BABACAN'DAN "İNSAN HAKLARI EYLEM PLANI" TEPKİSİ
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı için “İnsanlık neredeyse 1000 sene önce bunları halletti. 1000 sene önce bunlar zaten insanlığın ortak ilkeleri olarak kabul edildi. Yeni mi aklınız başınıza geliyor. Yeni mi görüyorsunuz. 2021 yılının Mart ayında yeni mi aklınıza geliyor. Bu ilkeler, bizim imzamız olan uluslararası sözleşmelerde zaten yazıyor. Anayasamızda yazıyor” dedi.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı için “İnsanlık neredeyse 1000 sene önce bunları halletti. 1000 sene önce bunlar zaten insanlığın ortak ilkeleri olarak kabul edildi. Yeni mi aklınız başınıza geliyor. Yeni mi görüyorsunuz. 2021 yılının Mart ayında yeni mi aklınıza geliyor. Bu ilkeler, bizim imzamız olan uluslararası sözleşmelerde zaten yazıyor. Anayasamızda yazıyor” dedi.
Babacan, Ankara’da partisinin il başkanları toplantısında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yüklenen Babacan'ın gündeminde “reform” açıklamaları vardı. Babacan, "Siz Türkiye’yi yeniden işkence ile anılan bir ülke haline getirdiniz. Çıplak arama iddialarına ciddiyetsizlikle yaklaşıp, önce kadınları sonra da insan haysiyetini aşağıladınız. 90’lı yıllarda olduğu gibi, kaçırılma haberleri yine sizin döneminizde dolanmaya başladı. KHK marifeti ile çok sayıda insanı açlıkla sınadınız. İtibarlarını yok ettiniz. Siz hukuku katlettiniz. Beka riski var diyerek bu milleti açlığa ve hukuksuzluğa alıştırmak istiyorsunuz" diye konuştu.
Babacan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
MİRAS YEDİ ZİHNİYETİ: Merkez Bankası’nın ettiği kâr nedir. Bizim esnafımızın, çiftçimizin, sanayimizin kredi kartı veya tüketici kredisi kullanan tüm vatandaşlarımızın bankalar aracılığıyla Merkez Bankası’na ödediği faizdir. ‘Çok kâr ettik’ dedikleri ‘Biz milletten çok kâr aldık’ diyorlar yani ettiği kâr bu. Yine Merkez Bankası yıllarca rezerv olarak biriktirdiğimiz bu 130 milyar doları, örtülü usullerle sattı. Kârın bir diğer kısmı da bundan geliyor. Tabi, hazırdaki dövizi satıp da ‘Buradan kâr ettik’ diye övünmek hangi akla hizmet o da ayrı bir soru işareti. Tam bir miras yedi zihniyeti.
PİSLİĞİ TEMİZLEYEMEZLER: Açıklanan pakette aylardır sıraladığımız, hak gasplarına dair tek bir cümle biz göremedik doğrusu. Plan temel meseleye çözüm getirmiyor. Oysa temel adaletsizlikleri halının altına süpürdükleri sürece bunlar pisliği temizleyemezler. Sayın Erdoğan şunu söyledi mi; ‘biz hükümet olarak yargıya telefon açmaktan, talimat vermekten artık vazgeçiyoruz’. Bunun planla alakası yok. Bu bir siyasi irade koyma ve uygulama meselesi. Bunun için yeni reforma, yeni düzenlemeye falan gerek yok. Zaten halihazırda bir anayasa var ve bu anayasada bunlar zaten çok açık. Anayasa var ve bugünkü anayasaya uy yetiyor zaten. Ancak ülkeyi yöneten zihniyet, kendisini anayasa bağlı görmüyor.
1000 SENE ÖNCE: Açıklanan paketin girişinde ilkeler sıralanmış masumiyet karinesi, ayrımcılık yasağı hukuk güvenliği demişler. İnsanlık neredeyse 1000 sene önce bunları halletti. 1000 sene önce bunlar zaten insanlığın ortak ilkeleri olarak kabul edildi. Yeni mi aklınız başınıza geliyor. Yeni mi görüyorsunuz. 2021 yılının Mart ayında yeni mi aklınıza geliyor. Bu ilkeler, bizim imzamız olan uluslararası sözleşmelerde zaten yazıyor. Anayasamızda yazıyor. Kimse kimse ile dalga geçmesin bakın. Sözler tamam önemlidir, taahhütler vardır, ama uygulama…
LAF OLSUN DİYE DEĞİL: Böyle bir yönetimin açıklayacağı plana da maalesef güvenemiyoruz. Bakın bu iktidar büyüğü ile küçüğü ile reform dedikten sonra neler yaptı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına uymadılar. Hem Sözleşmedir hem de bizim kendi anayasamızın gereğidir. Anayasa metinleri laf olsun diye değil, güç zehirlenmesi ile sarhoş olan iktidarları durdurmak için vardır. Ama yok canları istemeyince ‘uymuyorum’ deyip anayasayı da uluslararası sözleşmeleri de tanımıyorlar.
BEKA RİSKİ DİYEREK MİLLETİ HUKUKSUZLUĞA ALIŞTIRMAK İSTİYORSUNUZ: Siz Türkiye’yi yeniden işkence ile anılan bir ülke haline getirdiniz. Çıplak arama iddialarına ciddiyetsizlikle yaklaşıp, önce kadınları sonra da insan haysiyetini aşağıladınız. 90’lı yıllarda olduğu gibi, kaçırılma haberleri yine sizin döneminizde dolanmaya başladı. KHK marifeti ile çok sayıda insanı açlıkla sınadınız. İtibarlarını yok ettiniz. Siz hukuku katlettiniz. Beka riski var diyerek bu milleti açlığa ve hukuksuzluğa alıştırmak istiyorsunuz.
"TWEET ATTI DİYE GENÇLERİ HAPSE ATANLARIN YERİ TARİHİN UTANÇ SAYFALARI OLACAKTIR"
Erdoğan'ın 28 Şubat'ın yıl dönümünde kendi mağduriyetin anlattığını hatırlatan Babacan, "Peki sayın Erdoğan’ı mağdur edenleri o kararları verenleri hayır ile yad eden var mı bugün. O kararları verenler, 28 Şubat’ın o baskı iklimini yaratanlar, isimlerini tarihin utanç sayfalarına yazdırdılar. 28 Şubat öyle bin yıl falan sürmedi. İnanın bu devran da sürmeyecek sonu yaklaşıyor. Bugün de tweet attı diye gençleri hapse atanların, ifade hürriyetini kısıtlayanların, yeri tarihin utanç sayfaları olacaktır. Türkiye’yi 90’lı yılların karanlığına döndürmeye çalışanların, çeteleri ve mafyaları piyasaya sürenlerin yeri utanç sayfaları olacaktır" dedi.
HABERE YORUM KAT