un 100 milyon metreküplük su ihtiyacını karşılayan Büyükçekmece Gölü'nde kuraklığın olumsuz izleri giderek artarken gölün doğal dengesini tehdit eden kuraklık aynı zamanda da çiftçi ve balıkçıları da kara düşündürüyor. Büyükçekmece Gölü'nde suların çekilmesi yayın, sazan ve kefal gibi balıkların yanı sıra göçmen kuşların sayısında da azalmaya neden olurken bitki örtüsüne de tehdit etmeye başladı. 1991 ve 2005 yıllarında da kuraklık tehdidi ile karşı karşıya kalan Büyükçekmece Gölü'nde manzara hiç iç açıcı değil.
Suların her geçen gün biraz daha çekildiği Büyükçekmece Gölü'nde incelemelerde bulunan Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, "1990 yıllarından bu tarafa üç defa kuruma noktasına geldi. Bu sene yaşanan kuraklık herhalde en yükseği. Bu da şunu ortaya koyuyor; dünyada iklim değişikliği artarak devam ediyor. Floramız, faunamız, zengin bitki örtüsü, canlılarımız can çekişiyor" ifadesini kullandı.
"Floramız, faunamız, zengin bitki örtüsü, canlılarımız artık şimdi can çekişiyor"
Büyükçekmece Gölü'nde manzaranın iç açıcı olmadığını belirten Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, "Büyükçekmece baraj gölünün aşağı yukarı 500 metre 600 metre içerisindeki bir nokta. Burada 2-3 metre şu anda su olması gerekiyordu. Yayın balıklarını tutuyor olmamız gerekiyordu. Kuğular, kuşlar, bütün deniz ve göl canlıları gölle deniz arasında burada cirit atıyordu, hiçbir şey yok. Bu ne Büyükçekmece'nin günahı ne İstanbul'un günahı ne Türkiye'nin günahı. Bu ileri teknoloji ürünü uğruna dünyanın iklim değişikliğine sebep veren, atmosferi bozan teknolojinin devreye girmesinden kaynaklandığını bilim insanları ortaya koyuyor. İşte manzara. Karşıdaki araba şimdi 2 metre suyun içerisinde olması lazım. Gölün içerisinde geziyor. Büyükçekmece faunasıyla florasıyla çok zengin bir örtüye sahip ama onun can damarı da Büyükçekmece lagün gölüdür. Daha sonra gövde barajıyla Türkiye'de ilk defa gövde seddesi yapılan barajdır. Sonra İstanbul'a 100 metre küp su veren bu baraj iklim değişikliği sonucu bahsettiğim gibi 1990 yıllarından bu tarafa üç defa kuruma noktasına geldi. Bu sene yaşanan kuraklık herhalde en yükseği. Bu da şunu ortaya koyuyor; dünyada iklim değişikliği artarak devam ediyor. Buna dikkat çekmek istedim. Floramız, faunamız, zengin bitki örtüsü, canlılarımız artık şimdi can çekişiyor. Ördekler, balıklar, su altındaki diğer canlılar son derece üzgünüz. On binlerce dönüm arazi, 28 kilometre karelik Büyükçekmece gölü maalesef kuraklıkla karşı karşıya kaldı ama İstanbul'da su sorunu olmadığını biliyoruz. Çünkü İstanbul'un diğer barajlarındaki su seviyesi İstanbul'un yaklaşık 90 günlük su ihtiyacını da karşıladığını İSKİ Genel Müdürlüğü Büyükşehir yetkilileri açıklamışlardır" ifadelerine yer verdi.
"Bahçelerimizi sulayamaz hale geldik"
Geçimi çiftçilikle sağlayan Soner Yılmaz Ereke, göldeki su seviyesinin hızla azalmasının çiftçileri de mağdur ettiğini belirterek, "Şu anki durumda kuraklıktan dolayı dünyanın değişken iklim şartlarından dolayı kuraklık yaşamaktayız. Bulunduğumuz noktada balıkçılık yapan ailelerimiz vardır. Şu anda gördüğünüz üzere her taraf kurumaya yüz tutmuş. Bu arada gölümüzde yetişen balıklar hayatları son bulmak üzere. Kuşlarımız son bulmak üzere. Maalesef şimdi ne kuşumuz var ne balığımız var. Durum bu. Bizler de çiftçiler olarak bu durumdan hiç memnun değiliz. Bizim de sulama alanımız kısıtlandı. Bahçelerimizi sulayamaz hale geldik. Yapacak bir şey nedir ne değildir yetkililerimiz, büyüklerimiz bu iklim şartlarının değişmemesi için, zehirli atıkların atılmaması için gerekeni yapacaklardır herhalde" ifadelerine yer verdi.
Kaynak: IHA
HABERE YORUM KAT