ALZHEİMER'IN EİNSTEİN'I PROF. DR. TERENCE SEEDSMAN İLE 109 YAŞINDAKİ MEHMET YILMAZ BİR ARAYA GELDİ
Dünyada Alzheimer'ın Einstein'ı olarak bilinen Prof. Dr. Terence Seedsman ile 109 yaşındaki Ordulu Mehmet Yılmaz, İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Gerontoloji...
Dünyada Alzheimer'ın Einstein'ı olarak bilinen Prof. Dr. Terence Seedsman ile 109 yaşındaki Ordulu Mehmet Yılmaz, İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Gerontoloji Çalıştayı'nda bir araya geldi. Prof. Dr. Seedsman, Yılmaz'ın, çok genç bir beyefendi olduğunu söyleyerek ona "süper mucize" dedi. Yılmaz ise, 109 yılının rüya gibi geçtiğini dile getirdi.
İstanbul Gelişim Üniversitesi Birinci Uluslararası Gerontoloji Çalıştayı düzenledi. Üniversitenin konferans salonunda yapılan çalıştaya, Alzheimer hastalığının Einstein'ı olarak bilinen Melbourne- Victoria Üniversitesi'nden Prof. Dr. Terence Seedsman, Akdeniz Üniversitesi Gerantoloji Bölümü'nden Prof. Dr. İsmail Tufan, Geriatrik Psikiyatri ve Alzheimer Vakfı Başkanı Prof. Dr. Engin Eker, Ordulu 109 yaşındaki Mehmet Yılmaz, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Yaşlıların psikolojisi, sosyal hayatı ve rahatsızlıklarının ele alındığı çalıştayda, bulaşıcı hastalıkların kontrolü, enfeksiyonların tedavisi, yeterli ve dengeli beslenme gibi koruyucu sağlık hizmetlerinin artırılması ile insan ömrünün uzadığına dikkat çekildi. Türkiye'nin genç nüfusa sahip ülke olmaktan çıkıp yaşlanan bir ülke olduğunun dile getirildiği etkinlikte, toplumun, bireylerin ve hükümetin iş birliğiyle politikalar geliştirerek yaşlıların hayatının kolaylaştırılmasına vurgu yapıldı.
YAŞ ALDIKÇA YENİ HİKAYELER YAZIN
Alzheimer hastalığının Einstein'ı olarak bilinen Melbourne Üniversitesi'nden Prof. Dr. Terence Seedsman, yaş ilerledikçe yeni hikâyelerin yazılması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Seedsman, "Yaşlanma aslında insan yaşamının bir parçası, bizim daha da büyüdüğümüz, geliştiğimiz, olgunlaştığımız bir yaşam dönemi, bu anlamda yaşlanmayı olumlu değerlendiriyorum. Yaşlanmanın toplumsal bir yanı da var. Birey kendi yaşlanmasını en iyi hale getirmeye çalışırken toplumdan destek almak zorunda. Hem toplumun hem de bireyin paylaştığı sorumluluktan söz edebiliriz" diye konuştu.
TOPLUM VE KİŞİLER İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE OLMALI
İnsanların hikayelerinin asla bitmeyeceğini dile getiren Prof. Dr. Seedsman, "Toplumlar, bireylerin en iyi şekilde yaşlanmasını sağlarken, kırılganlık ve hastalık dönemlerinde aileyi, bireyi, yaşlıları destekleyecek hükümet politikalarının oluşturulması gerekiyor. İnsanların hikayeleri asla bitmez. Gençken yaşamımızı inşa etmek ve gelişmek için yetişkinlik dönemimizde çalışmak ve üretmek için yaşlılık dönemimizde ise tüm bu tecrübeyi harmanlayarak yeni hikayeler yaratmak için çığır açan bir potansiyelimiz var. İnsan gelişimi asla bitmez ve yaşamın tüm döneminde devam eder" ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE'NİN FARKINDALIĞI YÜKSELİYOR
Prof. Dr. Seedsman, "Türkiye'deki yaşlılık alanındaki farkındalığın ve bu anlamda girişimlerin çoğalmasını çok anlamlı olduğunu düşünüyorum, beni çok etkiledi. Türkiye artık genç bir ülke olmaktan ziyade yaşlanan bir ülke olduğunun farkında. Buna yönelik adımlar atmaya hazır. Giderek artan yaşlı sayısı da bunu gerektiriyor" dedi.
