8 Haftadan Uzun Süren Öksürüğe Dikkat
Prof. Dr. Erdoğan Kunter, 8 haftadan uzun süren öksürüklerde üç hastalıktan şüphelenebileceğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Erdoğan Kunter, 8 haftadan uzun süren öksürüklerde üç hastalıktan şüphelenebileceğine dikkat çekti.
Hava sıcaklıklarının düşmesi ile hastanelerde öksürüğe bağlı şikâyetlerin sayısı arttı. Uzmanlara göre üst solunum yolu enfeksiyonlarında yoğunluk yaşanıyor. Soğuk algınlığının en temel belirtilerinden öksürükten muzdarip vatandaşlar da öksürüğü geçirecek yöntemleri araştırıyor. İstanbul Medipol Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Erdoğan Kunter, öksürük hakkında merak edilen soruları yanıtladı.
"Uzayan öksürüklerde 3 hastalığı aklımıza getirmeliyiz"
Prof. Dr. Kunter, öksürüğün bilimsel olarak akut, subakut ve kronik olmak üzere 3'e ayrıldığını söyledi. 1-3 hafta arasındaki öksürüğün akut, 3-8 hafta arası subakut, 8 haftadan daha uzun sürer ise kronik öksürük olabileceğini belirten Prof. Dr. Kunter, akut öksürükleri daha çok mevsimsel soğuk algınlıkları, grip, nezle gibi sebeplere bağladıklarını söyledi.
Geçmeyen öksürüğün başka hastalıkların habercisi olabileceğini kaydeden Prof. Kunter şöyle dedi: "Herkesin anlayabileceği dilden söyleyecek olursak, "Daha evvelden hiçbir şeyim yoktu öksürmeye başladım" diyorsanız akut öksürükten söz edebiliriz. Mevsimsel soğuk algınlıkları, grip ve nezle benzeri şeyleri düşünürüz. Mevsim geçişlerinde ortaya çıkan bir şey ise alerjik olabileceğini akla getirebilirsiniz. Kışa doğru olmuş ise daha çok soğuk algınlıkları, grip olarak düşünülür. Subakut ve kronik öksürükte ise daha ciddi hastalıklar aklımıza gelir. Sigara içen bir insan için en kötüsü olarak akciğer kanserinden şüpheleniriz. Birde tabi ki öksürükle beraber balgamda kan var ise dikkate alınmalıdır. Mide rahatsızlıkları olan insanlarda da sürekli öksürük hali olabilir. Çünkü reflü de buna sebep olur. Dolayısıyla böyle uzamış öksürüklerde 3 hastalığı aklımıza getirmemiz gerekiyor. Bunlar reflü, geniz akıntısı ya da direk akciğerden kaynaklanan hastalıklar olabilir."
"C vitaminin fazlası zarardır"
Öksürük için halk arasında kullanılan zencefil, bal ve keçiboynuzu gibi çeşitli karışımların herkese gözü kapalı verilemeyeceğini söyleyen Prof. Dr. Kunter, antibiyotik kullanmamak için direnmenin de ciddi sorunlara neden olabileceğini kaydetti.
Prof. Dr. Kunter şöyle devam etti: "Her şeyin fazlası zarardır, C vitamini bile gerektiğinden fazla alındığında midenize dokunur. Aslında bu işin püf noktası doğanın olanaklarından yararlanmaktır ama her şeyin çaresi buralardaymış gibi davranmamak gerekiyor. Çok net bir şekilde antibiyotik kullanılacak bir durum varsa antibiyotiklerden kaçmamız doğru değil. Basit viral enfeksiyonlarda yapılacak en iyi şey istirahat etmek, yeterince sıvı almak ve her türlü kötü alışkanlıklardan uzak durmaktır. Fizyolojik sınırlarda uygun şekilde ayarlanmış tuzlu su veya bir miktar içinde karbonat olan özel sıvılarla burnun yıkanması düşünülebilir. Öksürük öksürüğü tetiklediği için hiçbir ilaç kullanmayacağım derseniz öksürüğü kronikleştirebilirsiniz. Vücudumuz zaten kendini koruyacak şekilde yaratılmış. İşin temelinde, eksik olanı yerine koymak vardır ya da eksilmesini engellemek için tedbir almak vardır. Fazla verilenin, bırak fayda vermesini zarar bile vereceğini unutmamak lazım. Vücut zaten kendi kendine gerekeni yapıyor. Biz aşırı şeyler yaparak doğal mekanizmayı bozuyoruz."
Kaynak: IHA
HABERE YORUM KAT