"Bazı Bitkisel İlaçlar Sedef Hastalığını Alevlendirebilir"
Dr. Öğr. Üyesi Gürkan Yardımcı, son yıllarda sedef hastalarının bilinçsiz bitkisel ürün kullandığını belirterek, "Hiçbir bitkisel ilacın sedef...
Dr. Öğr. Üyesi Gürkan Yardımcı, son yıllarda sedef hastalarının bilinçsiz bitkisel ürün kullandığını belirterek, "Hiçbir bitkisel ilacın sedef hastalığında tek başına etkili olduğu kanıtlanmadı. Ancak ardıç katranı, zeytinyağı, badem yağının tedaviye ek olarak kullanıldığında iyileşmeyi hızlandırdığı biliniyor." dedi.
Esenler Medipol Üniversite Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gürkan Yardımcı, kronik bir deri rahatsızlığı olan sedef hastalığına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Yardımcı, genellikle deride beyaz kabuklanmalarla seyreden bu hastalığın bazen tırnaklarda şekil ve renk bozukluklarına sebep olabildiğini belirterek, "Herhangi bir yaşta başlayabilen sedef hastalığı her iki cinsiyeti de etkileyebilir. Ailesinde sedef hastalığı olanlarda görülme sıklığı artar ancak temas yoluyla bulaşma riski yoktur." ifadelerini kullandı.
"Egzamayla karışabilir"
Genetik yatkınlığı olan kişilerde stres, sigara, UV ışınlarına maruziyet, enfeksiyonlar, bazı ilaçların kullanılması ve gebelik gibi sebeplerin hastalığın başlamasını tetikleyebildiğine dikkati çeken Dr. Yardımcı, şöyle devam etti: "Saçlı deri, diz ve dirsekler, genital bölge, bel bölgesi ve kalça bölgeleri hastalığın sıklıkla görülebildiği yerlerdir. Ancak vücudun herhangi bir yerinde de görülebilir. Bu bölgelerde genellikle beyaz, kalın kabuklu döküntüler şeklinde görülen sedef hastalığı bazen başta egzama hastalığı olmak üzere mantar, sifiliz gibi bazı hastalıklarla karışabilir. Bu durumda deri biyopsisi ile tanı netleştirilmeli. Çoğu zaman deride kırmızı zemini olan, yüzeyinde kalın, beyaz kabuklanmaların olduğu lezyonlarla seyreden hastalığın daha az görülen farklı tipleri de bulunuyor. Bunlar arasında koltuk altı, meme altı, kasık bölgeleri gibi vücudun kıvrım bölgelerinin etkilendiği ve genellikle beyaz kabukların görülmediği tip (invers psoriasis); sadece avuç içi ve ayak tabanının etkilendiği tip (palmoplantar psoriasis); sivilceye benzeyen, içi iltihaplı döküntülerle seyreden tip (püstüler psoriasis) sayılabilir."
"Kalp hastalıkları riskinde artış görüldü"
Dr. Yardımcı, sıklıkla deri ve tırnakların etkilendiği bu hastalıkta bazen eklemlerin de etkilendiğine ve sedef romatizması olarak bilinen hastalığa yol açabildiğine değinerek, "Hatta bazı hastalar deri ve tırnak bulguları olmadan sadece eklem tutulumundan şikayetçi olabilir. Hastalığın uzun ve kronik seyrinden dolayı çoğu hasta psikolojik sorunlar yaşayabilir ve yaşamlarının belirli dönemlerinde psikolojik destek, tedavi alabilir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda ise sedef hastalığı olan hastaların metabolik sendrom, obezite ve kalp-damar hastalıkları riskinde artış olduğu gösterildi." bilgisini verdi.
Sedef hastalığının başlatan veya şiddetini arttıran nedenlerin başında stres, sigara, geçirilmiş bakteriyel enfeksiyonlar ve bazı ilaçların kullanımı olduğunu belirten Dr. Yardımcı, "Bu yüzden hastalara stresten uzak durmaları ve gerekirse bir psikiyatri uzmanından destek almaları önerilir. Sedef hastaları kesinlikle sigara içmemeleri ve sigara içilen ortamda dahi bulunmamaları konusunda uyarılmalı. Bazı bakteriyel hastalıkların sedef hastalığını şiddetlendirebileceği söylenmeli, böyle bir durum ile karşılaşıldığında ise hemen bir dermatoloji uzmanına başvurmaları gerektiği konusunda hastalar bilgilendirilmeli." değerlendirmesinde bulundu.
"Bilinçsiz bitkisel ürünleri kullanmayın"
Dr. Yardımcı, güneş ışınlarının çoğunlukla sedef hastalarına fayda sağladığına işaret ederek, şu tavsiyelerde bulundu: "Bu yüzden hastalık şiddeti çoğu hastada yaz mevsiminde azalır, kış mevsiminde ise artar. Kış aylarında soğuyan hava ve azalan nem nedeniyle derinin kuruluğu artar ve derideki pullanmalarda artış görülebilir. Bu nedenle hastaların kış aylarında düzenli olarak nemlendirici kremler ve losyonlar kullanmaları gerekir. Sedef hastalığının çok sayıda ilacı var ama henüz kalıcı bir tedavisi bulunmuyor. Mevcut ilaçlarla hastalık kontrol altına alınabiliyor. Düzenli uzman kontrolü altında bu ilaçlarla uzun süreli iyilik hali sağlanabiliyor. Ancak son yıllarda hastaların bir kısmı tedaviye alternatif olarak bazı gıdalar tüketmekte ya da bazı bitkisel ürünleri uzman görüşü olmadan kullanabilmekte. Bu durum bazen hastalığın daha fazla şiddetlenmesine neden olabilir ve böylece günlük yaşamı daha da zorlaştırabilir. Hiçbir bitkisel ilacın sedef hastalığında tek başına etkili olduğu bilimsel çalışmalarla kanıtlanmadı. Ardıç katranı, zeytinyağı, badem yağı gibi bazı bitkisel ilaçların tedaviye ek olarak kullanıldığında iyileşmeyi hızlandırdığı, kabuklanmaları azalttığı ve deriyi yumuşattığı biliniyor."
Kaynak: IHA
HABERE YORUM KAT