PROF. DR. TERENCE SEEDSMAN: MEHMET ÇOK GENÇ BİR BEYEFENDİ
Çalıştayda, Ordulu 109 yaşındaki Mehmet Yılmaz ile bir araya gelen Prof. Dr. Terence Seedsman, Mehmet Yılmaz'ı "süper mucize" olarak tanımladı. Prof. Dr. Seedsman, "Arkadaşım Mehmet çok genç bir beyefendi. Kendisi tam 109 yaşında. Hala hikayeler yazmaya, gelişmeye, üretmeye devam ediyor. Biz 100 yaşını aşan insanları "asırlık birey" olarak adlandırıyoruz, onun süper mucize olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu.
109'LUK MEHMET YILMAZ EŞİ İÇİN TÜRKÜ SÖYLEDİ
Ordu'nun 30 bin nüfüslü Gölköy ilçesinde doğan, büyüyen ve hayatını sürdüren 109 yaşındaki Mehmet Yılmaz, yalnız yaşıyor, her işini kendisi yapıyor. Hala dinç ve enerjik olan Yılmaz, 7 çocuğu ve sayısını bilmediği kadar çok torunu olduğunu söyledi.
65 yıl evli kaldığı ve 7 yıl önce kaybettiği eşi Hüsne Yılmaz'ı çok özlediğini dile getiren Mehmet amca, eşi için Ordu yöresine ait "Yayla Yaylaya Bakar" türküsünü söyledi.
109 yaşına kadar çileli bir hayat yaşadığını belirten Yılmaz, "4 yıl askerlik yaptım. Askerliğim bitince eşimle evlendim. Çiftçilik yaptım, çoluğuma çocuğuma baktım. Onları kimseye muhtaç etmedim. Uzun ömürlü olmamın sırrı, Allah'ın emri" dedi.
"109 YIL RÜYA GİBİ GEÇTİ"
109 yılın rüya gibi geçtiğini söyleyen Mehmet Yılmaz, "Nasıl geçtiğini anlamadım, hayal gibiydi. Yaşın nasıl geçtiğini kimse anlamıyor. 3 oğlum,4 kızım var. Torunlarımı sayamıyorum. Hangisi hangisinin çocuğu seçemiyorum" diye konuştu.
GÜZEL YAŞLANMAK İÇİN NELER YAPILMALI?
Geriatrik Psikiyatri ve Alzheimer Vakfı Başkanı Prof. Dr. Engin Eker de, her yaş alan kişide psikolojik sorunlar çıkacak diye bir kural olmadığını aktardı. Prof. Dr. Eker, "Yaşamla barışık olanlar, insan ilişkilerini çoğaltanlar, iyi bir evlilik yaşantısı olanlar, özellikle üretmeye devam edenler, hobileri, uğraşları olan ve gençlerle iletişimi kuvvetli kişiler iyi bir yaşlılık dönemi geçiriyor. Son yıllarda ortalama ömür uzadı, hijyenik şartların düzelmesi, beslenme, aşılar insan ömrünü uzattı. İnsan ömrünün uzaması demans (bunama), Alzheimer gibi hastalıklar için risktir. Alzheimer'ın görülme oranı 65-70 yaşlarında yüzde 3 ile 7 arasında ama 85 yaş ve üzeri kişilerde bu oran yüzde 47'e çıkıyor" ifadelerini kullandı.
ALZHEİMER'DAN NASIL KORUNURUZ?
Prof. Dr. Eker, "Alzheimer'dan korunmak için tansiyonu ve şekeri kontrol altına almak, stresten uzak kalmak, çevremizle iletişimi artırarak yalnızlığı tercih etmemek, beslenmeye dikkat etmek gerekir. Son yıllarda fiziksel aktivite de büyük önem kazandı. Yaşlılarımız haftada 3 veya 4 gün yarım saat yürüse Alzheimer'dan korunabilir" dedi.
Kaynak: DHA
HABERE YORUM KAT