Asma Davulun Son Çırağı Mesleğini Ayakta Tutmaya Çalışıyor
Halk danslarının geleneksel icrasında kullanılan en önemli enstrümanlardan biri olan asma davulun son çırağı Şener Tanışman, mesleğini Kağıthane'de...
Halk danslarının geleneksel icrasında kullanılan en önemli enstrümanlardan biri olan asma davulun son çırağı Şener Tanışman, mesleğini Kağıthane'de sürdürmeye devam ediyor. Çırak bulamamaktan yakınan Tanışman, "Usta olabilmeniz için bir çırak yetiştirmeniz gerekiyor. Dolayısıyla ben hep çırak olarak kalacağım" dedi.
İstanbul Kağıthane'de yaşayan 45 yaşındaki 2 çocuk babası Şener Tanışman, geleneksel Türk kültüründe ve halk danslarının geleneksel icrasında kullanılan en önemli enstrümanlardan olan asma davulun son çırağı olarak mesleğini ayakta tutmaya çalışıyor. 17 yıldır mesleğini severek sürdüren Tanışman, el yapımı asma davul imalatı yaparak geçimini sağlıyor. Tanışman, müziğe ve müzik enstrümanlarına olan ilgisinin babasının zurnasından çıkan seslerden etkilenmesiyle başladığını söyledi. Çırak bulamamaktan yakınan Tanışman, gençlerin bir şeyler üretip ortaya koymak yerine tablet ve telefonların başlarından ayrılmadığından dem vurdu. Çırak yetiştirilmeden usta olunamayacağını söyleyen Tanışman, çırak yetiştiremediği için hayatı boyunca çırak olarak kalacağını ifade etti.
"En büyük hayalim babama davul çalmaktı"
Babasının zurna ustası olduğunu ve en büyük hayalinin ona davul çalmak olduğunu anlatan Şener Tanışman, "Asma davul eskiden savaşlarda kullanılan bir enstrümandı. Geleneksel halk oyunlarında, düğünlerde saz zurnanın yanında kullanılmaya başlandı. Evvelden keçi ve koyun derisi ile yapılıyordu. Keçi tokmak tarafına, koyun derisi çubuk tarafına kullanılıyordu. Günümüz teknolojisinde endüstriyel derileri kullanıyoruz. Babam zurna çalıyordu, müzisyendi. Benim en büyük hayalim babama davul çalmaktı. Fakat bu mümkün olmadı. Çünkü 1987 yılında babam gırtlak ameliyatı geçirdi. Dolayısıyla aktif müzik yaşamı sona erdi" şeklinde konuştu.
"Ustaları ben çok gözlemledim"
Bir enstrümanı iyi çalmanın halk oyunlarını iyi bilmekle mümkün olabileceğine değinen Tanışman, "Biz hep okullar tatil olsun çıraklık yapalım diye beklerdik. Birçok ustaya çıraklık yaptım. Marangozcu, döşemeci, kaporta boyama yaptığım tüm çıraklıkların genel toplamı davul odu. Ustaları ben çok gözlemledim. Babam da usta çırak geleneğinden gelir. O da bizi eğitirken ustalarınıza karşı saygılı olunuz, itaatkar olunuz, her dediğini yapınız derdi. Asma davul geleneği halk oyunları oynamaktan geçiyor. Halk oyunları oynamamın sebebi ise eğer bir enstrüman çalıyorsanız oyunlarını çok iyi oynamanız gerekiyor. Babama davul çalamadım ama kardeşime uzun yıllar çaldım. 20 yıl kardeşimle birlikte çalıştık" ifadelerini kullandı.
"Çırak yetiştiremiyoruz"
Usta olunabilmesi için çırak yetiştirilmesi gerektiğini fakat gençlerin ilgisi olmadığını belirten Tanışman, "Günümüz teknolojisinde görüyoruz ki çocukların ellerinde tabletler ve sosyal medyaya yoğunlaştılar. Çırak yetiştiremiyoruz. Yanımızda birinin olması gerekiyor. Benden sonra davulu oğlum var ama devam ettireceğini düşünmüyorum. Usta olabilmeniz için bir çırak yetiştirmeniz gerekiyor. O çırak sizi temsil ediyor. Dolayısıyla benim yanımda öyle birisi olmadığından ben hep çırak olarak kaldım" diye konuştu.
Kaynak: IHA
HABERE YORUM KAT