ADALAR BELEDİYE BAŞKANI GÜL: DÜŞÜNCE VE ELEŞTİRİ, EN BÜYÜK İHTİYAÇLARIMIZ
İstanbul’da Adalar Belediyesi’nin düzenlediği “Prens Adaları Felsefe ve Siyaset Sempozyumu" büyük katılımla yapıldı.
Haber: EDDA SÖNMEZ- Kamera: ADEM KARABAYIR
İstanbul’da Adalar Belediyesi’nin düzenlediği “Prens Adaları Felsefe ve Siyaset Sempozyumu" büyük katılımla yapıldı. Sempozyumunun fikir babasının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu söyleyen Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül; “Düşünce ve eleştiri, en büyük ihtiyaçlarımız. Felsefe, akıl ve eleştiri için söylenmiş. Soru soracağız. Düşünce ve ifade özgürlüğünü sonuna kadar savunacağız. Eleştireceğiz. Küfretmeden eleştireceğiz. Felsefeden bunları anlıyorum” dedi.
Yeditepe Üniversitesi ve Adalar Kent Konseyi ile ortaklaşa düzenlenen “Prens Adaları Felsefe Sempozyumu: Felsefe ve Siyaset” başlıklı sempozyuma; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra Genel Başkan Yardımcıları Gamze Akkuşİlgezdi, Ali Öztunç, milletvekilleri Enis Berberoğlu, Sibel Özdemir, Akif Hamzaçebi; CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile CHP’li ilçe belediye başkanları, Lüksemburg ve Yeni Zelanda büyükelçileri, İstanbul Kent Konseyi Başkanı Tülin Hadi, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, akademisyenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Sempozyum, Adalar Kent Konseyi Başkanıİskender Öztunalı’nın açılış konuşmasıyla başladı. Özturanlı, felsefenin önemine dikkat çekerken; “Ada” vurgusu yaparak, "Adalar'a en çok felsefe yakışıyor ve felsefe en çok Adalar'a yakışıyor” dedi.
“TÜRKİYE’NİN İHTİYACI OLAN DÜŞÜNCE VE ELEŞTİRİ”
"Adalar'da felsefe sempozyumunun fikir babası Sayın Genel Başkanımızdır" sözleriyle konuşmasına başlayan Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül ise düşünce, eleştiri ve fikir özgürlüğünün önemine dikkat çekerken, felsefenin bu kavramlardan bağımsız olmadığını vurguladı. "Türkiye'de en çok ihtiyaç duyulan şey fikir özgürlüğüdür" diyen Gül, şunları söyledi:
"Adalar'da felsefe fikriyatının, fikir babası Sayın Genel Başkanımız’dır. Bu hakkın altınıçizmek isterim. Ben daha aday olmadan önce ve olduktan sonra, bir araya geldiğimizde bu konuyu konuştuk. Mazerete yer yok. Sonuçta bir ilki gerçekleştirdik. Üstelik ben bu felsefe meselesini kafamda tartınca çok anlamlı bir nokta üzerinde olduğumuzu anladım. O da Türkiye’nin ihtiyacı olan düşünce ve eleştiri, en büyük ihtiyaçlarımız. Hani "Felsefe ne demek" diye sorulsa, ben akıldan bahsedebilirim. Dolayısıyla halkımızın arasında, "Allah sana akıl fikir versin lafı" da boşuna söylenmemiş. Felsefe, akıl ve eleştiri için söylenmiş. Dolayısıyla soru soracağız. Düşünce ve ifade özgürlüğünü sonuna kadar savunacağız. Eleştireceğiz. Küfretmeden eleştireceğiz. Felsefeden bunları anlıyorum. Daha fazla felsefe üzerine söz etmek istemiyorum. Çünkü burada hocalarımız var. Onlar iki oturum halinde konuşacaklar. Ben en başta Yeditepe Üniversitesi Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Saffet Babür hocamız ve diğer tüm hocalarımıza, Kent Konseyi Başkanımız İskender Özturanlı hocamıza, bütün katılanlara ve Belediye Meclisi üyelerimizin, emekçilerimizin tamamına teşekkür ediyorum. Son bir söz söyleyerek, Nazım Hikmet’in kısa şiiri var, orada "O, bir müthiş bahtiyarlık, anlamak gideni ve gelmekte olanı" diyor."
ÖĞRENCİLER SEMPOZYUMA BÜYÜK İLGİ GÖSTERDİ
Açılış konuşmalarının ardından oturumlara geçildi. Yeditepe Üniversitesi Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Saffet Babür moderatörlüğünde gerçekleşen ilk oturumda, Prof. Dr. Yusuf Örnek, “Üniversite İdesi ve Siyasete Yüklediği Görevler”, Prof. Dr. Cemal Güzel “Siyaset ve Etik”, Dr. Öğretim Üyesi Melike Durmaz “Aristoteles ve Hannah Arend'le Yurttaşlık ve Yurttaşa Özgü Etkinlikler” başlıklarında konuşmalar yaptı.
Dr. Seval Bulutoğlu moderatörlüğündeki ikinci oturumda ise Doç. Dr. Çetin Türkyılmaz “Bir İdea Olarak Dünya Yurttaşlığı”, Prof. Dr. Harun Tepe “Irkçılık ve Ümmetçilik İkileminde İnsan Hakları Penceresinden Türkiye'nin Sığınmacı Sorunu”, Dr. Öğretim Üyesi Levent Kavas ise “Evinin Yurttaşı” başlıklı sunumları yaptı.
Öğrencilerin de büyük ilgi gösterdiği sempozyum soru ve cevaplarla sürdü.
HABERE YORUM KAT